Murat Eren'e "pardon" yok mu!

İktidar sahipleri, "Kendi ülkesinin millî ordusuna, millî istihbaratına, millî bankasına, kumpas kuranlar için amaca ulaştıracak her yolun mübah olduğunu" ve bu yollardan birinin de pekala 'seçilmiş sivil iktidara kumpas' olabileceğini, trajik bir şekilde; düne kadar göz yumdukları, yol verdikleri metotlarla kendi mahremlerinde karşılaşarak tecrübe edince;

Balyoz Davası çöktü;

5 yıl sonra!

"Mahkûmiyet hükmüne esas alınan tüm dijital deliller iyi niyetli olmayan kişi veya kişilerce sahte olarak oluşturulmuş" ve başkaca da "sanıkların yüklenen suçları işledikleri yönünde mahkûmiyetlerine yetecek, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunamamış"tı çünkü!

***

"Ergenekon" yaftalı Ümraniye Davası çöktü;

6-7 yıl sonra!

Çünkü "tanıklar dinlenmemiş", "sanıkların savunma hakkı kısıtlanmış", "yedek hâkim CMK'ya aykırı şekilde müzakereye katılmış", "dava açıldıktan sonra ortaya çıkan olaylar için de usule aykırı şekilde hüküm kurulmuş" diye uzayıp giden maddelerce "usulsüzlük"/"hukuksuzluk" vardı!

***

Poyrazköy Davası çöktü;

6 yıl sonra.

İdrak edildi ki "sanıkların atılı suçları işledikleri sabit değil"di.

***

İstanbul Askeri Casusluk Davası çöktü;

6 yıl sonra!

"Dijital delillere usulüne uygun olarak el konulmadığı", "tüm soruşturmaların ihbar e-postalarına dayandığı ve bunun şüphe oluşturduğu", "soruşturma makamlarının lehe olan delilleri sakladığı", "şantajla menfaat temini iddiasına dair tek bir şikayetçinin olmadığı" ve nihai hedefin "askeri itibarsızlaştırmak" olduğu anlaşıldı!

***

Ve dün...

İzmir Askeri Casusluk Davası çöktü;

6 yıl sonra!

Bütün sanıklar (357 kişi) beraat etti!

Çünkü "sanıklarda ele geçirildiği iddia edilen dijital materyallerin delil niteliği taşımadığına hükmedildi."

Bu davaların tamamı çökmekle kalmadı; Yargıtay aşamasındaki "Ümraniye" dışındakilerin tamamında "bu davaları planlayan, uygulayan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulması" kararı da çıktı.

Şu gün itibarıyla bu soru ve bir türlü verilmeyen cevabı daha da anlam kazandı:

- Atabeyler kumpasından bu yana en ağır mesleki ve ailevi bedelleri ödeyen, hali hazırda hürriyeti ipotekli müstafi Kara Pilot Yüzbaşı Murat Eren neden bu "pardon" sürecinden nasiplendirilmedi? "Son kumpas da çöktü ilk kumpasın mağduru" Murat Eren neden hâlâ cezaevinde?

Yazarın Diğer Yazıları