'Ne Arınç kalacak, ne Danıştay' diye bugünler mi kastedildi?
Çok değil birkaç gün öncesine yani Kurban Bayramı günlerine gidelim ve Danıştay kararı için sorulan soruya Bülent Arınç’ın ağzından kaçırdıklarını hatırlayalım:
-Bayramdan sonra ne Arınç kalacak ne Danıştay!
Tesadüfen kameraların kaydettiği bu ifadeden sonra burası dahil pek çok sütun Arınç’ın ne demek istediğini sorgulamıştı.
Bayram bitti ama ilginçtir Bülent Arınç net ifadesine rağmen bir şey kastetmediğini açıkladı!
O gün ben dahil pek çok kişinin kafası karışmıştı!
Öyle çünkü Bülent Arınç’ın yüz ifadesinde ve ses tonlamasında adeta büyük bir balığı yakalamanın ya da hazırlığın çizgileri vardı!
Beyan ya da meydan okuma fos çıktı derken çok kısa bir ara sonrasında Çukurambar’da iki subayın Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla gözaltına alındığı haberi duyuldu!
Subayların ihbarla bölgeye çağrılmasından ve akabinde polise yakalattırılmasından söz edildi.
Derken savcılığın delil yetersizliği sebebiyle iki ismi serbest bıraktığı açıklandı.
Aradan iki gün geçti salıverilenler yeniden gözaltına alındı!
Dahası, suikast gerekçesi ile Genelkurmay’ın mahremine yani Kozmik bürosuna girildi ve bu şekilde televizyonlar her şeyi unutup bu konuyu yayına aldılar!
Komutanlık bu iş TSK’ya zarar vermesin diye yayın yasağı istedi lakin Deniz Feneri hırsızlığına yayın yasağı veren yargımız bu konuya yasağı layık görmedi!
Bu şekilde de AKP’nın saplandığı Kürt açılımı ve sokak gösterileri işi bir nebze olsun unutuldu.
Sadece o mu?
Buz gibi soğukta havuza dökülen TEKEL işçisinin dramı da gündemden düştü.
En önemlisi AKP yeniden mağdur ve mazlum bir görüntüye sokulmaya çalışıldı!
Tam bu nokta da kuşkularımızı dillendirelim:
Yoksa yoksa bu suikast işi tıpkı ıslak imza misali bir senaryo idi de Bülent Arınç zamanı gelmeden önce ağzından mı kaçırdı?
Değilse konu ile alakalı araştırmalar henüz sürer ve yargı hiç bir karar vermeden Arınç’ın “Arı kovanına çomak soktuk” demesi niçindir?
Bir başka boyut ihbarın yurtdışından geldiğinin kesinleşmesidir!
Bitmedi, Genelkurmay’ın topyekün dinlendiği de bu olayla ortaya çıkmıştır.
MİT, ben böyle bir şeyi asla yapmadım açıklamasını yapıyorsa kimdir bunu yapan?
Hatırlayın bugünkünün benzeri yaygaralar haftalarca ıslak imza için koparılmadı mı? Peki ne oldu o ıslak imza olayı?
Son haber, suikaste konu edilen 8 askerin yargı tarafından serbest bırakılmasıdır. Hadise TSK’ya çamur atmak için hazırlanan senaryo olmasaydı yani suikast iddiaları gerçek olsaydı bunlardan biri tutuklanmaz mıydı?
Ve noktayı koyalım, hükümet TSK’ya karşı yapılan bu psikolojik harekatın merkezinde değil midir?
BAŞBAKANI KORKUTUYORLAR...
Başbakan’a “Asker seni öldürecek” diyenler!
Aman Allahım her gün yeni bir ihbar ve gözaltına alma.. Neymiş efendim Başbakan’a suikast olacakmış! Ay geçmiyor yandaş medya manşet üstüne manşet patlatıyor.. İnsaf edin, Erdoğan 7 yıldır Başbakan ne zaman böyle bir şey oldu? Suikastçı diye gözaltına aldıklarınızdan hangisi tutuklu şimdi? Bırakın sokaktan aldığınız laf atanları, günler ve haftalarca Televizyonlarda istismarını yapıp katil ve suikastçı ilan ettiğiniz Atabeyler Çete’sinden bugün içerde olan bir kişi var mı? Her şey istismar edilir de, olmayan ölümün, suikastın istismarı, acındırması olur mu? Bakın işi bu noktada tutar ve kanıksanır hale sokarsanız Allah korusun bir gün gerçek bir suikastı önlemeyezsiniz. Lütfen yalancı çoban olmayın.. Bir başka şey yakından biliyorum ki birileri TSK’ya operasyon yaptırmak için Tayyip Bey’i habire ölümle korkutarak ve o yönde düzmece belgeler sunarak onun askerle iyi olmasını sabote ediyor...
SÜREÇ İŞLİYOR
Aydın Doğan’ın ipini kimler çekti?
Ben yazmıştım demek istemem ama bu sütunu izleyenler Aydın Doğan’ın ipinin çekileceğini defalarca okumuşlardır. Öyle çünkü Tayyip Bey böyle bir fırsatı tepmezdi. Ve süreçte gelinen nokta Ertuğurul Özkök’ün kellesini vermesinin yanı sıra Aydın Doğan’ın kendini emekli etmesidir. Ertuğrul, umre ve Hürriyet’i magazin gazetesine dönüştürme dahil onca gayretine rağmen kendini kurtaramamıştır. İronik olan husus Aydın Bey’in tıpkı Cem Uzan misali Amerikalıların hışmına uğramasıdır. Cem Uzan, Motorola’ya taktığı iki milyar doları vermediği için Washington’un hedef tahtasına otururken, Aydın Doğan son dönem Almanya’ya yaslanmasının bedelini ödemiş ve Okyanus ötelerinden destek alamamıştır... Diyeceksiniz ki Aydın Bey henüz tasfiye olmadı, kuşkusuz öyle ama süreç işliyor. Kazara AKP bir dönem daha kalırsa Hürriyet’i de elden çıkarmak zorunda kalacak.
YA NE SANDINIZ?..
So Acaaayip Müslümanız Lo!
(Bugün gazetemizin Sorumlu Müdürü Sevgili Muhsin Küçük’ün sitesinden ilgiyle okuyacağınız muhteşem bir hiciv sunuyorum:)
Biz acayip Müslümanız, akıl ermez işimize,
Şeytanı da sollamışız, koşar durur peşimize!
Biz Kâbe’de umre yapar, Kudüs’de oluruz hacı,
Vatikan’da el öperiz, Fener’de oluruz bacı!
Türkiye’de çile çekip dışarıda ermek bizde,
İngiliz’e övgü dizip Atatürk’ü yermek bizde!
Biz bankınot niyetine sereriz hep seccadeyi,
Dolar- Avro yağsın bize, sevmeyiz hiç meccaneyi!
Hastayızdır kalbimizden, gerçi ağrımaz başımız,
Otuz milyar dolar eder üç-beş damla gözyaşımız!
“Türk” dendi mi kızarız biz, îcabında Kürtçüyüzdür,
Faiz dahi bize caiz, biz bankada lüpçüyüzdür!
Kapkara bir ruhumuz var, yine de alnımız aktır,
Memlekette sabun mu yok, yüzümüz hep pîrü paktır!
Haksız yere yazılmadı, aşikârdır hedefimiz,
Doğru-dürüst Müslümanı hiç incitmez bu hicvimiz!
(Muhsin KÜÇÜK. www.fikirvehareket.com)