...Niğde'de "olağanüstü hal" nedeniyle ilan edilmiş, bir günlük "etkinlik yasağı" vardı.
Valilik daha önce aldığı yedi günlük yasağı bir güne indirmişti ve tesadüfe bakın ki Meral Akşener'in Niğde'de katılacağı bir etkinlik vardı.
Meğerse Vali Bey, güvenlik birimlerine yeni bir risk analizi yaptırmış, bu arada ülke gündemini de takip etmeyi ihmal etmemiş ve 'emniyet güçlerinin çalışma sisteminin yeni duruma göre en yüksek seviyede düzenlenmiş olmasını' da dikkate alarak, bu yasağı koymaya karar vermiş.
Yasağın Meral Akşener'in katılacağı etkinliği yaptırmamak için konduğu çok açık.
Bu tür etkinliklerin yapılmasını engelleyen Avrupalı politikacıları nasıl suçladık, hatırladınız mı?
Şimdi koskoca Vali Bey'e de aynı şeyleri mi söyleyeceğiz. Yoksa emri veren o görünüyor olsa bile bağlı olduğu İçişleri Bakanı'nı mı suçlayacağız?
Bakanların eylem ve işlemlerinden Başbakan da sorumlu değil mi?
Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet
***
Nasıl olacakmış o "kapak"
-------
Okur soruyor; Bahçeli'nin mitingini merakla bekliyorum diye yazmıştın, ne diyorsun?
Konuşmasını dinledin herhalde, yorumun ne?
Devlet Bey'den yeni şeyler öğrendim.. Referandumu Avrupa'ya kapak olsun diye yapıyormuşuz!..
Evet oyu verirsek Avrupa'ya kapak olacakmış..
Nasıl olacakmış?
Bilmiyorum.. Avrupa'dan ithalat yapmaktan vazgeçerek mi?
Avrupa'dan turist kabul etmeyerek mi?
Ticaret hacmini sıfıra indirerek mi?..
Mehmet Tezkan Milliyet
***
GÜNÜN SORUSU
--------
Dünyada 63 İslâm ülkesi var.
(...)
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay: "Tüm Türkiye'ye şunu sormak istiyorum" diyor ve devam ediyor:
"Tamam, Avrupa bize düşmanlık etti. Bu duruma çok büyük İslâmofobi (İslâm korkusu) diye baktınız... Fakat... Bir tek İslâm ülkesinden 'Türkiye haklıdır' açıklaması çıktı mı?"
Rahmi Turan Sözcü
***
Babasının gazetesi yetmedi
--------
Kamu kaynaklarını, devlet olanaklarını, halkın vergisiyle alınan VIP uçakları, makam Mercedeslerini, belediye imkanlarını "evet propagandası" için kullandıkları yetmedi. Adaletsizlik, eşitsizlik, haksızlık şaha kalktı.
... Futbol Federasyonu Başkanı da, kamu parasıyla var olan kurumunun toplantısında Cumhurbaşkanı'na şirin görünmek için "evet" diye bağırdı. Babasının gazeteleri yetmedi, oğlu da Federasyon koltuğundan kırmızı kartlık "evet dalışı" yapıverdi. Cumhurbaşkanı'na yağcılık yapan iş adamları ve onların oğulları, "bu anayasa değişikliği geçerse" onun ölünceye kadar ülkeyi yöneteceği hesabını yapıyorlar.
Necati Doğru Sözcü
***
Üslup ayarı
+++
(...)Başbakan Binali Yıldırım'ın önceki gün Ankara'da Ak Partili eski bakanlarla yaptığı toplantıda dile getirilen görüşler arasında "üslup meselesi"nin de gündeme getirilmesi dikkati çekti.
Basına yansıyan bilgilere göre, bazı eski bakanlar, son zamanlarda iç ve dış konularla ilgili konuşmalarda kullanılan sert üsluba değindiler. Bu arada eski bakanlardan Ali Coşkun, bu tür üslubun olası olumsuz etkilerinden söz etti ve örneğin Almanya'nın Türkiye'ye en çok turist gönderen, Hollanda'nın da en çok yatırım yapan ülkeler arasında yer aldıklarını anımsattı.
(...)
Öncelikle bazı Avrupa ülkeleriyle ortaya çıkan anlaşmazlıklarda Türkiye'nin haklılığını gösterebilecek durumda olduğu açık. Bu uyuşmazlığın krize ve gerilime dönüşmemesi için, bir "üslup ayarı" yapmak gerek...
Sami Kohen Milliyet
