FATİH TÜRKER /
TÜRKİYE haftalardır bekliyordu…“Muharrem İnce yeni bir parti kuruyor” fısıltıları haberlere… Sonra gazete manşetlerine… Ardından haber bültenlerinin “Flaş” başlıklarının altına taşınmasından sonra…
Memleket “Birinci ağızdan” öğrenmek istiyordu ne olup ne bittiğini…
Bazı yazarların köşelerinde “Muharrem Bey dedi ki” başlıkları altında yazılıp çizilenler de kafa karıştırıyordu…
- CHP’den ayrılacak mısınız?..
- Evet ayrılacağım…
- Yeni parti kuracak mısınız?..
- Evet, yeni yüzlerle yeni bir parti kuracağım.
- Ne zaman?
- Yılbaşında!..
Ülkenin itibarlı yazarlarından birinin köşesinde yer alan bu “soru-cevap” bölümü de dilden dile dolaşmaya başlayınca, Kurban Bayramı’nda Muharrem İnce kendisine uzatılan mikrofonlara “fısıltı tonunda” ilk kez konuştu:
“Bu süreçte bir gazeteye, haber ajansına konuşmadım. Açıklama yapmadım. Memleket için doğru olduğuna inandığım bir karar aldığımda bu kararımı açıklarım. Herkese iyi bayramlar…”
Yabancı basın Muharrem İnce olayını böyle gördü
Bu açıklama da kimseyi kesmeyince, süreç bugün yapılan “kısa metraj” basın toplantısına kadar gelip dayandı.
Ankara’nın Çukurambar’ında bir otelin balo salonunda, nikah masası platformunun üzerinden konuştu Muharrem İnce.
CHP Yönetimi’ne ve Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenmesi bekleniyordu…
Yüklendi!..
“Bana Cumhurbaşkanlığı seçiminde destek olmadılar“ dedi…
“Benimle birlikte çalışan isimleri, milletvekili aday listesine koymadılar, çalışma şevkimizi kırdılar” dedi…
“Seçim gecesi nereye kayboldun?” sorusuna yıllar sonra ilk kez yanıt verdi:
“Seçim yapılırken 13 bin sandığı gözlemcisiz bırakan Cumhuriyet Halk Partililer o gece bana bilgi akışı bile sağlamadılar. Benden habersiz ve bensiz seçim ile ilgili durum değerlendirme toplantısı yaptılar. Yapacak hiçbir şeyim yoktu” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’na “itinayla” yüklendi..
“CHP Genel Başkanı’nın ne iktidara yürümek, ne de Cumhurbaşkanı olmak gibi bir iddiası yok…” dedi.
“Kurultayda kendisi konuştu, çekti gitti… Diğer konuşmacıları lütfedip dinlemedi bile. Böyle Genel Başkanlık olmaz” dedi…
“Yerel seçimlerde Kürt vatandaşların oylarıyla zafer kazanıldı, dönüp o Kürt vatandaşlara gönülden bir teşekkür etmeye korktular” dedi…
İrili ufaklı cümlelerle yüklendi de yüklendi CHP’ye ve CHP Yönetimi’ne…
Ve;
Bütün bunların ardından
“… İşte bu nedenle CHP’den ayrılıyor ve yeni partiyi…….” demesi beklenirken…
Demedi!..
“Biz” dedi, “CHP’nin içinde duruyoruz… Ama bu CHP’nin çizgisinden farklı bir rotaya giriyoruz… 4 Eylül’de, Sivas’ta BİN GÜNDE MEMLEKET HAREKETİ’ni başlatıyoruz” deyiverdi…
Muharrem İnce canlı yayında açıkladı: Bin Günde Memleket Hareketi 4 Eylül'de başlıyor
Salonda bulunanlar…
Ekran başında ağzı açık “Muharrem İnce ne diyecek” diye bekleyenler…
Muhtemelen “Hoppalaaa” dedi…
Bu kadar gürültünün ardından… Ortaya çıkan manzara kimsenin beklediği gibi değildi.
Tabiri caizse, Muharrem İnce haftalar süren üstü kapalı kaosun ardından “2 saat konuşmuş, hiçbir şey söylememişti”!..
Tıpkı yıllar yıllar önce Mustafa Sarıgül’ün “Ben oldum artık” diyerek başlattığı TÜRKİYE DEĞİŞİM HAREKETİ gibi bir oluşum çıkmıştı ortaya…
O tarihlerde Sarıgül, genç çocukların eline boya ile fırça verdirip “Sabah gün doğmadan mahalle mahalle dolaşın, duvarlara ÇARE SARIGÜL yazın” diye talimat verirdi.
O iki kelime çok yerde duruyor hala… Kırmızı boyayla…
Hepsi o kadar…
Muharrem İnce’nin dün ilan ettiği ve 4 Eylül’de partili arkadaşlarıyla başlatacağını söylediği BİN GÜNDE MEMLEKET hareketi ondan biraz farklı.
Bir kere CHP’den kopmuyorlar…
Ama CHP Yönetimi ve tabanı ile aynı yolda yürümeyi reddediyorlar…
Yeni parti kurmuyorlar…
“Parti içinde parti” olmayı seçiyorlar…
Hatta lafı biraz daha ileri götürelim…
CHP içinde bir PARALEL CHP oluşturmak istiyorlar…
(Bu kelime toplumun zihninde öyle bir yer edinmiş ki, haberi tartışırken PARALEL CHP ifadesini kullandığımızda genç arkadaşlar “Sakın abi” dediler. “O kelimeyi kullanmayalım”!.. Bu PARALEL o PARALEL değildir. Bilginize!..)
Sonuç;
Amiyane tabirle “Dağ fare doğurdu” denilebilir mi?..
Yok bence… Dağ yoktu zaten, fare de doğmadı…