BTP lideri Hüseyin Baş, Murat Bardakçı'yı fena faka bastırdı. Bardakçı baltayı taşa vurdu 

BTP lideri Hüseyin Baş, Murat Bardakçı'yı fena faka bastırdı. Bardakçı baltayı taşa vurdu 

CİMER’e, Lozan Barış Antlaşması’nda gizli madde olup olmadığına yönelik soruyu köşesine taşıyan Murat Bardakçı, konuyu gündeme getiren BTP’yi eleştirdi. BTP lideri Hüseyin Baş ve BTP Parti sözcüsünden ise sert bir cevap geldi. 

BTP lideri Hüseyin Baş, partililerden “Lozan’da gizli madde var mı” sorusunu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) yöneltmelerini istemişti.

CİMER, bu konuda yapılan başvurulardan biri olan Bahtiyar Süha Keskin’in sorusuna yanıt olarak, “Lozan Barış Anlaşması’nda gizli maddeler bulunmamakta olup, maden çıkartmamıza engel teşkil eden herhangi bir madde yer almamaktadır.”  ifadelerini kullanmıştı.

Hüseyin Baş''ın konuya noktayı koymak için yaptığı hamleyi yanlış anlayan ve konuyu Habertürk’teki köşesine taşıyan Murat Bardakçı ise, Bağımsız Türkiye Partisi’ni (BTP) kastederek, “Minyatür bir siyasî partinin andlaşmada gizli maddelerin bulunduğuna hakikaten inanan yahut taraftarlarının dikkatini çekmek maksadıyla inanmış görünen başkanının teşviki üzerine bir partili CİMER’e başvurup ‘Lozan’da madenlerimizi çıkarmaya engel gizli bir madde var mı? diye sormuş’ şeklinde ifadeleri kullandı.

“Bir siyasî parti başkanının partililerini yönlendirdiği konunun ciddiyetine bakın! Güler misiniz, ağlar mısınız?” diyen Bardakçı, sözlerine şöyle devam etti: “Bundan on sene önce ‘İşte, Lozan’ın gizli maddeleri’ başlığı ile mizahî bir yazı yazmış; Boğazlar, Patrikhane, yeraltı zenginliklerimiz vesaire bahislerinde milletlerarası anlaşmaların üslûbunda ve Lozan konusunda senelerdir ortaya atılan palavraların çizgisinde birkaç hayalî madde sıralamış ama yazının sonunda ‘Yoksa inandınız mı?’ deyip hepsini uydurduğumu söylemiştim”

“SENİN ENTELLEKTÜEL SEVİYENİ YESİNLER”

Bardakçı’nın yazısında kullandığı ifadeler ve üsluba BTP’den sert tepki geldi.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Senin entellektüel seviyeni yesinler. Olayı anlamaktan uzak ufak idrakın ile aklınca bana sataştın. Tarihi senden öğrenen nesillere de acıyorum. Amacınızın ne olduğunun da farkındayız. Ayrıca minyatür sensin. Edepsizliğin lüzumu yok” ifadelerini kullandı.

“TARİHÇİ DEĞİL, GAZETECİ DEĞİL”

BTP Sözcüsü tarihçi Emre Polat da yaptığı açıklamada sert tepki gösterdiği Bardakçı için, “Sarayın şeyi” ifadesini kullandı.

Polat’ın açıklaması şu şekilde:

‘Murat Bardakçı isimli bir şahıs, Genel Başkanımızın "Lozan''da gizli madde var" yalanını ortaya çıkarma gayretinden rahatsız olmuş. Bunu da kendisine yakışan bayağı üslubuyla ifade etmiş. Öncelikle belirtmek isterim ki, kendisine uygun bir sıfat bulamadım. "Sarayın tarihçisi" diyeceğim tarihçi değil. "Sarayın gazetecisi" diyeceğim gazeteci değil. Biz en iyisi "Sarayın şeyi" diyelim.

“O’NA ‘ATATÜRK''Ü DİNSİZ GÖSTERME’ MİSYONU VERİLMİŞTİR”

Ama bildiğimiz başka sıfatları var. Mesela belli etmemeye çalışır ama Atatürk''ü hiç sevmez, hatta nefret eder. Kim bilir belki de bu özelliğini babasından almıştır. Babası Anıtkabir''e "utanç çukuru" diyecek kadar azılı bir Atatürk düşmanıydı. Atatürk''ün dindarlığı kendisini fazlasıyla rahatsız eder. Çünkü ona "Atatürk''ü dinsiz gösterme" misyonu verilmiştir. Bu misyonunu yıllardır yerine getirir. Hatta, Atatürk''ün soyu ile ilgili açıklamalar yapan bir şahsı, eğer bu söylemlerine devam ederse bir dönem tarih programı yaptığı TV kanalına çıkarmamakla tehdit edecek kadar azılı bir Atatürk düşmanıdır. Dediğim gibi tarihçiliği yoktur ama parayla Osmanlı arşivlerinden belgeler çıkarttırıp transkript ettirir. Sonra da bunları kendi çıkarıp okumuş gibi pazarlar, kitaplar yayınlar. Bitti mi, hayır. Kurtuluş Savaşı''na İstiklal savaşı denmesinden rahatsız olur. Kim bilir belki de İstiklal Harbi''nde bazı atalarının başına işler gelmiştir. Ki "istiklal" kelimesi kendisine fazlasıyla batar.

“DAHA DİNLEDİĞİNİ, OKUDUĞUNU ANLAMAKTAN ACİZ”

Böyle sorunlu birinin Bağımsız Türkiye Partisi''nden ve Lozan''dan rahatsız olması hiç şaşırtıcı değil. Daha dinlediğini, okuduğunu anlamaktan aciz Sarayın şeyi, kendini nimetten saymış. Neymiş efendim Lozan''daki gizli madde muhabbeti bu şeyin bir ironi yazısından çıkmış. Sarayın şeyi, Genel Başkanımızın Kongrede yaptığı konuşmada Lozan''da gizli madde olmadığını tane tane anlatmasını bile anlamaktan aciz. Genel Başkanımız ve Partimiz Lozan''da gizli madde yalanının kimler tarafından hangi maksatla gündemde tutulduğunu çok iyi biliyoruz. Bu yalan rüzgarıyla 2023 seçimleri için nasıl propagandalar yapıldığı malum. Sarayın şeyliğini yapan senin gibilerin atalardan gelen çukur misyonunun da farkındayız.

“CUMHURBAŞKANI''NDAN RESMİ CEVAP ALANA DEK...”

Genel Başkanımızın tarihi çıkışı ve çağrısı ile harekete geçen vatandaşlarımız resmi kanallara başvurular yaparak bu yalan rüzgarına son vermeye çalışmaktadır. Ama böyle önemli bir konuda, konunun muhatabı Sayın Cumhurbaşkanı''ndan resmi bir cevap alana dek mücadelemiz devam edecektir.

NE OLMUŞTU?

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, partisinin 8. Olağan Genel Kongresi''nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Lozan Antlaşması’nda Türkiye’deki madenlerin çıkarılmasını engelleyen gizli bir madde olup olmadığını sormuştu. Hüseyin Baş, “Lozan’da gizli madde var.” iddiaları üzerine kongrede şu değerlendirmeyi yapmıştı:

“Lozan’dan bir tane madde bilmeyen adamlar, bütün gizli maddelerini biliyor. Bu nasıl çıktı? Şöyle çıktı; yıllarca bu milleti, sizleri, bizleri soyarlarken, bizim zenginliklerimize kastedilirken yabancılar tarafından, yıllarca bize ‘Bizim yeraltı kaynağımız yok, madenimiz yok, ne yazık ki biz verimli topraklarda yaşayan insanlar değiliz’ dediler. Bunu bu ülkede birçok bakan, vekil, başkan vs. söyledi. Sonra 2002 yılında bir tane adam çıktı, halk kahramanı Prof. Dr. Haydar Baş, ‘Bizim 3 katrilyon dolar yeraltı zenginliğimiz var’ dedi ve bunların oyununu bozdu. Bu oyun bozuldu ya ‘Yeraltı kaynağımız yok’ diyenler şuna döndü; ‘Bizim aslında var ama Lozan’dan dolayı çıkaramıyoruz’. Bu işin hikayesi de budur.

Lozan’da gizli madde olup olmadığı hususu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin namusu ile ilgili bir husustur. Eğer bu ülkeyi yönetenler, bu ülkenin namusunu düşünüyorsa çıkacak diyecek ki ‘Bu Lozan’da gizli madde vardır’ veya ‘yoktur’. Ben şimdi buradan bu kalabalığın huzurunda Sayın Cumhurbaşkanıma rica ediyorum, Lozan Antlaşması’nda gizli madde varsa lütfen bu halka gizli maddenin var olduğunu açıklasın. Hayır Lozan’da gizli madde yoksa ülkemizin yöneticisi, bu antlaşmanın bugünkü sorumlusu ve tarafı olarak çıksın ve bize, ‘Bu Lozan Antlaşması’nda gizli madde yoktur’ desin.”

İlgili Haberler