Adı: Turan B.
Muş’un Bulanık ilçesinde manifaturacılık yapıyordu.
Önceki gün ilçe merkezinde gösteri yapan bir gurup PKK sempatizanının saldırısına uğradı.
Önce arabası tahrip edildi.
Ardından dükkanına molotof atıldı.
Sıra taşlamalara ve lince gelince Turan B. ruhsatlı silahı ile ateş açtı.
Bilanço: 2 ölü, 3’ü kurşundan 8 yaralı.
Menfur olay başlangıçta, partisi zarar görmesin diye Muş’un AKP’li Belediye Başkanı Necmettin Dede tarafından aşiret kavgası diye sunuldu.
Vali Erdoğan Bektaş, bu sunumu anında yalanladı:
- “Bu bir terör olayıdır. Kimse kendini devletin yerine koymasın!”
Görüyorsunuz AKP zihniyetinin taşrası da değişmiyor!
Zarar görme ihtimalini gördükleri her şeyi saptırmaya ya da örtmeye kalkıyorlar!
Başbakan da menfur olayla alakalı olarak ne demekse, “lokal hadise” yorumunu getirdi!
Tam bu noktada soralım, eğer açılım gibi zırvalar gündeme getirilmeseydi ve kitleler bu şekilde politize edilmeseydi bu ve benzer olaylar olur muydu?
Evet soruyorum; 4-5 ay önce görülmeyen bu tür görüntülerin müsebbibi açılım projesini dayatma inadı değil midir?
Hani açılım ile analar ağlamayacaktı?
Bu açılım tedavüle sokulalı beri, bırakın Güneydoğu’yu, Türkiye yanıyor!
Göreceksiniz şimdi birileri Muş’lu esnaf için de komplolar üretecek ve onun Ergenekon’un Muş’un Bulanık ayağını temsil ettiğini ileri sürecek!
O kadar da olmaz demeyin, PKK’yı Ergenekon’un taşeron örgütü gibi gören ya da sunanların hükümran olduğu bir yerde artık her şey mümkün!
Gelinen nokta maalesef cinnet halidir!
Aşılamayan tek engel olarak gördükleri Türk Silahlı Kuvvetlerini sabote etmek için PKK gibi uluslararası tescili olan bir terör örgütünü bile bu şekilde sunabiliyorlar!
Ergenekon yaftası ile karşıtları sindirme ve tasfiye, kabul edilebilir olmasa da bir metot ama böyle bir yapının PKK’yı inşa edip onlarca yıl onu kontrol ettiğini ileri sürmek, fantezi ve komplo üretmenin ötesinde uçuk bir şey değil midir?
Bu kafa, hiç kuşkunuz olmasın İstanbul’da yarın Allah korusun bir deprem olsa, “TSK yer altı silah denemesi yaptı, deprem ondan oldu” gibi bir söylenti yayıp onun günahını da Ergenekon’a yıkar!
Peki böyle bir şeyi Ergenekon olgusuna gerçekten iman ettikleri için mi yaparlar?
Hayır... Ergenekon o güruh tarafından TSK’yı bertarafla beraber, bürokrasiyi kontrol etmek adına bilinçli bir şekilde yaratılan deccal ya da öcüdür!
ÜÇRETİNİ ÖDEMİŞ!
İbrahim Şahin, düğün organizatörü mü?
Adam TRT Genel Müdürü ama bazı düğünlere çalgıcı gönderiyor... Yok yok bu iddia bana ait değil, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’ye ait. Muharrem Bey’e göre TRT, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın oğlu Şirvan Kılıç’ın Bilkent Otel’de yapılan düğününe sanatçı ve personel göndermiş! Diyeceksiniz ki Muharrem İnce yalan söylemiş! Durun bir dakika, konu soru önergesi olarak TBMM’ye getirildi ve TRT’den sorumlu bakan Bülent Arınç şu cevabı verdi: “Haşim bey bu hizmetin ücretini ödedi.” Görüyorsunuz TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in Haşim Kılıç’ın düğününe sanatçı ve zurnacı desteği net yani belgeli... CHP’liler TRT’nin Haşim Kılıç’a verdiği bu hizmet karşılığı olarak Kılıç’ın da CHP tarafından 1.5 yıl önce Anayasa Mahkemesine götürülen TRT yasasını gündeme almadığını iler sürüyor, yani karşılıklı jest ya da paslaşmalar varmış! İbrahim Şahin şunu iyi bilsin; bir gün bütün bunların hesabını hukuk önünde bir bir verecektir.
İŞİNE GELMEYİNCE...
Apo’yu duyuyor, TEKEL işçisini duymuyor!
Ankara’da özellikle gece saatlerinde keskin bir soğuk var ama buna rağmen binlerce insan AKP Genel Merkezinin kapısında hak arıyor. Kastettiğim kütle TEKEL işçileridir. Özelleştirme ile kapı dışarı edilen ve hakları ellerinden alınan binlerce emekçi son çare diye yatağı ve yorganı ile yollara düştü... Bu insanların, istediği müktesep haklarının ellerinden alınmaması yani sofralarından ekmeklerinin çalınmamasıdır. Hal bu iken AKP ve Tayyip Erdoğan bu insanları görmezden geliyor ve muhatap dahi görmüyor. Oysa aynı AKP Abdullah Öcalan’ın hücrem 17 santim küçük diye feryat etmesiyle alarma geçmiş ve İmralı’ya heyet üstüne heyet göndermişti. Demek ki AKP’nin gözünde muteber olmak için Addullah Öcalan’ın yaptıklarını yapmak gerekiyor! Yalan mı?
SIRDAŞ...
Tayyip Bey için Arınç ve Zahit
Bülent Arınç, bakanlığını Saadet Partisi ve Numan Kurtulmuş’un estirdiği rüzgara borçludur. Bunu söyleyen ben değilim, SP liderliğidir ki bu hükme ben de aynen iştirak ediyorum. Öyle; çünkü Tayyip Bey var olan tabloda Saadet Partisi’nin yükseleceğini görmüş ve son kabinesini SP’yi dizginleyecek şekilde dizayn etmiştir. Evet Tayyip Bey’in Arınç tercihi sadece budur yani onun ötesinde bir şey mesela bir muhabbet söz konusu dahi değildir. Aksi olsaydı, Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç’ın Zahit Akman için kameraların önünde hâlâ söylemeye devam ettiği onca menfi söze rağmen Zahit’i sahiplenmez ve “O beyan Arınç’ın kişisel görüşüdür” demezdi. Peki Zahit Akman Erdoğan için ne mi ifade ediyor? Zahit Tayyip Bey’le geçmişi olan ve pek çok sırları paylaştığı adamdır.. O sırlar olmasaydı, Erdoğan, Zahit Akman’ın değil şeklini, bugün adını bile unutmuştu..
