2. Hürriyet ve İtilaf Fırkası: İlk kez, 21 Kasım 1911’de kurulan ve bir 8 sene sekiz ay çalıştıktan sonra kapatılan ve 10 Ocak 1919’da siyasi hayata yeniden başlayıp, 22 Ocak’ta bir beyanname yayınlayan ve müdafaa-i hukuk derneklerine karşı çıkan Hürriyet ve İtilaf Fırkası pek çok partiyi bünyesinde toplamakta olup, İngilizler’e taraftar bir dernek olarak bilinmektedir. Ancak, ulusçuluğu reddeden Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İzmir’in işgaline karşı büyük tepki göstermiştir. Örneğin 17 Mayıs 1919’da, kendi genel merkezinde yaptığı toplantıda, diğer fırkalarla -Sulh ve Selamet, Milli Ahrar, Demokrat Sosyalist, Osmanlı Demokrat, Trabzon Müdafaa-i Milliyet, İzmir redd-i İlhak Cemiyetleri, Trakya ve Adana delegeleri- itilaf devletleri için ortak bir muhtıra hazırlamış ve bunu itilaf devletlerine göndermişlerdi. Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın 8 Ocak 1919’da şube kurulması ile ilgili talimatnamesini yayınladığını ve daha önce kurulmuş olan Sulh ve Selamet Cemiyeti ile birleşme haberinin gerçekleşmediğini duyurduğunu bilmekteyiz. 14 Ocak 1919’da genel toplantısını yapan cemiyet bu toplantıda hükümetin hangi fırkaya dayandığının sorulmasını, kendilerine dayanmıyorsa da, hükümete yardım edilmesi kararını almıştı. Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensupları, İttihat ve Terakki Partisi’ne düşman idiler. İttihat ve Terakki resmen ve hukuken dağılınca bunların üyelerini tamamen yok etmek için çalışmalara da giriştiler. Ancak bunlar, İttihat ve Terakki Fırkası’nın kötülüklerine katılmamış olanlara güvenmenin gerektiğini de söylemekteydiler. Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Kuva-yı Milliye aleyhinde olduğu gibi, Osmanlılık prensiplerine bağlı ve batılılaşmaya karşı idi. Fırka, bünyesinde Damat Ferit, Gümülcineli İsmail, Miralay Sadık Bey, Konyalı Şeyh Zeynelabidin, Hoca Mustafa Sabri Efendi, Seyyid Abdülkadir, Sait Molla gibi ünlü kişileri bulundurmaktaydı. Bunlardan Zeynelabidin, Bozkır ve Konya isyanlarını yürüten şahıstı. Seyyid Abdülkadir, Kürdistan Teali Cemiyeti’nin başkanıydı. Sait Molla ise, İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin önemli üyelerindendi. Bu fırkanın Türkiye’nin her yerinde şubeleri vardı. Partinin programını bazı gazeteler de desteklemekteydi. İttihat ve Terakki ile Müdafaa-i Hukuk’a düşman olan ve İstanbul dışında da örgütlenen Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İngilizler ile ortak çalışmış, Müdafaa-i Hukuk aleyhinde propagandalar yapmıştı. Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Anadolu tarafından da tasvip edilmiyordu. 57. Fırka Komutanı Albay Mehmet Şefik (Aker), çok önceleri, Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensupları için "Milli Mücadele uğrunda, vatani fedakarlıktan kaçınanlar, çoğu zengin ve ticaretle uğraşanlar, bazı Hürriyet ve İtilaf mensupları, icra kuvvetinin ve hükümet nüfuzunun milli ellere geçmesini hazmedemeyen hükümet ileri gelenleri" diye bir tanıtım yapmaktadır. 10 Ekim 1919’da, İlhami imzalı, Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile ilgili olarak çekilen telde, bu fırka mensuplarının vatan namusu için çalışanları "hainane bir nazarla tahkir" ettikleri açıklanmakta ve her türlü "fırıldak çevirerek, İslamın siyasi hayatını" ayaklar altında ezmek isteyen "bu gibi zevat emin olsunlar ki inayet-i hakka istinaden Anadolu’nun kalb-i pakından doğan bir tecelliyat-ı maneviyat-ı tesirat-ı kutsiyenin" kendilerini ezeceği ve bunlar için, kendilerini "protesto eder ve hakk-ı millimizin her türlü taarruz ve tahkirden masuniyeti esbanın" tamamlanacağı açıklanmaktaydı. 1922’de zafer kesinleşince, İtilafçılar yurt dışına kaçmaya başlamışlardır. (Devam edecek)