Cumhuriyet gazetesi Mustafa Balbay, ABD Başkanı Trump’ın Suriye konusunda yaptığı “Suriye’deki saçma sapan savaştan çekiliyoruz!” açıklaması ve Washington yönetiminin planlarını köşesine taşıdı. Türkiye’nin etrafındaki coğrafyada önce Irak’ın sonra da Suriye’nin dağıldığına dikkat çeken Balbay, “ABD, İran’a karşı olacak, İsrail’i rahatlatacak her planı yapıp hangisi tutarsa onu uygulayacak” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay’ın “ABD , Suriye’nin neresine çekilir?” başlıklı yazısı şöyle:
“Aralık 2018’de Trump, “Suriye’den çekiliyoruz” dediğinde bu köşeden şu soruyu sormuştuk:
ABD, Suriye’den çekilir de, Suriye’nin neresine çekilir?
Zaman, bizi haklı çıkardı. ABD, Suriye’de kalmaya devam etti. Aradan 10 ay geçti, Trump’tan yine benzer demeç:
“Suriye’deki saçma sapan savaştan çekiliyoruz!”
Ne kadar saçma sapan ayrı konu, ama biz bir kez daha soralım:
ABD, saçma sapan savaşı, neye çevirecek? Kendisi doğrudan savaşın içinde olmazsa kendisi adına kim savaşacak?
10 ay önce ABD’nin Suriye’den çekiliyoruz açıklamasının yalan olduğunu vurgularken, bu her şeyi bildiğimizden değil, ABD’nin bölge hesaplarını bir ölçüde gördüğümüzden kaynaklanıyordu.
2003’te ABD, Irak’ı işgal ederken bunun kalıcı olacağına dikkat çekmiştik. Şimdi de Suriye’de görünen şu:
ABD, İran’a karşı olacak, İsrail’i rahatlatacak her planı yapıp hangisi tutarsa onu uygulayacak.
Etrafımızdaki coğrafyada ateş çemberi devam ediyor. 1990’ların ilk yarısında Balkanlar, ikinci yarısında Kafkaslar, 2000’li yılların ilk 10 yıllık diliminde Irak, ikinci 10 yıllık diliminde Suriye dağıldı, yeniden şekillendi...
Bu bölgelerde yaşanan her şeyden iki nedenle etkilendik; coğrafi bağ, kültürel bağ...
Suriye olayı ise bir başka şekilde gelişiyor. Nisan 2011’den bu yana AKP hata üzerine hata yaparak Türkiye’yi bugünlere getirdi. Sığınmacılara karşı bütün insani sorumluluklarımızı yerine getirip sınırda önlem almak gerekiyordu. AKP tam tersini yaptı. Haydi içeri aldı, gelenlerin istatistiğini iyi tutmak gerekiyordu, iki yıl sonra başladı. Terör örgütlerinin kendi arasındaki çatışmalarda taraf tutmadan, tüm terör örgütlerine karşı çıkmak gerekiyordu, taraf tuttu. Süleyman Şah Türbesi’nin sembolik önemini unutmamak gerekiyordu, günlük hesaplara teslim oldu.
Bugün yeni bir eşikteyiz. Adeta kirli gömleğin görünmesini önlemek için üste temiz bir gömlek giyip “Her şey tertemiz oldu” demek istercesine, yapılan hataları örtme çabası var. Bu çaba korkarız yeni hatalar yaptıracak.
ABD’den gelen günlük haberlere bakmadan, sonuna kadar uygulanacak bir yol haritasına gereksinim var. Bu tür yol haritalarında B planı, C planı olmaz. Plan yapılır ve uygulanır. Bu olmazsa şunu yaparız demek, sizin de kendinizden emin olmadığınız anlamına gelir.
Bütün bunların ötesinde Trump’ın Türkiye’ye hakaretler yağdırıp Erdoğan’la “iyi dost” olduğunu görüyoruz! Bu ayrı bir yazı konusu.
Suriye’de önümüzdeki dönem sık duyacağımız konu YPG olacak. ABD, YPG’ye olan desteğini her fırsatta gösteriyor, dile getiriyor. Trump, onlar için de para verdik, bizim için savaşıyorlar, biz de onları koruyoruz, dedi.
Kimden koruyor?
Türkiye’den!
Burada iki durum dikkati çekiyor: ABD, Türkiye’nin güney sınırında Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden terör örgütlerini yeşertiyor, onlara da “paralı asker” olmaktan öte bir şey vaat etmiyor! Suriye’nin kuzeyinde ayrı bir yapılanma, idari kurumlaşma da dikkati çekmiyor.
Vurgulamak istediğimiz şu: Eğer bölgede, “ABD bize devlet kurduracak” gibi heveste olanlar varsa, bunun da içi boş.
ABD’nin bölgedeki amacı şöyle özetlenebilir:
Ülkeler arasında huzur olmayacak, hepsi birbiriyle diyalog için kendisine muhtaç olacak! Bu ülkelerin içinde de birbirlerine düşman terör örgütlerinin üremesini sağlayacak.
Bu planları yapan bir ülke Suriye’den çekilir mi?”