Prof. Dr. Cevdet Bozkuş, muhalefetin seçimi kaybederken neleri göz ardı ettiğini açıkladı.
"Öngörü ve Strateji" başlıklı yazısında Bozkuş, sözlerine öngörü ve strateji kelimelerinin anlamıyla başladı.
"Öngörü: Bir işin ilerisini kestirme, önceden anlayabilme ve sezebilme. Strateji: Öngörülere göre amaca ulaşmak için uygulanması gereken yol ve yöntemler."
Muhalefetin başarılı olabilmesi için öngörülerinin ve buna göre uygulanacak stratejilerinin olması gerektiğine dikkat çeken Bozkuş, muhalefetin iktidara tam destek verecek seçmen gruplarını öngöremediğini ve bunun sonucunda seçimin nasıl kaybedildiğini kaleme aldı.
İŞTE BOZKUŞ'UN O YAZISI
Bir iş de başarılı olmak istiyorsanız, öngörüleriniz ve buna göre uygulanacak stratejiniz olmalıdır. 2023 seçimi ve sonuçları değerlendirdiğimizde muhalefetin yeterli öngörü ve stratejisinin olmadığını görüyoruz. Evet 21 yıldır ülkeyi kötü yöneten iktidarı değiştiremediniz. Neden değiştiremediniz. Hata yapmış olmalısınız. Evet neydi bu hata. İktidarın kazanmak için kendisine sağladığı avantajları çok iyi öngöremediniz.
Neyi öngöremediniz? İktidara tam destek verecek seçmen gruplarını öngöremediniz. Bu gruplar ;
-Ev satın alan yabancı seçmenler
-Göçmen ve mülteci seçmenler
-Yurt dışı seçmenler
-Normalden fazla oy kullanan seçmenleri tam öngöremediniz.
Bu seçmenlerin oranını iyi analiz edemediniz. Bu hesabı sıradan bir kişi dahi yapsaydı, bu seçmenlerin toplam seçmenin yaklaşık %8-10 aralığında olduğunu görürdü.
Ayrıca sahip çıkılmayan sandıklar ve devletin baskısıyla alınan oyları da dikkate aldığınızda bu oranın daha da artığını görürsünüz. Yani kısaca adam seçime en az senin %10 önünde başlıyor. Bu öngörülmedi. Sadece kamuoyu yoklamaları önce öndeyiz denildi, sonra başa baş safsataları ile yanlış adayla seçime gidildi. Bu ülkenin kader seçimiydi. Bunu öngöremeyenlerin ülkenin kaderi ile oynamaya hakları yoktur.
Nasıl bir strateji yapılmalıydı? Aday Erdoğan’dan en az %10 önde olan birisi olmalıydı. Bu yapılmayınca seçim kaybedildi.
Şimdi sormak lazım;
-Bile bile bu kötü yönetime iktidar tekrar teslim edildi. 5 yıl daha gitti
-Ülkenin ve milletin durumu ne olacak.
-Ekonomi gittikçe bozulacak. İç ve dış borç katlanarak devam edecek. İşsizlik artacak.
-Çok kötü yönetilen devlet kurumlarının durumu ne olacak.
-Boğaziçi Üniversitesinin öğretim üyelerinin durumu ne olacak.
-Suçsuz yere hapishanede yatanların durumu ne olacak.
-Kısaca ülkede her yıl önceki yılı arar duruma geleceğiz.
Sonuç bu iktidara 21 yıl katlanıldı. 5 yıl daha katlanılacak. Bu sonuçtan sorumlu olanlar var.
-Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını isteyen kendisi ve yanındaki akıl hocaları. Sen aday olmalısın, senin hakkın diyenlerde ortalarda yoklar. Bunlar hem Kılıçdaroğlu’na ve hem de ülkeye yazık ettiler.
-Destekleyen yayın kuruluşları ve hala aynı türküyü söylüyorlar.
-İtiraz etmeyen Millet ittifakı parti genel başkanları
-Meral Akşener itirazını aylar önce yapmalıydı ve son ana bırakmamalıydı.
Bana göre Erdoğan ve Kılıçdaroğlu başarılı siyasetçiler değildir. Neden. Erdoğan seçimlerde başarılı olabilir. Ancak siyasetçi iktidar olduğundaki başarısı önemlidir. 21 yılda bu ülkede bir başarı var mı. Ekonomi, dış politika ve diğer alanlarda son derece başarısız. Deneme yöntemi ile ülke yönetilmez. Hazine ve Maliyenin başına damadı getirdi, döviz ve enflasyon fırladı. Hala toparlayamadı. Dürüst değiller, dolandırıcılar dediği ve gönderdiği arkadaşlarından Mehmet Şimşek’i tekrar göreve çağırdı. Yarın daha başkalarını da çağırabilir. Ancak bu deneme ve sınama yöntemi ülkeyi geriye götürüyor ve ülke zaman kaybediyor.
Kılıçdaroğlu iyi insan, dürüst bir siyasetçi. Ona itirazım yok. Yaklaşık 13 yıldır partinin başındasın. Bu partinin oyu bu kötü iktidara karşın. %25 i bir geçmiyor. Genel seçimlerde bir başarın yok. Hele hele ülkenin kader seçiminde aday olmak için diretmen, başka bir seçenek aramaman bu seçimi kaybettirmiştir.
Son söz öngörüsü, stratejisi ve objektif olmayan herkes kaybeder. Kişilerin kaybetmesi önemli değil, ülke kaybetmemeli. Söz konusu vatansa kişilerin önemi yoktur.