Neredeyse herkes partnerini seçerken onun özgüvenli bir kadın ya da erkek olmasının ister, diğer pek çok özellik ikinci sırada gelir. Aynı durum iş hayatında da geçerli. Yaptığınız işte bir uzman olabilirsiniz ama bunu özgüvenli bir şekilde yansıtamıyorsanız bir amatör gibi muamele görürsünüz. Nasıl özgüvenli olunur sorusunun maalesef net bir yanıtını vermek mümkün değil ama bazı ipuçları olduğu kesin.
Özgüvenli insanları gün içindeki tavırlarından, sözlerinden ve olaylara karşı verdikleri tepkilerden anlarız. Özgüven ve ego birbirine karıştırılmamalıdır. Özgüvenli insan kendini tanımış, barışmış ve farklı insanlara kucak açmış bireydir. İçi boş bir özgüven çoğu zaman kolayca fark edilir. Gelin yüksek özgüvenli insanların sık sık söylediği sözlere ve günlük davranışlarına yakından bakalım.
Özgüven nedir?
Özgüvenli sıfatını çoğu zaman olumlu olarak kullansak bile aslında özgüven sahibi olmak tam olarak olumlu bir durum değildir. Özgüven demek, kişinin kendini tanıması ve objektif bir şekilde değerlendirerek subjektif bir sonuç elde etmesidir. Yani özgüven, kişinin kendini tanımasıdır.
Özgüvenli, özgüvene sahip, yüksek özgüvenli gibi tanımlar yaptığımız kişiler; kendini tanımış, barışmış, kendini geliştirme sürecini başlatmış ve bu sürece başkalarını da dahil edebilme cesareti göstermiş kişilerdir. Bazı kişilerin belirli konularda özgüveni olabilir ama bunu genel bir hayat görüşü haline getirmediyse bu durum hiç de olumlu sonuçlanmaz.
Kendine güvenen, özgüvenli kişilerin sık sık söylediği sözler:
- Bunun için endişelenmezdim.
- Bilmiyorum.
- Hayır.
- Üzgünüm.
- Nasılsın?
- Bak ne diyeceğim?
- Teşekkür ederim.
- Biraz daha anlat.
- Yardım eder misin?
- Bu, beni iyi hissettiriyor.
Küçük sorunların üstesinden gelirler: Bunun için endişelenmezdim
Biraz burnu havada bir laf gibi görünebilir ama çoğu zaman özgüvenli bir insana kaygılarınızdan bahsettiğiniz zaman ‘Bunun için endişelenmezdim’ sözünü duyarsınız. İnceden bir alay gibi gözükse bile aslında özgüvenli kişiler ufak sorunları kolayca alt edeceklerine inandıkları ve alt edemeseler bile bunu sorun etmemeleri gerektiğini bildikleri için ufak detaylarla canlarını sıkmazlar.
Bilmemekten korkmazlar: Bilmiyorum
Cem Yılmaz’ın da gösterisinde haklı bir şekilde dile getirdiği gibi artık ‘Bilmiyorum’ demek bir onur meselesi haline geldi, kimse bir şeyi bilmediğini itiraf edemiyor; özgüvenli insanlar hariç. Kendi alanınızda dünyaca ünlü bir uzman olabilirsiniz ama sizin de bilmediğiniz bir şey olabilir. Herkes, her şeyi bilemez. Özgüvenli insanlar kendilerini tanırlar ve bilmedikleri bir konu hakkında ‘Bilmiyorum’ demekten çekinmezler. Bu durum, öğrenme sürecinin de bir parçasıdır.
Reddetmekten çekinmezler: Hayır
Garip görenebilir ama hayatınız boyunca istemeseniz bile sırf ayıp olmasın diye kaç teklifi kabul ettiğinizi düşünürseniz ‘Hayır’ demenin ne kadar zor olduğunu ve özgüven gerektirdiğini anlayacaksınız. Özgüvenli insanlar emin olmadıkları tekliflere ‘Hayır’ derler. Tam olarak içlerine sinmediği sürece hiçbir teklife ‘Evet’ demezler. Nedeni pek çok farklı etkene göre değişse de insanların büyük bir bölümü ‘Hayır’ demekten çekiniyorlar ve bu nedenle kendilerini devamlı istemedikleri durumların içinde buluyorlar.
Hatalarını kabul ederler: Üzgünüm
‘Üzgünüm’ kelimesini ‘Kusura bakma’ olarak da düşünebiliriz. Bu hem olumlu hem de olumsuz bir durum. Özgüvenli insanlar öyle kolayca ‘Özür dilerim’ demezler ama hatalı olduklarını da kabul ederler. Hatalı oldukları durumlarda üzgünüm, kusura bakma, affedersin gibi basit kelimeler kullanarak bunu ifade ederler. Eğer özgüvenli birinden özür dilemesini bekliyorsanız maalesef daha çok beklersiniz. Yine de hata kabul etmek de bir erdemdir.
Başkalarını dinlemeyi bilirler: Nasılsın?
‘Nasılsın?’ sorusu, cevabını bile beklemediğimiz ‘Naber abi?’ sorusu gibi değildir. Özgüvenli insanlar kendilerini kabul etmiş ve başkalarını da kabul etmeye hazır insanlardır. Bu nedenle özgüvenli bir insanın sorduğu ‘Nasılsın?’ sorusu değerlidir. Çünkü gerçekten nasıl, ne durumda olduğunuzu merak eder. Dikkat ederseniz kendine güvenmeyen insanlar pek soru sormazlar. Sizin soru sormanızı ve kendilerini anlatmayı beklerler. İşte özgüvenli insan nasıl olunur sorusunun yanıtı için etkili bir ipucu.
Söyleyecek sözleri vardır: Bak ne diyeceğim?
‘Bak ne diyeceğim?’ sözü aslında bir soru değildir, özgüvenli insanın konuya girerken girizgah olarak kullandığı bir sözdür. Basit gibi görünse bile bu söz, kişinin söyleyecek bir şeyleri olduğu anlamına gelir. Özgüvenli kişiler bildikleri konular hakkında yargılayıcı olmadan konuşmayı severler. Elbette her konuşma sevgisi özgüven değildir. Kendini ispat etmeye çalışan, içi boş insanlar da çok konuşmayı severler. Bu noktada bu iki karakteri ayıran, konuşmanın içeriğidir.
Kibar davranırlar: Teşekkür ederim
İnsanlar giderek kabalaşıyor mu yoksa temel iletişim becerileri bile ortadan mı kayboluyor bilinmez ama birbirine selam veren, teşekkür eden insanların sayısı giderek azalıyor. Eyvallah, sağol gibi basit sözcükler bile giderek hayatımızdan çıkıyor. Kendine güveni olmayan insanlar bu tür sözcükleri söylemenin kendilerini küçülteceğini düşünürken özgüvenli insanlar teşekkür etmenin kıymetini bilirler ve en ufak olaylarda bile teşekkür etmekten çekinmezler.
Karşısındakini dinlemek isterler: Biraz daha anlat
Tıpkı ‘Nasılsın?’ sorusunda olduğu gibi ‘Biraz daha anlat’ sözünde de ifade edilen, kişinin kendini kabul ettiği ve başkalarını da kabul etmeye hazır olduğudur. Kendine güveni olmayan insanlar hep kendileri konuşsun isterler. Hatta karşı taraf konuşurken kendi söyleyeceklerini düşünürler. Özgüvenli insanlar ise karşılarındaki insanı dinlemeye, onu anlamaya, onun söyledikleri üzerine konuşmaya hazır kişilerdir.
Eksikliklerini bilirler: Yardım eder misin?
‘Bilmiyorum’ demeye cesareti olan özgüvenli insanlar, diğer insanlardan yardım istemekten de çekinmezler. Dediğimiz gibi herkes, her şeyi bilemez. Bin biliyorsak bir bilenden yardım istemeliyiz. Özgüvenli insanlar, yaptıkları iş konusunda başka insanlardan yardım istedikleri zaman küçüleceklerini değil, işlerini daha iyi hale getireceklerini bilirler. Bu kadar basit olaylar için bile özgüven sahibi olmak gerekiyor.
Elelam ne der diye düşünmezler: Bu, beni iyi hissettiriyor
‘Bu, beni iyi hissettiriyor’ demek ‘Elalem ne der, umrumda değil’ demektir. Sosyal normlara aykırı olmayan ama bilinenin dışında olan durumlarda pek çok insan, diğer insanların ne düşüneceği konusunda endişelenir. Özgüvenli insanlar ise yaşanan durum onları mutlu ettiği sürece başkalarının ne düşündüğünü umursamazlar. Belki de özgüvenli olmanın kapısını açan en önemli anahtar budur.
Özgüvenli insanların temel özellikleri:
- Mutlu olmak için bir sebep aramazlar, kendi sebeplerini kendileri yaratırlar.
- Eleştirebilir, tavsiye verebilirler ama asla yargılamazlar.
- Belki, bakalım, kısmet, olabilir gibi yuvarlak cevaplar vermezler.
- İstedikleri bir şey için ‘Evet’, istemedikleri bir şey için ‘Hayır’ demekten çekinmezler.
- Düşünür, az konuşur, çok dinlerler.
- Kendilerini kesin ve net ifadelerle anlatırlar.
- Rekabet etmeyi sever, küçük zaferlerden bile mutlu olurlar.
- Dış görünüşlerine, sağlıklarına ve zihin yapılarına dikkat ederek kendilerini her konuda geliştirirler.
- Dikkat çekmek için çaba sarf etmezler.
- Yanlış yapmaktan, haksız çıkmaktan korkmazlar.
- Denemekten, başkalarına yardım etmekten ve yardım istemekten çekinmezler.