Neşeli günler…
Yeni Türkiye konsepti bu…
Elbette ben de Binali Yıldırım 'Coca Cola'nın sırrını açıklamış' gibi 'ay ben şok' şaşkınlığı içinde, ağzım iki karış açık, gözlerim faltaşı olmuş yuvalarından fırladı fırlayacak, bu ilk defa edinilmiş bilgiye saygıyla, 'düşünen adam' vücut dilimi giyinip son derece ciddi yorumlar yapabilmek isterdim ama çok denedim olmuyor…
Dün, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni Başbakan'ı ilk konuşmasını yaptı.
Dün, Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni hükümeti açıklandı.
Ama ülkenin bütün bu "çok önemli" dönemeçlerinin geçilme şeklini izlerken, zıplayan göbeğiyle senkronize biçimde "hoh hoh hoh"layan Noel Baba çizgi filmlerinden birini seyrediyormuş gibi hissetmediniz mi siz de!
"Arıza modu…"
"Kaymakçı dinle…"
"Yahu bir durun…"
Yolların kralı olmaz kuralı olur…"
"Gerisi fasarya…"
Madem "yeni dönem" böyle hakara makara kukara diye "gargaraya getirmek üzere" tasarladı; biz de yeni Başbakanımızın tavsiyesine uyup "işimize bakmadan" önce o üslupla mercek tutalım kabineye…
Yeni kabine üyelerinin isimleri ilk zikredildiğindeki çağrışımları paylaşalım. Ben bugün yazayım; siz de kendi listenizi e-posta yahut sosyal medya üzerinden ulaştırın, sonra da onları paylaşalım… Tam yeni iklime göre esprili ve "hepsi bu":
Nurettin Canikli: "B Planı". Mehmet Şimşek: Ey dolar nelere kadirsin… Numan Kurtulmuş: Cihazınızın ayarlarıyla oynamayınız; sıfırlama işlemi devam etmektedir… Tuğrul Türkeş: Yerli ve milli… Veysi Kaynak: Rüşvetin cezası mı olur! Bekir Bozdağ: Ya ne olacaktı! Fatma Betül Sayan Kaya: Hayaller Dışişleri gerçekler "içişleri"; kadının yeri evidir! Ömer Çelik: "Show must go on!" Faruk Özlü: Ergenekon'dan çıkış(!) Süleyman Soylu: Allah'a yemin ederim ki, Türkiye'deki bütün meselelerin çözülmesinde en yetkili lider Recep Tayyip Erdoğan'dır. Mehmet Özhaseki: Sürpriz diye ben buna derim… Mevlüt Çavuşoğlu: Garp cephesinde yeni bir şey yok. Nihat Zeybekçi: İntikam soğuk yenen bir yemektir… Berat Albayrak: Sıkıntı yok. Akif Çağatay Kılıç: Takıl sen orada… Faruk Çelik: İstikrar sürsün diye!.. Bülent Tüfenkçi: Reis nerede biz oradayız. Efkan Ala: Sır Küpü - II. Lütfi Elvan: Çünkü "vefa" da lazım… Nabi Avcı: Şimdi turistler düşünsün… Naci Ağbal: Bayburt Bayburt olalı… İsmet Yılmaz: Vira Bismillah… Koğuş kalk… Kaleeeem omza… Fikri Işık: Hissediyorum öyleyse bakanım. Veysel Eroğlu: Olmazsan olmaz büyümez çiçeklerim… Recep Akdağ: Söyleyin sofilere/Tez gelsinler Menzil'e… Ahmet Arslan: Ölümüne kankayız!
Bu kadar şamatadan sonra "ciddi" bir not:
"Askeri vesayet" heyulasıyla "vuruşa vuruşa" iktidar olan, iktidarının önemli bir bölümünü, "kumpas" gibi insafsız yöntemlere de başvurarak o heyulayı "yenmeye" adayan bir siyasi partinin bu kabineyle en sivil alanları bile "militarist(!)" diyebileceğimiz bir zihniyete "emanet" etmesine dair bir düşünün bence!