NASA: Ozon deliği 1988'den bu yana en küçük seviyeye geriledi

NASA: Ozon deliği 1988'den bu yana en küçük seviyeye geriledi

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), Antarktika üzerindeki ozon deliğinin 1988'den bu yana en küçük seviyeye gerilediğini duyurdu.

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) ozon tabakasındaki deliğin geçen yıla oranla yaklaşık 3 milyon 400 bin metrekare, 2015'e oranla ise yaklaşık 8 milyon 500 bin metrekare daha küçük olduğunu bildirdi.

Dünyaya UV ışınlarına karşı koruyucu kalkan işlevi gören ozan tabakasındaki dev delik, Antarktika'da bahar mevsimi yaşanırken yılın en büyük seviyesine ulaşıyor. NASA'nın verilerine göre geçen eylülde 19 milyon 600 bin metrekareye (ABD'nin yüzölçümünün yaklaşık iki katı) ulaşan delik, eylül ayı ortasından itibaren küçülmeye başladı.

'FIRTINALI HAVA KOŞULLARI ETKİLİ OLUYOR'

NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nden Paul Newman üst atmosferde ortaya çıkan fırtınalı koşulların havayı ısıttığını, bunun da klor ve bromun ozonu eritmesini engellediğini belirtti. Newman ancak bilim insanlarının neden bazı yıllarda daha fazla fırtına meydana geldiğini ve buna bağlı olarak ozon tabakasındaki deliğin diğer yıllara oranla daha küçük olduğunu henüz tam olarak çözemediğini kaydetti. Newman "Delik bu yıl gerçekten daha küçük. Bu iyi bir şey" dedi.

Newman bu yıl kaydedilen gelişmelerin büyük oranda doğal yollarla meydana geldiğini ancak ozon deliğine neden olan kimyasalların kullanımının 1987'de Montreal Protokolü ile durdurulması gibi çabaların da etkili olduğuna dikkat çekti.

EN BÜYÜK SEVİYE 2000'DE ÖLÇÜLDÜ

Ozon tabakasındaki delik 2000 yılında yaklaşık 29 milyon 800 bin kilometrekareyle en büyük seviyeye ulaşmıştı. 3 oksijen atomundan oluşan ve renksiz bir gaz olan ozon gazı (O3), atmosferin üst bölümlerinde, yeryüzünden yaklaşık 11 ile 40 kilometre yukarıda buluyor.

Birleşmiş Milletler bünyesinde çalışan bilim insanları bundan birkaç yıl önce hazırladıkları bir raporda, eğer 1987'de Montreal Protokolü imzalanmasaydı 2030 yılında yaklaşık 2 milyon ekstra cilt kanseri vakasının görüleceği tahminine yer vermişti.