Birçok insan günlük hayatında, kariyer yolculuğu, ilişkilerinin veya dünyanın güncel durumu hakkında kaygı duyuyor ve bu düşünceler arasında kaybolup gittiği için gerçekle hayatla bağları kopabiliyor. Her an olası bir tehlike altındaymış gibi hissediyorsak bilmeliyiz ki, sempatik sinir sistemimiz devrede.
Günümüzde yerelde ve globalde yaşanılan birçok sorun, bu konulara duyarlı insanlar tarafından kişisel bir soruna dönüştürülüyor ve gelişmelerden kaygı duyuluyor. Bu anlarda kendimizi yatıştırmak zorlaşırken; Vagus sinirimizi aktive etmek sakin doğamıza dönmemize izin veriyor.
VAGUS NEDİR?
GQ Dergisinden Dilan Günaçtı’nın yazısına göre, Vücudumuzda bulunan en uzun sinir olan Vagus beyinden göğüs kafesine ve karın bölgesine uzanıyor. Beyinden iç organlara uzanan bu sinir, parasempatik sinir sistemimizin esas parçasını oluşturarak bedenimizin dinlenme ve rahatlama moduna geçmesini sağlıyor.
Sağlıklı çalışmadığı takdirde, beynimizin yalnız korku ile tepki veren kısmından işlediğimiz Vagus, Korku ve stres kaynaklı bir yerden hareket ettiğimizde de yaratıcılık, kavrama ve karar alma gibi yetilerimizi etkin kullanamıyoruz.
Stres, kaygı bozukluları, sigara, alkol kullanımı, yoğun çalışma temposu, yetersiz egzersiz ve uyku Vagus sinirimizin düzgün çalışmasını engelleyebilirken; aktif çalışan bir Vagus sevgi, empati, aidiyet, içgörü hallerini hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline getirmemizi sağlıyor.
Vagus siniri aktif hale geldiğinde olduğundan daha fazla şefkatli ve sakin oluyor, huzurlu ve çevremizle daha fazla bağlantı halinde olabiliyoruz.
VAGUS SİNİRİNİ NASIL AKTİF EDEBİLİRİZ?
1-) Nefes Çalışması Yaparak:
Stresli ve tehdit altında hissettiğimiz zmanlarda, bir elimizi karnımıza diğer elimizi kalbimize yerleştirerek, üç veya beş dakika boyunca diyafram nefesi almak kalp ritmimizi ve kan basıncını düzenlemeye yardımcı olur.
Bedenimizi sakinleştirmeye ve güvende olduğumuz sinyallerini vücudumuza göndermeye yardımcı olan bu pratiği gün içerisinde birkaç kere tekrarlamak parasempatik sinir sistemini uyarmaya yardımcı olur.
2-) Şarkı Söyleyerek:
Müziğin ruhumuzun gıdası olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Sadece müziği dinlemekle kalmayıp, şarkıya eşlik etmek insan vücuduna daha fazla rahatlık veren faktörlerden bir tanesidir.
Peki, bu rahatlama hissinin aslında aktive olan Vagus siniri ile alakalı olduğunu biliyor muydunuz? Boğaz bölgesindeki kaslarımızı çalıştırarak Vagus sinirine etki edebiliyoruz. Basitçe gargara yapmak bile boğazın arkasındaki kasları aktive edebilir; gerçi şarkı söyleyerek rahatlama fikri kulağa oldukça cazip geliyor!
3-) Mindfulness Yaparak:
Mindfulness yani bilinçli farkındalık pratiği, içerisinde bulunduğumuz anda mevcut kalabilmeyi gerektiriyor. Meditasyon yaparak gün içerisinde bilinçli olarak mevcut kalabilme yetimizi geliştirirken; kendimize ve çevremize karşı açıklığı ve şefkati deneyimliyoruz. Farkındalık ile kalabildiğimiz anlarda sinir sistemimizi sağlıklı bir Vagal tonda tutabiliyoruz, deneyimlediğimiz bu kısa anlar ise zamanla “normalimiz” haline geliyor.
4-) Doğada Vakit Geçirerek:
Doğada ve şehir hayatının stres tetikleyicilerinden uzakta olmak, merkezimize dönmemizi kolaylaştırıyor. Doğada topraklanmanın ve beş duyu organınızı kullanarak dünyamız ile uyumlanmanın içinizde yarattığı güven ve aidiyet hissine kulak verin. Doğada mevcut hissetmek parasempatik sinir sistemini tetikleyeceği gibi içimizdeki dinginlik ve rahatlığa daha fazla alan açacaktır.
5-) Çevrenizle Yakınlık Kurarak:
Yakınlık kurmak, güvende ve sağlam hissetmemize yardımcı olur. Sevdiklerimizle bağlantıda olmak, kendimizle de bağlantıda olmayı gerektirir. Bu nedenle stresli veya tehdit altında hissettiğimiz anlarda sevdiklerimize sarılmak, kahkaha atmak veya içten bir sohbet etmek, bulunduğumuz noktada anlaşılmış ve güvende hissetmemize yardımcı olur.
