''Müslüman Türk'' dediğin zaman...

Yavuz Ağıralioğlu, "Biz Müslüman olmayan Türk''e Türk ve insan demiyoruz." demiş... Bu anlayışa göre, Türklüğün başlangıç tarihi de "İslam ile müşerref olduğu" tarihtir! Ondan önceki Türk tarihi, Türk medeniyeti sanki hiç yaşanmamıştır... Araplar mı? Onlar her zaman Arap idi!

Sorun, bu anlayışa sahip olanların "milliyetçi" sayılmasıdır! Oysa milliyeti esas alanların, Gagauzlar gibi Çuvaşlar gibi Hristiyan Türkleri, Karayimler gibi Musevi Türkleri ve Tengri dinine inanan Türkleri de ayırt etmemesi gerekir...

***

Peki nereden çıktı bu "Müslüman Türk" kavramı? Daha doğrusu, milliyetçiler, bu kavramı ne zaman kullanmaya başladı?

Trabzonlu ülkücülerden Temel Kahveci, "İki aşk arasında bir ülkücü" adıyla kendi hayatını yazdı... "Vatan elden giderken, millet elden giderken, bayrak indirilmek istenirken sevgisiyle tepeden tırnağa sarıp sarmalasa da bir kızın peşinde görünemezdik. İşte ben ve yaşıtlarım, bu iki aşk arasında büyüdük" diyor ve 40 yıl sonra karşılaşacağı lise aşkını anlatıyor...

***

Kitabın sonuna doğru, savruluşu da anlatıyor Kahveci:

"Tam tarihini hatırlamıyorum bir de ''Müslüman Türk'' kavramı sokulmuştu araya. Bundan bir rahatsızlık duymadık ama sonradan bunun bir bölücülük olduğunu anlayacaktık. Müslüman Türk kavramıyla sadece Sünni Türklerin kastedildiği açıktı. Hristiyan, Şaman veya Budist Türkler bir yana Alevi Türkleri bile dışarda tutarak Türklüğün bütünlüğünü nasıl sağlayacaktık?

Bir şeyler dönüyordu ama o yıllarda bunları anlayacak durumda değildik. 20 yaşındaydık.

Sistemin Türklük ve Atatürk ile sıkıntıları vardı. Bu sebeple milliyetçiler üzerinde çalışıyorlardı.

Trabzon cezaevindeydim... 12 Eylül yönetimi, Turgut Sunalp başkanlığındaki Milliyetçi Demokrasi Partisi''ni destekliyordu ama dikkatimi çeken bir şey vardı. Cezaevinde bütün siyasi kitaplar yasaktı ama radikal İslam önderlerinin bütün kitapları serbestti... Muhammed Abduh, İhvan-ı Müslimin örgütünün kurucusu Hasan El Benna, Cemalettin Efgani... Bu tür kitaplar serbestti ama Bahattin Ögel''in Türk tarihi ve mitolojisi ile ilgili kitapları yasaktı!

12 Eylül askerleri, milliyetçilikten dem vuruyor ama milliyetçiliğe karşı her türlü önlemi almaktan geri durmuyordu...

Her şey ''Yeşil Kuşak Projesi''ne göre sürdürülürken biz ülkücülük yapmaya devam ediyorduk ama derin uykularda uyutularak..."

***

Bir alıntı daha yapayım...

"Ramazan ayının içindeydik. Çok ama çok dini kitap okuyorduk. Gazali''nin İhya''yı Ulumiddin kitabının daha giriş bölümünde, akıl dışı ifadeler vardı. Bir bölümde şöyle deniliyordu: ''Bir gün Kur''an kaybolsa bile Kur''an''ı, İhya''yı Ulumiddin''den tekrar yazabiliriz.''

Başka bir yerde de birisi İhya''yı Ulumiddin''i küçümseyici sözler söylediği için rüyasında kırbaçlanıyor ve uyandığında sırtında kırbaç izleri görüyordu!

Bu kitaplarla imanımız kuvvetleneceğine kuşkularımız ve sorularımız artıyordu... Menzil''e gidip gelen arkadaşlarımızın anlattıkları, şüphelerimizi daha da büyütüyordu. ''Gafletten Kurtuluş'' diye bir tasavvuf kitabı vardı, ''Şeriat dışı davranışını görseniz bile şeyhinizden asla şüphe etmemelisiniz. Olur ki sizi sınıyordur. Ve en önemlisi şeyhinizden başkasını seviyor olmayın'' diyordu...

Bir arkadaşımız, ''Osmanlı, şeriattan ayrıldığı için yıkıldı'' dedi... ''Öyleyse Roma İmparatorluğunu iki bin yıl yaşatan neydi?'' diye sordum, ''Şeriattı'' diye cevap verdi. ''Roma Hukuku bir şeriattı'' diye de ekledi...

Elbette biz de Müslümandık ama bu tipler kendilerini daha bir Müslüman olarak görüyordu. Kıldıkları iki rekât namazla herkesi teslim alacaklarını sanıyorlardı ve hâlâ öyle sanıyorlar..."

***

Bir de bu konu dışında "Türk''üm" demeyi ırkçılık olarak gösterenler var ki onlar, aslında kendi inancını gizleyerek İslâmı kalkan olarak kullanmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları