"Garson" kod adlı gizli tanığın verdiği özel programlarla şifrelenen SD kartların yüzde 70'lik kısmı Milli İstihbarat Teşkilatı'ndaki kripto şifre uzmanlarının tam 6 yıl süren çalışmaları sonrasında çözüldü.
Sabah'ın haberine göre, Garson'un teslim ettiği SD karttan örgütün 55 bin farklı dosya halindeki tuttuğu 2000 ile 2016 yılları arasındaki 16 yıllık arşivinden Emniyet Teşkilatı'nda 16 yıl görev yapmış tüm polis memurlarının örgüt üyesi olup olmadığı, olanların 'mahrem abileri', katalog evlilik yapıp yapmadıkları gibi bilgiler çıktı.
'6 BİN KADININ DA FOTOĞRAFI ÇIKTI'
2000 ile 2016 yılları arasında Emniyet Teşkilatı'ndan görev yapan 320 bin polisin fişlenerek hepsinin hakkında örgüt üyesi olup olmadığı ve özel notların tutulduğu arşivden Emniyet Teşkilatı'nda görev yapan rütbeli personel ile polis memurlarıylaevlendirilmek istenen örgüt üyesi 6 bin kadının da fotoğrafı çıktı.
MİT tarafından şifresi kırıldıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı'na gönderilen veriler içerisinde 16 yıl içerisinde Emniyet Teşkilatında görev almış ve hiç deşifre olmamış polisler ile polislere 'mahrem imamlık' yaptığı belirlenen isimler deşifre edilmiş oldu.
Örgüt üyesi olan polis ve 'mahrem abilerin' net sayısının şu an tam belirlenemediği KOM Başkanlığı bünyesindeki Ulusal Güvenliğe Yönelik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü içerisinde kurulan özel birimin, şifreli özel çalışma ofisinde 55 bin farklı dosyayı incelemeye devam ettiği belirtildi.
Yapılan incelemelerde SD kartlarda başka bilgiler de gün yüzüne çıktı. Örgütün yaptığı tüm kumpas operasyonları sonrasında hazırladığı notları Fethullah Gülen'e gönderdiği, bu notlarada "Tekmil" adının verildiği aktarıldı. Bu notlar arasında yapılan operasyonların detaylarıyla anlatıldığı, operasyona katılan birimlerle ilgili bilgiler bulunduğu belirlendi.
KADININ FİZİKSEL ÖZELLİKLERİNİN DE DETAYLI OLARAK NOT EDİLMİŞ
Kadının fiziksel özelliklerinin de detaylı olarak notlandırıldığı program açıldığında kadının resmi ile bilgilerinin ekrana geldiği görüldü.
Örgütün en çok önem verdiği konuların başında gelen izdivaç kapsamında özel program hazırlandığı, bu programda örgüt üyesi kadının fotoğrafı, adı, soyadı, memleketi, kaç kardeş olduğu, baba mesleği, mezuniyeti, başını açıp açmama durumu, örgüt bağlılığı, örgütsel kitap okuma ve materyal izleme durumu ve fiziksel özellikleri gibi detaylı bilgilerin bu programa yüklendiği belirlendi.
Emniyet birimlerine sızdırılan FETÖ militanlarını yöneten sivil sorumluların nasıl seçildiğini ve görevlendirme süreçlerini SD kart içerisinde tüm detayları ile yer aldı.
Ele geçirilen 6 bin kadın fotoğraf ve bilgilerinin örgütün kadın yapılanması tarafından Emniyet 'Mahrem' bölümüne gönderdiği, burada katalog haline getirilerek evlendirilmek istenilen polislere izdivaç sorumluları tarafından gösterildiği de en net şekilde delilendirilmiş oldu.
İMAMLAR İÇİN 50 KRİTER
Haberde ayrıca, FETÖ'nün polislere 'mahrem imam' olarak atadığı isimleri de belirlemek için 50 kriter belirlediği, tutulan bu çeteleye göre 'mahrem abi'ye not verildiği aktarıldı.
'Mahrem' yapının genel müdürü ve yardımcısı tarafından mülakatla seçilen bu isimlere, "Memleketi, mezuniyeti, örgüt içerisinde aldığı görevler, örgüt ile ne zaman tanıştığı, kaç kitap okuduğu, eşinin örgüte bakışı, evli ise nasıl evlendiği, saat 18'den sonra çalış çalışamayacağı, bilgisayar kullanmayı bilip bilmediği, resmi kişiler ile ilgilenip ilgilenmeyeceği, boşanmış olup olmadığı" gibi 50 kritere tabi tutulduğu belirlendi.
Bu yapılan çetelenin amacının ise 'mahrem yapı'yı yönetecek kişilerin sadakatinin ölçüldüğü, gizliliği üst seviye dikkat edildiği buna göre de kendisine notlar verildiği belirtildi.
Ele geçirilen 55 bin dosyanın rapor haline getirildiği, buradan elde edilen daha önce deşifre olmayan 'mahrem' yapıdaki isimlere yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından peş peşe operasyonlar düzenleneceği aktarıldı.
NE OLMUŞTU?
2017 yılında FETÖ'nün Emniyet Teşkilatı 'mahrem' yapılanmasında üst düzey örgüt yöneticilerinin sekretaryasında görev aldığını belirten bir kişi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek "Garson" adıyla Tanık Koruma Kanunu prosedürü uygulanarak "gizli tanık" yapılmış, örgüt üyesi o dönem savcılığa bir cep telefonu ile şifresini bilmediği 'mahrem' yapılanma tarafından kullanılan iki ayrı SD kartı teslim etmişti.