Milliyetçiliği ayaklar altına alıyorlar; Tehlikenin farkında mısınız?

Hollanda'nın Türkiye Cumhuriyeti Bakanları'na muamelesi ve sonrasındaki protestolara müdahale şekli üzerine başlayan tartışmaya katılan hemen herkes; siyasi olsun, akademisyen olsun, gazeteci olsun lafa "yükselen milliyetçilik" diye girmiyor mu, deli olmak işten değil arkadaş!

Ne alakası var?

Soruyorum size;

"Milliyetçilik" ile uluslararası hukuk ihlalinin ne alakası var?

Keşke söylendiği gibi "milliyetçilik" duygusu yükseliyor olsaydı Avrupa'da...

Emin olun o zaman bunların hiçbiri yaşanmazdı.

"Milliyetçi" olsaydı sahiden Hollanda; başka bir milletin fertlerini köpeklere yem etmeye kalkışmazdı, başka bir devletin temsilcilerinin uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanmalarını engellemeye kalkmazdı; bu milliyetçilik değil çünkü; yabancı düşmanlığı, konjonktürel siyasal tezgâh, ırkçılık... Hepsi denilebilir ama milliyetçilik değil!

"Milliyetçi" olsaydı Hollanda, Türkiye ile yaşadığı krizde "egemenlik hakları" olurdu konuya müdahil olma sınırı; "milletin menfaatleri" olurdu. Türkiye'den gelen bir bakanın, Türk toprağı sayılan konsolosluk binasında, Türklerle, Türkiye'deki bir hadiseyle ilgili olarak yapacağı toplantının Hollanda'nın egemenliğine, birliğine, bütünlüğüne ne zararı var ki "milliyetçilik" olsun tepkilerinin güdüleyicisi.

Türkiye'den giden bakan, o toplantıyı, Hollanda seçimlerini etkilemek üzere yapıyor olsaydı, Türkleri orada farklı faaliyetlere yönlendirmek üzere yapıyor olsaydı, bir ajanlık mevzu söz konusu olsaydı; o zaman Hollanda haklı olurdu ülkesini karıştırmak isteyenleri kapı dışarı etmekte. Ve o zaman bu yaptığı "milliyetçi" bir karşı koyuş olurdu.

Ve "millî bir duruş"a sahip olan ülkeye de saygı duyulur sadece; çünkü "hak"tır milliyetçiliğin sacayaklarından bir tanesi; zulüm içeremez, emperyalist emeller içeremez, sömürgeci fiiller içeremez, mayası izin vermez...

Ama bu yaşananların, yeniden soruyorum, ne alakası var milliyetçilikle ki bu kavram dövülüyor günlerdir dillerde?

***

Bu soruyu özellikle, "Evet" oyuna ikna edebilmek için sistematik biçimde duyguları okşanan Türk Milliyetçileri cevaplandırsınlar;

Hollanda'yla yaşanan kriz sonrası ayaklar altına alınan, akıl almaz bir kara propagandayla "özü"leştirilen kavramın "milliyetçilik" olması, hiç mi rahatsız etmiyor sizi?

Tehlikenin farkında değil misiniz; bir "torba kavram"la siz de "marjinal"leştiriliyorsunuz aslında?

***

TRT'nin psikoloji programını fizikçinin yapması çok mu zorunuza gitti?

TÜBİTAK'ı Hayvanat Bahçesi Müdürü'ne teslim etmeyecek/ettirmeyecektiniz o zaman...

---

GEÇMİŞ OLSUN...

Yaz gecesi...

Karısıyla damda yatan Nasreddin Hoca, neye uğradığını anlamadan küt damdan aşağı düşüvermiş.

Gürültüye toplanan ahaliden biri:

- Hocam, hâlin nicedir; ne yapalım, deyince Hoca;

- Tez, demiş, bana bir damdan düşen getirin. Hâlimden ancak o anlar!

***

Kısa süre önce benzeri akıbete uğramış biri olarak, "miş gibi yapamadığı için", olmadığı biri gibi davranamadığı için işinden uzaklaşmak durumunda bırakılmanın ne demek olduğunu anlayabiliyorum;

Dolayısıyla Bengütürk TV'deki işine son verilen Çiğdem Akdemir'i de...

***

Sevgili Çiğdem,

Kızgın bile değilsindir sanıyorum.

Kocaman sözler ile minicik eylemler arasındaki uçurumla;

O büyük ülkülerle insanlardan onları ümit etme şansını bile çalan cüceler arasındaki tezatla yüzleştikten sonra ara ara bir tiksinti hissi gelebilir üzerine; doğal bu, "insani" refleks, endişelenme!

Emeğinin, temsil makamına getirildiğini davanın "Elif ba"sından dahi bihaber kimselerin komplekslerine mahkûm edilmiş olmasından başka hiçbir şey ağrına gitmesin; onu da kişisel algılama, yağcılık dışında marifeti olmayanlar kabiliyete her daim alerjili oldular, bundan sonra da olacaklar...

Yazmak istediğim çok şey var ama anlamaya erdemleri yetmez.

Onun için sadece geçmiş olsun diyorum.

Her kim ki, "kul hakkı"yla, "ah"lar üzerinde yükseliyorsa siyasette de, ticarette de; haram olsun!

***

Artık nasıl bir tuzu kuruluksa, önümüzdeki yıl belki sınava girme imkânı bile bulamayacak çocuğunun sinir krizini anlamaya çalışmak yerine pişkin pişkin "ne var canım seneye girer" diyebiliyorlar... Biraz vicdan...

Yazarın Diğer Yazıları