Nasuh Mahruki kurucusu olduğu AKUT'tan atıldı

Nasuh Mahruki kurucusu olduğu AKUT'tan atıldı

2016'da Yönetim Kurulu Başkanlığı'ndan 2019'da ise Onursal Başkanlık'tan istifa eden Nasuh Mahruki kurucusu olduğu AKUT'tan atıldığını sosyal medya hesabından duyurdu.

Mahruki, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "26 yıl önce, Türkiye’de organize ve sistemli Arama Kurtarmanın A’sı bile yokken dağcı arkadaşlarımla birlikte kurduğumuz ve 20 yılı aşkın bizzat yönettiğim AKUT’tan, AKUT’un büyük harf yazılması gerektiğini bile bilmeyen birinden gelen bir eposta ile atıldığımı öğrendim" ifadelerini kullandı.

Nasuh Mahruki''nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:

AKUT Disiplin Kurulu, istifaya zorlandığım günlerden beridir taraflı, adaletsiz, yönetmeliğe aykırı kararlar alıyor. Yine aynısını yaptı. Tamamen taraflı, maddi gerçeğe ulaşmak, iddiaların doğruluğunu araştırmak için hiçbir çaba gösterilmeden DK & YK kararıyla AKUT''tan atıldım.

Bizzat CB Kültür Sanat Genel Koord. Orhan Karakurt tarafından yönetilen siyasi baskı kumpasıyla istifam sağlandıktan sonra, işbirlikçiler AKUTu Olağanüstü Genel Kurula zorlamış ve benimle 10 küsur yıl AKUTu başarıyla yönetmiş ekibi de komple değiştirmişti.

AKUT ölçeğinde bir STK’yı yönetmeye asla ehliyetli ve liyakatli olmayan ve yönetimde hiçbir zaman bulunmamış bir çıkar grubu bu yöntemle AKUT’un yönetimine çöktü. Enkaz devraldık yalanlarıyla Başkan altına AKUT aracı çekti, Sayman kardeşini işe yerleştirdi, diğer herkes sustu.

İstifamla OGKda verilen Onursal Başkanlık sorumluluğum ve 20 yılın emeği-birikimi gereği, AKUTun kurum kültürü ve değerlerine %100 aykırı benzeri keyfi ve küçük çıkarlar odaklı tüm karar ve uygulamalara her seferinde itiraz ettim ve AKUTun sahibi Türk milletini de bilgilendirdim.

AKUT’un yönetimine çökenler hakkımda baştan sona yalan ve iftiralarla dolu pek çok disiplin soruşturması açtı. AKUT''la ilgili paylaştıklarımda bir tek maddi hata bulunmamasına ve söylediklerimin tamamı doğru olmasına rağmen hiçbir araştırma yapmadan hepsinde beni suçlu buldular."

İstifaya zorlandığım süreçte hakkımda söylenen yalanlar için benim açtığım ve belgelerle %100 haklı olduğum disiplin soruşturmalarını 4 yıl boyunca bitirmeyip yandaşlarını korumak için sümenaltı ettiler ama benim atılma kararımı hiç utanmadan sıkılmadan oy çokluğuyla çıkardılar.

Bu üç yalancı ve kumpasçının disiplin dosyalarını beni AKUT Derneği''nden atana kadar sümenaltı ettiler ve görüşülmesine, sonuçlanmasına izin vermediler. Ben atılınca da artık dosyalarını çöpe atarlar herhalde.


Aslında atılma kararımı 27.03.2019 Olağanüstü Genel Kurulundan sadece 1 gün önce, yani Yönetim Kurulu’nun değişmesinden 24 saat önce, 5''i de tekrar seçilemeyen 5 YK üyesinin kararıyla almışlar ama GKda itiraz hakkımı kullanamamam için öncesinde bana da, kimseye de bildirmemişler.


AKUT''un Yönetim Kurulu da, Denetim Kurulu da, Disiplin Kurulu da AKUT''un kurum kültürü ve değerlerinden fersah fersah uzaklaşmışlardır ve AKUT''un tertemiz ve güçlü adına asla layık olmayan bir yönetim anlayışıyla vura kıra, mağdur ede ede yollarına hesap vermeden devam ediyorlar.

İstifaya zorlandığım süreçte Disiplin Kurulu başkanı olan Meriç, elinde 30’u aşkın dosya olduğu halde, yine son OGK’da Recep tarafından kendisi gibi YKdan çıkarılan 5''liden biri olan Tolga’nın hakkımda açtığı 2 disiplin dosyasından bana hayatımın ilk 2 disiplin cezasını vermişti.

Meriç’in YK’na girmeden önce aldığı son karar bana 2 disiplin cezası birden vermek olmuştu. Tolga’nın hakkımdaki iftiralarından dolayı bana 2 ceza birden veren Meriç, hakkımdaki iftiraları nedeniyle benim Tolga’ya açtığım disiplin soruşturmasını ise örtbas ettirmişti.

O gün bugündür Yönetim Kurulu’nun bir enstrümanı haline gelen Disiplin Kurulu ise, Genel Sekreter’in şerhinden anladığımıza göre, Meriç’in hakkımdaki iddialarının tamamını hiç sorgulamadan ve ispat - kanıt istemeden doğru kabul etmiş ve atılma kararımı da bu önyargıyla almıştır.

İlgili Haberler