Deniz salyası gitti ama kabusu sofralarımıza geliyor

Deniz salyası gitti ama kabusu sofralarımıza geliyor

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi, müsilajın görünen etkilerinin temizlendiğini ancak görünmeyen etkilerin özellikle de deniz ürünlerinde gözlenmeye devam ettiğini ortaya çıkardı.

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi’nden bir ekip TÜBİTAK projesi kapsamında müsilajın Marmara Denizi’ndeki su ürünlerine etkilerini araştırıyor.

9 ay sürecek araştırmanın ilk verileri çarpıcı: Balıklarda hastalığa yol açan bakteri çeşitliliği artarken, et verimi ve besin kompozisyonları ise zayıflıyor.

Araştırmayı yürüten ekibin başkanı Prof. Dr. Nuray Erkan, yeni bulguları şöyle sıraladı:

"Ömrü kısa olan hamsi ve istavrit müsilajdan az etkilenmiş, kirlenmemiş, haftada 2-3 kez tüketilebilir.

Ama hamsi ve istavritin besin kompozisyonu ve et verimi düşmüş.

Balıklarda eskiden 1-2 tür patojen (sağlığa zararlı mikrop, bakteri) buluyorsak, şimdi 3-4 tür buluyoruz.

Dip canlılarından en çok midye ve karides müsilajdan etkilenmiş.

Dil balığı, mezgit, karides ve barbunu; hamileler, çocuklar ile yaşlılar 2 haftada bir porsiyon tüketmeli.

Deniz ürünlerini test eden uzmanlar uyarıyor: Balıkların solungaç ve organlarını iyi temizletin, evde temiz suyla tekrar yıkayın, derisini tuz ve buzla ovun ve çok iyi pişirin!"

İlgili Haberler