MUSTAFA KEMAL’İN ZUHURU: ÇANAKKALE 1915 -5-

MUSTAFA KEMAL’İN ZUHURU: ÇANAKKALE 1915 -5-

Lise talebeleri diploma yerine şehitlik beratı ile tarihdeki yerlerini aldılar


Liselerin son sınıf öğrencileri ve öğretmenler, bölük bölük askerlik şubelerinin önlerinde, sabahın alaca karanlığında sıraya giriyor, bir an evvel Çanakkale’ye gitmenin heyecanını yaşıyorlardı.
Bilhassa Galatasaray, İstanbul, Vefa, Kabataş ve Beşiktaş Liseleri neredeyse tamamen boşalmış; çocuk yaştaki talebeler, bütün derslerini bir veya iki hoca ile işlemek zorunda kalmışlardı.
* * *
Galatasaray Lisesi’nin kayıtlarına göre, 1912’de 60 mezun veren okuldan, 1913’te 34, 1914’te 21, 1915’te 18, 1916’da 4, 1917’de 5 öğrenci ancak mezun olabilmiştir.
Mezuniyet sayıların düşüklüğünün tek sebebi, art arda patlak veren savaşlar ve bu savaşlarda öğrencilerin büyük kısmının şehit düşmesiydi.
İstanbul Lisesi öğrencilerinin kollarında sarı kurdele, tıbbiyeli ağabeylerinin kollarında ise beyaz kurdele bağlıydı. 19 Mayıs Taarruzu’ndan önce, hedef olmamaları için kurdelelerini çıkarmaları emredilmişti.
Genç fidanlar, ölüm kusan makineli tüfekler karşısında adeta bir ekin gibi biçilmişti. Mezuniyetlerini, Cennet-i Âlâ’da almak ve diploma yerine “Şehadetname” ile taltif edilmek bahtiyarlığına nail olmuşlardı.
Siperlerde, öğrencilerden geride sadece sarı kurdelelerine yazdıkları şu mukaddes ibareler kalmıştı: “İstanbul Lisesi Vatan Sağ Olsun!”
19 Mayıs’ta yaşanan kara haber İstanbul’a ulaştığında, okulun gözü yaşlı yöneticileri ve öğrencileri, arkadaşlarının anısına tüm pencereleri ve kapıları siyah renge boyamışlardır. Bu esnada okula, koyu ama vakur bir matem havası çökmüştür. Fakat bu iki renk, savaşın o felaketli yıllarının bir anısı olarak İstanbul Liselilerinin göğüslerine saygının ve cesaretin ebedi nişanını takmıştır.
Sarı siyahlı renkler daha sonra 1926 yılında İstanbul Lisesi’nin içinden doğan İstanbul Spor’un renkleri olarak özel bir kimliğe kavuşacaktır.
* * *
Vefa Lisesi’nin “vefalı çocukları”, Çanakkale’de, kurumuş toprağa su zerrecikleri gibi kaybolup gitmişlerdi; ama onların akıttıkları kanlar asla boşa gitmemiş, Anadolu coğrafyasının başka baharlardaki yeni dirilişlerinin adeta hayat kaynağı seviyesine yükselmişti.
Bingazi’den Sina’ya, Yemen’den Kafkasya’ya, Şam’dan Balkanlara ve Çanakkale’ye kadar onlarca cephede binlerce Vefa’lı ülkeleri için savaşmasını, şehit ve gazi olmasını bilmiştir.