Editör: Naim Arıoğlu
Muşmula, kimilerinin sert , kimilerinin de daha olgunlaşmış ve yumuşamış olarak sevdiği bir meyvedir. Bazı kişilerin ise çok severek tüketmediği hatta çok fazla da bilmediği bir meyvedir. Genellikle beyaz, pembe renklerde çiçekler açar. Meyveler hafif buruk bir tattadır. Ekim sonu, kasım ayı başları gibi hasadı başlar. Birkaç ay hasadı sürer. Bu yüzden kış aylarında hasadı devam eder ve şifasından yararlanılabilir. Fakat birçok faydası bulunan bu meyve tam olgunlaşmadan yeşil haldeyken tüketilmemelidir. Hatta satın alındıktan sonra bir süre evinizde beklese bile biraz daha olgunlaşır ve yumuşar. Tadı da daha güzel olur.
Dr. Fevzi Özgönül, “Muşmulanın,kalsiyum, demir, fosfor, potasyum içermesinin yanı sıra askorbik asitte içermesi sebebiyle vücuda çok faydalıdır. Serinletici olması sayesinde vücuda ferahlık verir. Antioksidan özelliği sayesinde zararlı toksinleri yok eder. Muşmula yaprağı ekstresi bağışıklık sistemini güçlendirir, vücuda güç verir. Diyabet yani şeker hastalığı olanlar da bu şifalı meyveyi tüketmelidir. Ayrıca muşmula yaprakları karaciğere de fayda sağlar. Karaciğeri zehirli maddelerden korur. Sakinleştirici etki sağlar, cilt kanserini önler. Depresyona iyi gelmesi de muşmula faydaları arasındadır. Kusma, mide bulantısını önlemede de yardımcı olur .”dedi.
Hamile kadınlar da bu şifalı meyveyi bol bol tüketmelidir. Özellikle kış aylarına gireceğimiz şu günlerde, bu meyvenin pazarlarda ve marketlerde bolca bulunması hamileler için oldukça büyük bir şanstır. Bu yararlı meyve düşük yapma riskini azaltır. Düşük yapma riski olan gebe kadınlar bu meyveyi tüketmelidir. Ayrıca bel ağrılarına çok iyi gelir. Ağrıları hafifletici özelliği de vardır. Gut hastaları da bu faydalı meyveyi bolca tüketebilirler. Fakat yüksek tansiyon hastalarının daha az tüketmelerinde fayda var.
Dr. Fevzi Özgönül sözlerine şunları ekledi:
“Muşmulanın zayıflamaya da iyi geldiğini, bağırsak hareketlerini arttırarak zayıflamaya engel olan unsurları ortadan kaldırdığını ve bu özelliğinden dolayı muşmula çayının kilo vermek isteyenler tarafından da yaygın olarak tüketilmesini gerekir”