1920’de, Metropolit Hrisantos, Amerikan kurul üyelerinden Coster Briton’la, yaptığı dört saatlik görüşme sırasında, Briton’un Ermeni Cumhuriyetinden bahsi üzerine, bu şekilde Pontus, Ermenistan’a bağlanırsa, Pontuslular, İslamların direnme hareketlerinin olabileceğini belirtmişti. Briton da, daha sonraki toplantıda bu çözüm yolunu reddetmişti. Hrisantos, hükümet ve adliye örgütüyle ilgili gerekli açıklamayı yaptıktan sonra, her toplumun kendi kendini yöneteceğini, gerek köy ihtiyar heyetlerinin seçiminde, gerekse nizamiye ve sulh mahkemelerinde her milletin bir hak eşitliğinin olacağını da ileri sürmüştü. Hrisantos, resmi dilin Türkçe ve Yunanca olacağını, özellikle Samsun, Trabzon, Batum, Giresun, ve diğer yerlerde Pontus derneklerine bilgi verilmesini ve özellikle Amerikan Heyeti ile ilişki kurulmasını da önermişti. Hrisantos’un bu mektubu, Giresun Mutasarrıflığına da yollanmıştı. Giresun Mutasarrıflığının 16 Mart 1921 tarihli şifreli teli, 15 Mart 1921 tarihli şifreye ek olarak, Hrisantos’un 20 Ağustos 1920 tarihli Paris çıkışlı bu mektubunun aynen çevirisi, 22 Mart 1921 tarihli Vehbi Cevat’ın şifreli telinde aynen yer almıştı.
Görüldüğü üzere, Osmanlı döneminden beri, azınlıkların hareketlerini, isyanlarını, görevleri din ile uğraşmak olan dini liderler yönlendirmektedir. Dini liderlerin, bu tip hareketlere girişmeleri, şüphesiz, kendi halkı gözünde daha etkili görünmektedir. Ancak, bunlar Osmanlı Hükümetinin kendilerine bahşeylediği büyük hoşgörüyü böylece kötüye kullanmakta ve dini siyasete alet etmektedirler. Kiliselerin, hastanelerin silah yuvası haline gelmesine neden olmaktadırlar. Bu da, insani hislerin kötüye kullanılmasından başka birşey değildir.
Rumların kurdukları ve ortak amacı Yunan Megalo İdea’sını gerçekleştirmek olan bu cemiyetleri ve amaçlarını bir kez daha özetlemekte fayda görüyoruz:
Etnik-i Eterya Cemiyeti
* Yunanistan’a bağımsızlığını kazandırmak amacıyla kurulmuştur(1814)
* Girit İsyanı’na neden olmuşlardır (1896).
* I.Dünya Savaşı’nda ise Rumların yaşadığı tüm toprakları Yunanistan’a katarak eski Bizans’ı canlandırmayı amaçlamışlardır.
* Mavri Mira İstanbul’da Fener Patrikhanesinde Yunan Hükümetine bağlı olarak çalışmıştır.
* Derneğin ihtiyaçları bu hükümet tarafından karşılanmaktadır.
Kordos Cemiyeti
Etnik-i Eterya’nın bir kolu olarak faaliyet göstermiştir.
Doğu Karadeniz’e göçmen adı altında silahlı Pontus çeteleri göndermişti.