Neden CHP değil de MHP

Sandıkta yediğimiz darbenin olağan "yan etkisi" niteliğindeki itirazlarımızın gerekçelerini izah etmeyi -itirazı izah noktasına bile gelemiyoruz çünkü bir türlü- haftayla birlikte nihayetlendirelim.

Geride kalan beş günde en çok muhatap olduğum soru:

Neden CHP'ye bir şey demiyorsunuz da hep MHP?

"Cumhuriyet'in, ancak CHP'nin içi boşaltıldığı vakit yıkılacağına inananlar" CHP'ye dair eleştirilerini -bunun karşılığında tehditle, hakaretle, dışlanmayla filan da karşılaşmadıkları, "demokrasi kültürü"ne dahil sayıldığı için yazdıkları (orada polemik siyasilerle gazeteciler değil siyasi rakiplerin kendi içinde oluyor genelde)- alabildiğine yapıyorlar; CHP içinde bir arınma, özden türeyiş süreci talep ediyorlar.

Ben, o meslektaşlarımızın aksine "Cumhuriyet'in, ancak "pusulası" Cumhuriyet'in kurucu ideolojisi Türk Milliyetçiliği olan MHP'nin içi boşaltıldığında dönüştürülebileceğine inananlar"danım. Dolayısıyla da, CHP'den önce MHP var üzerine kafa yorma listemde.

Güncel bir örnekle açıklayayım:

CHP, "Yeni Anayasa"da AKP ile iş birliğine hazır olduğunu ilan etti mi?

Etti.

MHP, CHP'nin sahip olduğu sayısal güce erişebilseydi bunu "vatandaşlık tanımının değişmesini", AKP'nin "Allah kelamı mı" anlayışıyla yaklaştığı "devletin şekli ve temel nitelikleri"ni "güncelleme(!)"yi de kapsayan bir "Yeni Anayasa metni"ne aynı desteği verir miydi?

İnancım, en azından MHP'nin varoluşunun gereği: Hayır.

CHP, bizim "PKK açılımı" saydığımız "Çözüm Süreci" kapsamında atılması gereken her adımda AKP'ye destek sözü verdi mi?

Verdi.

CHP'nin sahip olduğu sayısal güce ulaşabilseydi MHP ne derdi?

Koalisyon görüşmelerinde dediğini!

Daha güçlü bir CHP'nin, sosyal hayata elbette sayısız pozitif etkisi olabilirdi, en azından bir soluklanma alanı açılabilirdi hepimize. Ve fakat iş devletin bekasını ilgilendiren konulara gelince; neden, AKP'den farklı adımlar atmayacağı izlenimi uyandıran bir CHP'nin misal yüzde 30 alamamasına dertleneyim ki? (Yeniden "Atatürk'ün partisi" olduğu gün CHP için kalemimi parçalarım...)

Benim derdim memleket meselesi! Bu yüzden, MHP'nin TBMM'de "hayırlarıyla emniyet sübabı olabilme imkânı"da kaybetmiş olması şu aşamada daha çok endişelendiriyor beni.

Ki bu MHP'lileri öfkelendirmek yerine sevindirmeli. "Bu saatten sonra MHP'den ne köy olur ne kasaba" diye boş vermek yerine demek ki bir kıymet/ümit atfediyoruz partiye;

Hâlâ...

Yazarın Diğer Yazıları