Murat Sancak'tan korkunç iddialar. Hangi hakemlere şantaj yapıldığını açıkladı

Murat Sancak'tan korkunç iddialar. Hangi hakemlere şantaj yapıldığını açıkladı

Adana Demirspor'un eski başkanı Murat Sancak gündemi sarsacak iddialarda bulundu.

Adana Demirspor'daki başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra dikkat çeken açıklamalara imza atan Murat Sancak bunlara bir yenisini daha ekledi.

Ancak bu kez söyledikleri yenilir yutulur gibi değil.

Sancak, Mart 2022'deki hakem operasyonunun ardından bazı görevde kalan hakemlere maç kabul etmeme baskısı uygulandığını iddia etti.

Murat Sancak, TFF ve hakemler için de dikkat çeken ifadeler kullandı.

İşte Murat Sancak'ın açıklamalarının tam metni:

"TFF'de bir hakem yapılanması ve sülale boyu hakemlik saltanatı hep konuşulur ama kimse kılını kıpırdatmaz. Birileri iki takımın yarıştığı lig dizayn edip biraz başını kaldıran Anadolu takımlarını aşağıya çekmek için manipülasyonlara başlar. Hakem hataları (!) yetmez ise VAR "ayarlamaları" devreye girer. Takımının hakkını savunmak isteyenlere "ceza sopası" acımasızca vurulur.

Sonra ne mi yapılar? İzlerin üstü örtülür, çürümüş sistemin devamı için el birliği yapılır. Haaa bu ara unutmadan söyleyeyim medyadaki bazı satılık kalemlerle başını kaldırana itibar suikastleri yapılır. Taaaa ki bir Tatar Ramazan bir Köroğlu çıkana kadar. Buyurun yeni hikayeye başlayalım o zaman! Yedi kısım tekmili birden; Suç var, suçu gizleme var, örtbas edip zaman aşımına uğratma var. Var oğlu var! Tarih yaprakları 8 Mart 2023'ü gösterdiğinde Temiz Futbol için bir adım atılır. Bazı hakemlere el çektirilir. Aman Allahım ortalık nasıl karışır. Hafızanızı tazeleyip o günleri bir hatırlayın. O hakemler neredeyse bir beka sorunu haline getirilir. Bu şeytani düzenin savunucuları herkese her yalanı söyler ve yazdırır. Sanki Türkiye'de futbolun bittiği ya da biteceği algısı yaratılır.

Ama perde arkasında kirli çark işlemeye başlamıştır. Kararı alanlar hedef tahtasına oturtulur. Kurullar pusuya yatar, birileri işlemleri hızlandırıp rövanşı almak için canhıraş çalışır. Bu arada kararın açıklanmasının ardından, yaşanan polemikler ve gerilim üzerine dönemin MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu, "Hakemlere moral vermek ve yaşananları açıklamak amacıyla" ZOOM toplantısı organize eder. Belirtilen saat öncesi whatsapp gruplarında toplantıda protesto organize edilmesi teklif edilir.

Aynı saatlerde bazı yan hakemler telefonla aranarak kendilerine maç görevi kabul etmeme, maça çıkmama teklif/şantajı yapılır. Yan hakemlere maddi-manevi baskı yapılır. Bu yöntem birden fazla kişi tarafından birden fazla yan hakem üzerinde uygulanır.

ZOOM toplantısının sohbet ortamında düzenlenmesi planlanmıştır. Ancak protesto yapılacağı ve provoke edileceği bilgileri üzerine MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu tarafından "yoruma kapalı" olarak gerçekleştirilir.

Ancak birileri toplantıyı kaydeder. 3 dakika 37 saniyelik konuşma fake mail adresleri vasıtasıyla, gazeteci ve bazı kişilere yollandı. Bazı kişilere ise whatsapp üzerinden gönderildi. Kulislerde konuşulanlara göre ses kaydını yayanlardan biri eski bir FIFA hakemi. Taktik FETÖ yöntemlerine ne kadar benziyor değil mi?

Aslında alenen bir suç işlenmiştir. Yasaya göre bu suçla ilgili zaman aşımı süresi iki yıldır. Yani TFF ve MHK, kurumsal bir konuşmanın kaydının sızdırılmasıyla ilgili suç duyurusunda bulunmamış, deyim yerindeyse kulağının üstüne yatmıştır. Yani açıkça suçu ve suçluyu kollamışlardır. Hem de dönemim MHK'sının yaşananlarla ilgili adli ve idari süreç başlatılması kararı alıp bunu karar defterine yazmalarına rağmen.

Daha bitti mi, hayır! Sırada daha büyük cezai sorumluluğu olan işlemler vardır. Türkiye Futbol Federasyonu yasayla kurulmuş anayasal bir kurumdur. TFF Kuruluş ve Görevleri hakkındaki kanunda durumu net olarak ifade edilmiştir. 9 Mart 2022 günü Türk futbolunda şalteri indirme operasyonu yapılmış ancak başarılamamıştır. Nasıl mı? O zaman ikinci perdeye geçelim.

Bazı hakemlere görevden el çektirilince hakemlere, "maç görevi kabul etmeme!" baskısı uygulanmaya başlar. Nazikçe başlayan konuşmalar dirençle karşılaşılınca, baskı, tehdit ve şantaja dönüşür. "Senin plakanı alıyoruz!" denilerek hakemliği bitirilme şantajı yapılır. İş o hakle gelir ki, yurt dışından maçtan dönen uçaktaki Halil Umut Meler'e internet tabanlı bir uygulamadan ulaşıp şu anda aktif hakem olan biri telefon eder: Bak maç görevi verilirse sakın alma. Bu bir toplu karardır! Telefon açan hakem şu anda skandal kararlara imza atan biridir. Halil Umut Meler, hakem işlerinden gelen maç görevlendirme mesajını açar ama baskı nedeniyle yanıt vermez. Uçaktan indiğinde Riva'ya gelir, olayları öğrenince bu grupla hareket etmek istemiyorum der. O sırada gecikme nedeniyle Meler'in maçına başka hakem atayan MHK, kendisine VAR görevi verir.

Bu kışkırtmayı yapan hakem efendinin babası FETÖ soruşturması geçirdi. Kendisi şu ana dernek seçimleriyle ilgilendiği için olsa gerek sahada her maç maçın sonucuna tesir eden hatalar yapıyor. Yani birileri resmen TFF'Yİ İŞLEYEMEZ-GÖREVİNİ YAPAMAZ HALE GETİRMEK için açık faaliyet yürütür.

Burada önemli olan detay şudur; Hakemler kamu görevlisi sayılır. Yani eylemin vahameti artmaktadır. Birden fazla kişinin hakemleri arayarak maça çıkmama baskısı yapması ise örgütlü hareketin en büyük delilidir.

Haaa bu arada MHK geri adım atmayınca medyadaki bazı kalemler vasıtasıyla kirli ilişkiler devreye sokuldu. Bazı hakemlerin ifade verip tanıklık yapmaya başlamaları üzerine, "MHK ispiyoncu arıyor" algısıyla tanıklık yapmak isteyenler üzerinde baskı oluşturuldu.

Yaşananlar "hep iddia ettiğimiz1" örgütlü yapıyı delilleriyle ortaya çıkaracak netliktedir. Yeter ki kolluk gücü savcılık gözetiminde soruşturmayı başlatsın. Yaşananlarla ilgili çoğu belge TFF'de mevcuttur. Orada imha edilmiş olsa bile muhataplarında örneği var. Ayrıca dijital izlerin silinmesi zaten imkansız. 8-9-10 Mart tarihlerinde şüphelilerin HTS analizlerinin yapılması, aynı baz istasyonundan sinyal verip vermedikleri, Başka telefon kullanıp kullanmadıkları tespit edilmelidir. MHK Başkanının zoom toplantısının yasa dışı kaydedilip dağıtılmasının tespiti daha kolaydır. BTK tarafın o gece dosya boyutuna göre data transferi yapanlar kolaylıkla tespit edilebilir. Bu şekilde hem kaydedene hem de dağıtım yapan kişi ya da kişilere ulaşılabilir."

İlgili Haberler