Müyesser Yıldız'dan Erdoğan'a mesaj

Müyesser Yıldız'dan Erdoğan'a mesaj

Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, avukatı aracılığı ile gönderdiği mesajında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi.

Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, gözaltındaki 4. gününde avukatı aracılığı ile sevenlerine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mesaj gönderdi.

Mesajında 15 Temmuz’un perde arkasının gizlenmek istendiğini ifade eden Yıldız, “Bugün gözaltında 4’üncü günüm. Tarafıma ya da avukatıma hiçbir bilgi, belge verilmedi” ifadelerini kullandı.

Müyesser Yıldız’ın o mesajı şu şekilde:

"Bu operasyonun özü ve merkezi maalesef benim. Birileri 15 Temmuz'un perde arkasının sorgulanmasından çok korkuyor ve bunu engellemeye çalışıyor.

Elimde ne tür bilgi ve belgeler olduğunu ve bir kitap çalışmam olup olmadığını merak ediyorlar sanırım. Onun için bir kez daha çeyiz sandığı gibi hem de imajını almadan bilgisayarıma el koydurdular. Demek ki korktukları bir şeyler var.

Bugün gözaltında 4’üncü günüm. Tarafıma ya da avukatıma hiçbir bilgi, belge verilmedi. Biz öyle bir örgütüz ki, benim suç ortağım olduğu iddia edilen İsmail Dükel'i, bu sabah nezarethane işlemleri sırasında 10 yıl sonra ilk kez gördüm. En önemlisi, hala ne ile suçlandığımı resmen bilmiyorum; ama sağolsun, savcılığı ve hakimliği üstlenmiş olan Abdurrahman Şimşek hazretleri sayesinde Sabah'tan bir şeyler öğreniyoruz.

İnsanların telefon konuşmalarını masumiyet karinesini ve mahremiyeti çiğneyerek sızdıranlar, eninde sonunda bunun hesabını yargıya verecekler. Devlet gömleği giydirilmiş ‘tetikçiler ve muhterisler’ benimle hesaplarını arkadan dolanarak ya da devlet gücünü kullanarak değil, hayatlarında bir kez mertçe yapsınlar.

Benim doğum yerim belli, nüfus kaydım belli, soyum sopum belli.  Benden vatan haini de casus da çıkaramazlar.

Ben 15.5 ay hapis yattım ve beraat ettim. Devlet aleyhine tazminat davası açtığımda kazanacağım kesin olduğu halde dava açmayan tek kişi sanırım benim. Devletin askeri, polisi, hakimi, savcısı; kısacası, şahsında devleti temsil eden kişiler hata yapabilirler ama devlet hata yapmaz. Benim devletime karşı hiçbir kırgınlığım ve kızgınlığım yoktur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve Sayın Erdoğan'a çağrımdır: ‘Şu şu isimlerin gazetecilik yapması yasaklanmıştır; şu konular ve şu şahısların isimlerinin ağza alınması yasaklanmıştır’ diye bir kanun ya da kararname çıkarsınlar da onlar da biz de rahatlayalım."