Özellikle, son yıllarda ekonomik bunalıma giren çeşitli ülkelerde, yoksulluk sınırlarına doğru hızla yaklaşılırken, Bangladeşli Nobel Ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Muhammed Yunus’un teorileri büyük yankılar uyandırıyor.
Geçen hafta İstanbul’da çeşitli etkinliklerde bulunan Muhammed Yunus’u, can kulağıyla dinleyenler arasında bulunduğumuzu belirtmek gerekiyor.
Nobel Barış Ödüllü ekonomist Prof. Dr. Muhammed Yunus; her şeyden önce, “Sosyal yardım ve bağışlarla yoksulluk çözülmez, gizlenir” diyor.
Okan Üniversitesi’nde kendi adına kurulan Muhammed Yunus Uluslararası Mikrofinans ve Sosyal Girişimcilik Merkezi’nde de konuşan Prof. Dr. Muhammed Yunus, öneri ve uyarılarda bulunurken, sosyal yardımların ve bağışların önemli olduğunu fakat bunların sürekli olmasını insanlık onuru açısından sakıncalı bulduğunu belirtiyor.
Mikrokredinin mucidi Yunus, “Dünyanın en zengin ülkeleri bile yoksul vatandaşlarına sosyal yardımlar ve bağışlarla bakıyor. Sonra da ‘yoksula baktık’ diyorlar. Sosyal yardım ve bağışlarla yoksulluk sorunu çözülmez, gizlenir” diye uyarıda bulunuyor.
Yunus, “Tefecileri gördüğümde çok utandım. Bir insan başka bir insana karşı nasıl bu kadar zalim olabilir diye düşündüm. Tefecilerden para alan insanların yaşadığı sıkıntılar utanç verici. Bankalar yoksullara para vermeyince bu kez yoksullara kefil olmaya karar verdim.
Onların kurallarına göre oynadım.
Bankalar benim sadece güvene dayalı bir şekilde herkese kefil olmama çok şaşırdı ve bu paraların geri dönmeyeceğini düşündü. Yanıldılar. 1976’da başlattığım bu sisteme uyacak hiçbir banka olmadığı için sadece yoksullara hizmet eden ve mikrokredi veren Grameen Bank’ı kurdum” derken, büyük bir yaraya parmak basıyor.
Konuşmasında, gençlere seslenen Yunus, “2-3 yoksulun sorununu çözerim derseniz herkesin sorununu çözebilirsiniz. Sizler çok şanslı bir kuşaksınız. Bu yaşınızda dünya tarihinde hiç olmadığı kadar teknolojiye hakimsiniz” diyerek dikkatleri çekiyor.
Hayırsever insanların çalışmalarını takdir ettiğini belirten Muhammed Yunus, şunları da söylüyor; “Fakat hayırseverliğin de bir sınırı var. Para gidiyor ve geri gelmiyor. Sonunda para toplama işi bir proje gerçekleştirmekten daha fazla zaman almaya başlıyor. Eğer verdiğiniz yardımı bir sosyal girişimcilik projesine çevirirseniz asıl sorunu çözmüş olursunuz”.
Muhammed Yunus, bir öğrencinin, “Projemiz büyük şirketleri rahatsız eder ve engellenirsek ne yapmalıyız” sorusuna “Tek söyleyeceğim şey; vazgeçmeyin, teslim olmayın. Tekrar tekrar deneyin” diye cevap veriyor.
“Ekonomiye Kadın Gücü” projesinin gala yemeğinde de konuşan Prof. Yunus, Türkiye’de 2003 yılında başlatılan mikrofinans projesinin çok desteklendiğini ve geliştiğini belirtmekten kendini alamıyor.
Aslında, Prof. Yunus’a özenle dikkat etmenin tam zamanı yaşanıyor.
