Genel Başkan Önder Aksakal ile bir süre basına kapalı görüşen İnce, daha sonra yaptığı açıklamada "Hangi siyasi parti randevu verirse bundan sonra da hiç siyaset yapmadan tarımı milli bir mesele olarak görerek ziyaretlerini sürdüreceklerini" ifade etti.
İnce bir soru üzerine tüm partilerden randevu talep ettiğini belirterek, "Gelecek Partisi randevu verdi onlara gideceğiz, Sayın Bahçeli telefonla aradı, ''en kısa sürede görüşelim'' dedi ama randevulaşmadık. Kim randevu verirse kimseyi ayırt etmeden gideceğimizi belirtmek isterim." diye konuştu.
Yargıtayın CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu kararına ilişkin soru üzerine Muharrem İnce, "Türkiye''de yargı yok artık. Türkiye''de yargı iktidarın sopası. Türkiye''de bağımsız ve tarafsız yargıyı unuttuk. Yargı mensupları da buna inanmıyor. Canan Hanımla geçmişte aynı siyasi partide bulunduk, pek çok görüşüne katılmam ama ayrı düşünmemize rağmen, siyasi yasak kavramını 2022 yılında çok ilkel buluyorum. Siyasetçinin yasağını millet verir." dedi.
Muharrem İnce, şunları kaydetti:
"Bu görüşlerimizin içinde eksik olanlar, yanlış olanlar vardır. Hiçbir itirazımız yok. Başkalarının görüşleriyle birleştiğinde milletimiz için güzel sonuçlar ortaya çıkacağına inanıyoruz. Tarımı stratejik bir sektör olarak görüp, tarıma, tarıma dayalı sanayiye ve tarım turizmine destek verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Devlet Planlama Teşkilatının yeniden aktif hale getirilmesini düşünüyoruz. Tarımsal planlamanın 5 yıllık yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Tarım envanteri olmayan bir Türkiye, suyu, bitkisi, hayvansal üretimi envanteri olmayan bir Türkiye''nin geleceği kucaklayamayacağına inanıyoruz. Buzağı ve civciv ölümlerinin mutlaka konuşulması gerektiğini düşünüyoruz ve ithalatın bir çözüm olmadığını, ithalatın çiftçiye karşı bir sopa olarak kullanılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Kendi kendine yeten bir Türkiye''yi kurmak mümkündür, biz bereketli toprakların fakir çocukları olmak istemiyoruz."
Önder Aksakal da ziyaretten dolayı teşekkür etti.
Türkiye''nin dünyayla beraber büyük bir ekonomik krizin içerisinde olduğunu ifade eden Aksakal, bu ekonomik krizin temelini tarımsal zafiyetlerin oluşturduğunu savundu.
Dünyanın bir taraftan gıda sıkıntısı ile uğraşırken diğer taraftan da savaşlarla boğuştuğunu anlatan Aksakal, şunları söyledi:
"Memleket Partisi, gıda güvenliği ve gıda krizi üzerine hazırladığı tarımsal raporunu bizlere sundu. Bizler de geçmişte ve bugün yaptığımız çalışmalara ilişkin dokümanlarımızı kendilerine sunduk. DSP kuruluş felsefesi itibarıyla ekonomi politikalarını, kalkınmanın köyden ve köylüden başlayacağı üzerine kurgulamış ve bir karma ekonomi çalışması içerisinde devletin bir düzene oturtulacağını öngörmüştür. Kurucu Genel Başkanımız Bülent Ecevit bu konuda biliyorsunuz, ''Toprak işleyenin, su kullananın'' diyerek bir anlayış ortaya koymuştu. Bunun devamında köykent projeleri üretimin köylerde en yüksek noktaya çıkarılması, çağdaşlığın köylerde de yaşatılabilmesi üzerine planlarını ortaya koymuştur. Bugün DSP olarak biz ''Köykent'' projelerini biraz daha ileriye taşıyarak, ''Cumhuriyet Kent'' projelerimizi hayata geçirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
Önder Aksakal, ekilemeyen bir karış toprak kalmamasının en büyük istekleri olduğunu, Türkiye''nin yeniden kendi kendine yeten bir ülke olması gerektiğini bildirdi.