Londra Konferansı’na Ankara Hükümeti’nin de davet edilmesi
Doğu Anadolu’da Ermeni meselesinin halledilmesi, 18 Ocak 1921’de Yunanlılar’ın İnönü’de mağlubiyeti, Moskova’da Ankara temsilcileriyle barış yapılması, Güney ve Güneydoğu’da Fransızlar’a karşı gösterilen direnme, Sevres’in hükümlerini iyiden iyiye uygulanma hususunda zora soktu. Bu durum İtilâf devletleri nezdinde Ankara’nın bulunmadığı bir görüşmede neticeye varılamayacağı kanaatini uyandırdığından; İstanbul, Atina ve Ankara’dan gönderilen delegeler ile kendi delegelerinin 21 Şubat 1921 tarihinde Londra’da toplanmaları kararlaştırıldı. İtilâf devletleri bu kararını 26 Ocak 1921 tarihinde İstanbul’a bildirdiler. Sadrazam Tevfik Paşa, 27 Ocak 1921 tarihinde İtilâf devletlerinin bu kararını Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf ile bildirdi.
Mustafa Kemal Paşa 28 Ocak 1921 tarihinde verdiği cevapta özetle; “İstanbul’da meclis olmadığı için meşru bir hükümetin bulunmadığını, bu sebeple İstanbul’un Ankara’ya bağlanması gerektiğini, Padişah’ın Ankara Hükûmeti’ni tanımasını, İstanbul ve Ankara’nın birlikte hareket etmesinin bu şekilde sağlanacağını, İtilâf devletlerinin Londra’ya çağırmayı düşündükleri Ankara’yı doğrudan doğruya çağırmaları gerektiğini” bildirmiştir.
Tevfik Paşa 29 Ocak 1921 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’ya gönderdiği cevapta özetle; “Ankara ile birlikte hareket etmenin yararları belirtilmekte, Ankara’nın dolaylı olarak çağrılmasının doğal olduğunu çünkü, İtilâf devletleri hükümetlerinin temsilcilerinin İstanbul’da bulunması, Ankara ile işbirliği yapan bir hükümet (İstanbul) aracılığıyla bu bildirimin yapılmasının tabiî olduğunu” belirterek, bunun kaçınılmaz bir fırsat olduğunu, bu sebeple “Ankara’dan delege gönderilmesinin çok önemli olduğu” dile getirilmekteydi.
Bu hadise İstanbul ile Anadolu’yu yakınlaştırmıştır. Tevfik Paşa’nın bu cevaplarını Mustafa Kemal Paşa; “İstanbul ve Anadolu’nun birleşmesi için Tevfik Paşa’nın çalıştığı söylenmektedir, bu doğrudur. Ancak Anadolu’yu İstanbul’a bağlamak istemektedirler. Halbuki bu elverişli durumun doğmasına Anadolu savaşının küllî tesiri vardır” şeklinde değerlendirmiştir.
Müttefikler 26 Ocak 1921’de İstanbul Hükûmeti’ni Konferansa çağırırken Ankara temsilcilerinin de getirilmesini İstanbul’dan istemişlerdi. Bu şekilde Ankara’yı tanımadıkları için muhatap kabul etmemişlerdi. Ancak, Konferans’a “Ankara Hükümeti delegelerinin katılmasının şart koşulması” Türk Milleti’ni temsil eden meşru hükümetin Ankara’da olduğunu kabul ve ilân etme anlamını taşımaktadı.
Londra Konferansı’na Ankara’nın hangi şartlarda katılacağı hususu İcra Vekilleri Heyeti Reisi Fevzi Paşa tarafından İstanbul’a gönderilen 30 Ocak 1921 tarihli mektupta dört madde hâlinde belirtildiği halde, olumlu bir mutabakata varılamadı.
Yunanlılar’ın 21 Şubat’ta tekrar bir askerî harekâta başlaması neticesinde, Mustafa Kemal Paşa hakkında daha önceden verilmiş olan ölüm kararı kaldırılmış, İstanbul gazetelerinde millîciler için yasaklanmış olan Paşa ve Bey gibi unvanlar yeniden kullanılmaya başlanmıştı. Bu olumlu gelişmeler neticesinde Ankara, İstanbul Hükûmeti’nin davetine uymakla beraber, müttefikler tarafından çağrıldıkları takdirde konferansa katılmayı kararlaştırmış, Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey’in başkanlığında bir heyet kurularak, bu heyet 6 Şubat’ta Roma’ya gitmek üzere Antalya’ya hareket etmiştir.