Nagehan Alçı’nın feryadını duyun…
Kadınlarımıza yönelik tacizler, tecavüzler ve cinayetler maalesef Türkiye’de giderek artıyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Mayıs 2024 Raporuna göre;
Erkekler tarafından 40 kadın öldürüldü, 20 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu.
Mayıs ayında öldürülen 40 kadının 15’i evli olduğu erkek,
6’sı babası,
4’ü birlikte olduğu erkek,
4’ü tanıdığı biri,
3’ü akrabası,
2’si eskiden evli olduğu erkek,
2’si eskiden birlikte olduğu erkek,
1’i kardeşi, 1’i oğlu, 1’i tanımadığı biri tarafından öldürülmüştür.
Bir kadının failinin yakınlığı tespit edilememiştir. Bu ay kadınların %38’i evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.
Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü
Kadınların 25’i evinde, 6’sı sokakta, 2’si arabada, 2’si ıssız yerde, 2’si işyerinde öldürülmüştür.
3 kadının nerede öldürüldüğü tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların %63’ü evlerinde öldürüldü.
Kadınlar en çok ateşli silah ile öldürüldü
Bu ay öldürülen kadınların 19’u ateşli silahlarla, 13’ü kesici aletle, 4’ü boğularak, 2’si yakılarak, 1’i yüksekten atılarak öldürüldü. Bir kadının ölüm şekli tespit edilemedi.
Bu ay öldürülen kadınların %48’i ateşli silah ile öldürüldü.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na teşekkür ederek Türk medyasının ünlü bir kadınının dramını “X” hesabındaki paylaşımından alıntılayarak sunuyorum:
İşte Habertürk köşe yazarı ve televizyoncu Nagehan Alçı’nın feryadı:
“Hayatımın en büyük pişmanlığı…
Klavyenin başındaki en zor dakikalarım bunlar.
Yıllardır kendime itiraf edemediğim, içimde biriktirdiğim bazı gerçeklerden bahsetme vakti geldi…
İnsan bazen hayatla tuhaf mücadele yöntemleri buluyor. Çeşit çeşit savunma mekanizmaları icat ediyor.
Başkaları için avaz avaz bağırırken kendi için hep susuyor, içine atıyor.
Ben uzun, çok uzun yıllardır tahayyül edemeyeceğiniz boyutlarda psikolojik, fiziksel ve ekonomik bir şiddet sarmalının içinde yaşadım.
Evliliğim boyunca maruz kaldığım şiddet ve korkunç boyutlardaki manipülasyonun üzerini çocuklarıma bu hikayeyi miras bırakmayayım, böyle bir şeyle anılmasınlar, kendi mağduriyetim işimin önüne geçmesin, diyerek örttüm.
En büyük pişmanlığım onca zaman yaşadıklarım sanki kendi kusurummuş gibi susmuş olmamdır.
Uğradığım şiddetle kendi kendime baş etmeye çalıştım.
Yıllarca bunları-kendi şahit oldukları hariç- ailemle dahi paylaşmadım.
Bunun yalnızca iki istisnası var…
Kardeşim Lalehan Gülle ve avukatım Gözde Egemen
İkisi de her şeye şahit…
Yıllarca korkudan boşanmaya cesaret edemedim.
Korunmak için kapıya polis çağırdığımı, geldiklerinde haberlere konu oluruz çocuklar kötü etkilenir diye vazgeçip geri gönderdiğimi bilirim.
Şimdi açıp çekmecelere bakıyorum, Gözde ile hazırladığımız 2019 tarihli boşanma dilekçeleri var… Hiç birini işleme koyamamışım…
Nihayet geçen yıl cesaretimi toplayıp sırf bu şiddet ve işkenceden kurtulmak için dava açtım fakat yine tehdit edilerek bana dayatılan boşanma şartlarını kabul ettim.
Ancak boşanmakla da şiddetten kurtulamadım sevgili hemcinslerim…
Bazı fikirlerine katılmasam bile çok başarılı bulduğum kadın meslektaşımın mesajı beni çok duygulandırdı.
Nagehan Alçı’nın mesajını yazıma alıntıladım ki tek bir medya kuruluşu eşine asla iş vermesin.
Eşine bunları yaşatan bir kişinin medya camiasında yer alması mesleğimize ihanettir.