İspanya’daki Ulusal Onkolojik Araştırmalar Merkezi’nden doktor Manuel Serrano, Yaşlanma Emareleri adlı yeni yayımlanan araştırmayı yapan doktorlardan biri. Araştırmada uzmanlar zaman geçtikçe vücudun bazı belirtilerinin yaşlandığınızı gösterdiğini açıkladı. İşte o belirtiler..
HÜCRELER ZOMBİYE DÖNÜŞÜYOR
Bir hücre aşırı hasar görünce, diğer hasarlı hücrelerin üremesini önleyen bir araç olma özelliğini kaybediyor. Bölünmeye devam ediyor, ancak ölmüyor. Senescent hücre diye bilinen bu hücreler zaman ve yaşlanmayla birlikte birikiyor.
KÖK HÜCRELERİN ENERJİSİ BİTİYOR
Yenilenme potansiyelindeki azalış, yaşlanmanın en karakteristik unsurlarından biri. Kök hücreler yoruluyor ve yenilenme fonksiyonlarını kaybediyorlar. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kök hücreleri gençleştirmenin, vücudun yaşlanmayı gösterme biçimini geriye çevirdiğini gösteriyor.
HÜCRELERİN İLETİŞİMİ SONA ERİYOR
Hücreler sürekli birbirleriyle iletişimde, ancak bu zamanla azalıyor. Bu da iltihaplanmayı artırıyor ve “diyalog” önündeki sorunları büyütüyor. Sonuç olarak, patojenlerin ve habis hücrelerin varlıklarına karşı duyarlılıklarını kaybediyorlar.
DNA’DAKİ HASAR BİRİKİYOR
DNA’mız hücreler arasında iletilen genetik kodumuz. Yaşlanmayla birlikte iletim sürecindeki hatalar artıyor. Ve bu hatalar hücrelerde birikiyor. Genetik istikrarsızlık, kök hücrelere zarar verebiliyor. Hatalar, kanserli hücrelere dönüşebiliyor.
KROMOZOMLAR YIPRANIYOR
Yaşlandıkça hücrelerimiz bozuluyor. DNA zincirlerimizin ucunda kromozomlarımızı koruyan kapak gibi yapılar var. Tıpkı, ayakkabı bağının ucundaki plastik koruyucular gibi. Bunlara telomer deniyor. Yaşlandıkça bunlar yıpranıyor ve kromozomlar korumalarını kaybediyor. Araştırmacılar telomerlerin ömrünü uzatan telomeraz adlı enzimin seviyelerini artırmayı başardı. Uzmanlar, bu sayede yaşlıların daha sağlıklı bir yaşam sürdüğünü söylüyor.
HÜCRE DAVRANIŞLARI ETKİLENİYOR
Vücutlarımızda DNA ifadesi adı verilen bir süreç yaşanıyor. Bu süreçte binlerce gen, hücrenin ne yapacağını belirliyor. Zaman ve yaşam biçimimiz bu talimatları etkiliyor. Bu nedenle hücreler yapmaları gerekenden farklı davranabiliyorlar.
YENİLEME KAPASİTEMİZİ YİTİRİYORUZ
Hücrelerimizdeki hasarları önlemek için, vücutlarımız sürekli hücre stoğunu yenileme kapasitesine sahip. Ancak bu kapasite yaşlandıkça azalıyor. Daha sonra hücreler işe yaramayan ya da toksik proteinleri biriktiriyor. Bunların bazıları Alzheimer ve Parkinson ile kataraktla ilişkilendiriliyor.
METABOLİZMA KONTROLÜNÜ YİTİRİYOR
Zamanla hücreler, yağ ve şeker gibi maddeleri işleyemiyor. Hücrelerin alınan besinleri düzgün şekilde metabolize etme yeteneği kaybolunca, şeker gibi hastalıklar ortaya çıkıyor. Yaşlanmayla başlayan şeker hastalığı bu nedenle sık görülüyor.
MİTOKONDRİLERİN FAALİYETİ DURUYOR
Mitokondri, hücrelere enerji sağlıyor, ancak yıllar geçtikçe etkinliklerini kaybediyorlar. Mitokondrilerin iyi çalışmaması DNA’ya zarar veriyor. Bazı çalışmalarda, mitokondri faaliyetini tamir etmenin, memelilerde ömrü uzattığı görüldü.