Montrö bildirisini imzalayan amiraller hakim karşısına çıktı. Mahkemede dikkat çeken ifadeler

Montrö bildirisini imzalayan amiraller hakim karşısına çıktı. Mahkemede dikkat çeken ifadeler

Montrö Bildirisi'ni imzalayan amirallerin yargılandığı davada savunmalarda dikkat çeken ifadeler kullanıldı.

Kamuoyunda ‘amirallerin Montrö bildirisi’ olarak bilinen açıklamada imzası bulunan 103 emekli amiral hakkında açılan davada, sanıklar Abdullah Akgül, Abdullah Can Erenoğlu, Ahmet Şenol, Atilla Kezek ve Emin Sami Örgüç savunma yaptı. Montrö’nün önemini vurgulayan isimler, Ukrayna’da yaşananların haklı olduklarını gözler önüne serdiğini ve hükümete karşı bir kalkışma niyetlerinin olmadığını belirtti.

Ankara başsavcılığı, 4 Nisan 2021’de bir grup emekli amiralin yayımladığı ‘Montrö bildirisi’ne ilişkin soruşturma başlatmış ve 6 Aralık 2021’de 103 sanık hakkında ‘devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma’ suçundan üç yıldan 12 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame düzenlemişti.

AA’nın haberine göre Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmanın başında söz alan sanık avukatlarından Ümit Kocasakal, Montrö’ye sahip çıkan vatanseverlere bir yurttaş olarak sahip çıkmak için salonda bulunduğunu söyledi.

Sanıklarla ilgili toplanacak bir delil bulunmadığını ve suç unsuru oluşmadığını belirten Kocasakal, sanık beyanları alınmadan beraat kararı verilmesini hukuki bulduğunu söyledi. Sanıkların, vatan sevgisi ve yurttaş sorumluluğu gereği yaptıkları açıklamadan dolayı üzerlerine atılan suçlamanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın kendisine Silivri mahkemelerinin acı hatıralarını çağrıştırdığını belirtti.

‘İddianame savcılık tarafından hazırlanmamış’

Sanıkların suçu işleyecek vasıtalara da sahip olmadıklarını, bir düşüncenin açıklanmasının suça kafi sayılamayacağını, tamamı emekli olan sanıkların yaptığı açıklamanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Kocasakal iddianameyi şöyle eleştirdi:

“Bu iddianame net biçimde savcılık tarafından hazırlanmamış. Hukuki niteleme ve delil değerlendirmesinden yoksun iddianamede sanıklara suç icat edilmiş. Bir fiile suç arayamazsınız, fiil bir suç tipine oturuyorsa oturuyordur. Aramışlar, taramışlar buna uydurmuşlar. Bu iddianame hukuksal açıdan kara bir lekedir.”

Avukat Kocasakal’ın beyanının ardından ara kararı açıklayan mahkeme, sanıkların beyanları alınmadan beraat ettirilmesi yönündeki talebi reddetti.

Emekli Tuğamiral Abdullah Akgül, emekli amirallerin kurduğu bir WhatsApp grubuna üye olduğunu, söz konusu grupta bir duyuru hazırlanacağını öğrendiğini, duyuruya imza attığını fakat içeriğe katkısının olmadığını anlattı.


‘Ülkenin tapu senedi’

İmzalamasının gerekçesini, ülkenin tapu senetlerinden biri olan Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasını doğru bulmadığını ifade ederek açıkladyan Akgül beraatini istedi.

Hazırladıkları duyurunun muhtıra olarak nitelenemeyeceğini aktaran Akgül, “Muhtıralar bir güce dayanır. Yıllar önce emekli olmuş, emretme yetkisi bulunmayan, her biri farklı şehirlerde yaşayan kişilerin böyle bir gücü olabilir mi? Bu açıklamanın, hangi gerekçelerle muhtıra olarak adlandırıldığını anlamak mümkün değil” dedi.

Emekli koramiral Abdullah Can Erenoğlu da bir ülkeye yapılabilecek en büyük ihanetin darbe olduğuna ve millet iradesinin üstünlüğüne inandığını duyurunun yurttaşlık görevi ve sorumluluk duygusuyla hazırlandığını ve kamuoyuna yönelik bir düşünce açıklaması olduğunu ifade etti.

’15 Temmuz’da canım pahasına direndim’

Duyuruda darbeye ilişkin en ufak bir ifade bulunmadığını, ‘FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında direnmek için sokağa çıkan ilk amiral olduğunu anlatan Erenoğlu, “Genelkurmay Başkanlığı önünde darbeye direnen halkımızın yanında yer aldım. Üzerimize helikopterden ateş edildi. Canım pahasına direndim. Vatan sevgisi emekli olunca bitmiyor. O nedenle gittim” dedi.

İddianamede delil olarak sunulan hususların, yakın tarihe dair yorumlar ve siyasilerce yapılan açıklamalardan ibaret olduğunu, suça konu metnin başlığının duyuru şeklinde olduğunu, bildiri ifadesinin yer almadığını belirten Erenoğlu, “Tüm bu yargısız infaz ve karalamalar, duyurunun bilgilendirme amaçlı mahiyetini değiştirmedi” ifadelerini kullandı.

‘Siyasi demeçler adil yargılamaya engel olabilir’

Emekli Tuğamiral Ahmet Şenol siyasi demeçlerden ötürü adil yargılanma hakkının elinden alınmasından endişe duyduğunu belirterek açıklamanın Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasının önüne geçmek amacıyla hazırlandığını aktardı. Muvazzaf TSK mensuplarını hükümete karşı illegal biçimde harekete geçirme suçlamasının kendileri açısından hiçbir karşılığının bulunmadığını savundu.

Emekli Koramiral Atilla Kezek de duyuru yayınlanır yayınlanmaz daha içeriği anlaşılmadan saldırıya uğradıklarını ve linç edildiklerini ifade ederek, “Gözaltına alındık, kelepçe takıldı ama savaştan dolayı şimdi herkes bizimle aynı noktaya geldi. Bu yazıda kimseyi incitecek bir söz yoktur. Biz Montrö’nün önemini vurguladık” dedi.

‘Suç üretilmek isteniyor’

Emekli Tümamiral Emin Sami Örgüç, emekli amiraller arasında kurulan WhatsApp gurubuna üye olduğunu, açıklamayı burada gördüğünü ve suç unsuru taşımadığı için imzaladığını söyledi. Duyurunun yayınlanma zamanında herhangi bir özel amaç güdülmediğini belirten Örgüç, açıklamada yer alan kelimelere özel anlamlar yüklenerek haklarında suç üretilmek istendiğini savundu.

Rusya-Ukrayna savaşının sundukları düşüncelerin haklılığını ortaya çıkardığını vurgulayan Örgüç, beraat istedi.

Sanık avukatlarının beyanının ardından mahkeme, yarın devam etmek üzere duruşmayı tamamladı.

İlgili Haberler