Ne de severlermiş MHP'yi ve Türkeş'i

Ne de severlermiş MHP'yi ve Türkeş'i

İktidar partisindeki MHP ve Türkeş sevgisini görüyorsunuz değil mi?

Çok değil 1 Kasım seçimlerinden önce birbirlerine en olmadık hakaretleri edenler şimdi canciğer kuzu sarması oldular.

MHP yine biraz daha sakin gidiyor. Ne Bahçeli ne diğer MHP yöneticileri AKP'yi övmeye kalkmıyorlar. "Evet vereceğiz" diyorlar o kadar.

Ama AKP öyle değil. Meydanlardaki Binali Yıldırım MHP'yi ve Bahçeli'yi övmeye başladığı zaman durdurulması mümkün değil, çağlayan gibi akıp gidiyor. "Bahçeli ile MHP ile gurur duyuyoruz" diye öyle bir haykırıyor ki sesi Çin'den bile duyulur vallahi.

Ya birden doğan Alparslan Türkeş aşkına ne demeli?

Türkeş hafta içinde 20'nci ölüm yıldönümünde anıldı. Bir de baktık ki Cumhurbaşkanı Erdoğan elinde Osmanlı ibriği ile Türkeş'in mezarına su döküyor. MHP'lilere sormak isterim;

20 yıldır hangi ölüm yıldönümünde Erdoğan'ı Türkeş'in mezarını ziyaret ederken gördünüz?

Bugüne kadar sizinle gurur duyan bir tek AKP'li var mıydı?

En önemlisi referandumdan sonra evet de çıksa hayır da çıksa AKP'nin dönüp yüzünüze bakacağına inanıyor musunuz?

Gelecek yıl herhangi bir AKP'li yöneticinin Türkeş'in mezarını ziyaret edeceğini düşünüyor musunuz?

Size vaadedilen başkan yardımcılığı beş bakanlık ve 50 bin kadro sözünün tutulacağına gerçekten inanıyor musunuz?

Hepsine evet diyorsanız, çok safsınız.

Can Ataklı Korkusuz

***

Bunun FETÖ ile ne ilgisi var?

------

Başbakan Binali Yıldırım, "15 Temmuz alçak darbe girişimini yaptılar, akılları başlarına gelmedi, şimdi meydanlarda hayır kampanyası yapıyorlar. 15 Temmuz'da derslerini verdiniz, 16 Nisan'da da derslerini vermeye hazır mısınız" diye sordu. (...) Daha geçen hafta "Evet diyen de hayır diyen de aynı ölçüde saygındır" dememişler miydi? Şimdi birdenbire hayır diyen milyonlarca insan FETÖ'cü mü oldu?

(...)

 Milyonlarca insan "hayır" diyor, çünkü kontrolsüz bir gücün tek başına bu ülkeyi yönetmesini istemiyor.

"Hayır" diyorlar, çünkü partili bir Cumhurbaşkanı'nın elinde, devletin bir tek parti devletine dönüşeceğinin farkındalar.

AKP'liler içinde de "hayır" demeyi düşünenler var, çünkü onlar da biliyorlar ki bu yetkiler yarın hiç istemedikleri birinin eline geçerse, 15 yıllık iktidarın kazanımlarını bir gecede kaybedebilirler.

"Hayır" diyenler, hâkimleri ve savcıları bir politikacının tek başına seçmesini istemiyorlar.

"Hayır" diyorlar çünkü Meclis'in göstermelik bir kuruma dönüşmesini istemiyorlar.

"Hayır" diyorlar çünkü bakanların ve Cumhurbaşkanı yardımcılarının, kimseye hesap vermeleri gerekmeden beş yıl süreyle memleketi yönetmesini istemiyorlar.

Bunun ne FETÖ ile alakası var, ne PKK ile.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

ABD ikiyüzlülüğü

------

...Obama ile Trump'ın politikalarının farklı olacağı düşünülse de ABD gibi ülkelerin politikalarında "süreklilik" esastır, planlar projeler çok önceden hazırlanır. (Hatırlayalım; Condolezza Rice'ın 7Ağustos 2003'teki "Ortadoğu'da 22 ülkenin haritaları değişecek" sözü.)

Obama döneminde de, Trump geldikten sonra da PYD'ye destek vermek üzere ABD, koalisyon güçleri, Rusya ve Suriye rejim güçlerinin "aynı saflarda" veya "aynı amaca hizmet için" birlikte çalıştığı zamanlar oldu.

Bu süreç içinde çocuk-yetişkin binlerce insan öldü.

(...)

ABD, Suriye iç savaşından sonra "Esad muhaliflerine destek verme" sözüyle ortaya çıkmış, sonra Türkiye'yi ÖSO ile baş başa, ortada bırakarak sadece PYD'ye destek vermişti.

Bugün hala "ABD, SDG(PYD)'yi eğitmeye ve desteklemeye devam edecek" diyorlar.

Suriye'yi (ve Irak'ı) bölmek için insanları öldürenlerle birlikte hareket ederken, bir başka köşede "Artık sınırı aştın" demek, pek inandırıcı görünmüyor...

Güngör Mengi Vatan

***

Vur de vuralım!

------

ABD füzeleri Suriye'de hava üssünü bombaladı.

...Fotoğrafa bakın: İsrail'in hanım Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın yanında iki kişi daha var, kadehlere kırmızı şarap koymuşlar, (...)"Kimyasal gazlardan Suriyeli çocuklar ve siviller ölmüş, ABD Tomahawk füzeleri de Suriye hava üssünü vurmuş" onu kutluyorlar. İsrailli hanım deli mi? Sarin gazı kutlanır mı? Yoksa depoya sarin gazını İsrail ajanları mı koydu ve Suriye uçakları, orada gaz olduğunu bilmeden mi vurdu?

 * * *

Bir başka fotoğraf: Ona da çok iyi bakın. ABD'nin BM temsilcisi hanım, iki elinde Suriye'de sarin gazı sonucu hayatını yitirmiş iki bebeğin fotoğraflarını, BM Güvenlik konseyi delegelerine gösteriyor ve "Rusya için daha kaç çocuğun ölmesi gerektiğini" soruyor. (...) Sarin gazını o depoya yoksa CIA ajanları mı koydu?

 Suriye Devlet Başkanı Esad, bir cani, bir kanlı diktatör, kendi halkına kıyıcı bir tiran olabilir fakat en güçlü olduğu ve tüm gelişmelerin lehine döndüğü sırada ve ayrıca klasik silahlarla öldürebileceği kadar rejim karşıtı insan öldürebildiği bir dönemde, dünya önünde ve insanlık huzurunda kendini zor duruma düşürecek "kimyasal silahı" niçin kullansın...

(...)

 Obama dönemiydi. (...) Sarin gazı kullanıldı, insanlar ve çocuklar öldü. Obama, o sırada olaya serinkanlı yaklaştı ve önce araştırma istedi (...) altından Pentegon ve CIA'nın düzmecesi çıktı. ABD derin devleti Irak'ı işgal etmek istediğinde de "Saddam'ın elinde kitle imha silahları var yalanına" dünyayı inandırmıştı.(...) sonra "kitle imha silahı yokmuş" dediler. Şimdi aynı düzmece.

Rusya ile ABD'nin, Ortadoğu'daki bu tepişme sonunda birbirine "savaş ilan etmesi" halinde ülkemizin de başı belaya girer, sonra onlar barışır faturası bize ağır olur.

Necati Doğru Sözcü