MİLLİ MÜCADELEDE ZARARLI DERNEKLER VE İSYANLAR -32-

MİLLİ MÜCADELEDE ZARARLI DERNEKLER VE İSYANLAR -32-

Konya’daki ikinci ayaklanma diğer ayaklanmalar gibi bir tertipti

 

11- İkinci Düzce ayaklanması:
 (8 Ağustos 1920)
 Düzce ve Bolu çevresinde zoru görünce sinmiş ve köylerine dağılmış olan isyancılar, baskı azalınca yine fesatçıların körüklediği ve zehirlediği sözlerle yavaş yavaş toparlanmaya ve ayaklanma heveslerine kapılmışlardı. Diğer yandan ilk isyanın bastırılması sırasında Ethem ve Çolak İbrahim müfrezeleriyle Yozgat bölgesine giden bir takım kişiler de oradan kaçarak Düzce bölgesine gelmişler ve bu isyancıların vurucu gücü olmuşlardı.  
İsyancıların sayısı gittikçe artıyordu. Ne yazık ki bunların arasında Karasu Rumları da vardı. Onlar bilinçli olarak Rumluğa ve Yunan ordusunun Anadolu’yu kolay istila etmesine hizmet ve yardım ediyorlardı. Milli güçlerin cepheye gitmelerine engel olmak yakın cephe gerisinde huzursuzluk asayişsizlik çıkarmak böylece Anadolu’nun savunma gücünü zayıflatmak onlar için en büyük idealdi.
Olaylar zincirleme birbirini kovalıyordu. Binbaşı Nazım, güçlükle 11 Ağustos’ta Mudurnu’ya gelebilmişti. Tenkil güçleri isyan bölgesine kaydırılırken alınan tedbirler ve tertiplerle yok edileceklerini anlayan isyancılar hareketlerini daha ileriye götürmekten sakındılar. Bunun yanında Ali Fuat Paşa’nın da yeniden isyan bölgesine gönderildiği haber alınınca, aracılar isyancıların elebaşları ve Abazaların başkanları ile yaptıkları görüşmeler sonunda varılan anlaşmalarla bu İkinci Düzce ayaklanması daha çok genişlemeden ve kan dökülmeden sona erdi.
 12- Konya ayaklanması:
 Konya ayaklanmasının ilk tohumları milli mücadelenin başında Konya Valisi olan Cemal tarafından ekilmişti. Bu sebeple bir yıldan beri yer altı çalışmaları bölgede devam ediyordu. Diğer yandan İstanbul’da Ferit Paşa’nın köşkünde Konya ayaklanması planlanmıştı. Anzavur, Düzce, Bolu ve Yozgat ayaklanmalarının bastırılması Sarayın çok güvendiği Anzavur’un yenilgilere uğrayarak perişan bir halde İstanbul’a dönüşü, Damat Ferit Paşa’nın hıyanet ordusu olan Kuvayı İnzibatiye’nin bir iş görememesi, onların ve İngilizlerin ümitlerini oldukça söndürmüştü. Fakat yine de yeni bazı tedbirler almak ve Anadolu’yu rahat bırakmamak, Mustafa Kemal’in giriştiği milli harekatı yok edebilmek için geniş ölçüde bir şeyler yapmak gerekirdi. Bu düşüncesini gerçekleştirmek amacıyla şimdiye kadar gizli gizli el altından beslenen ve çeşitli propagandalarla hazırlanan bir bölge vardı. Bu bölge aynı zamanda milli mücadele için hassas bir bölge idi. Ankara’ya ve Afyon- Eskişehir cephesine yakındı. İşte burası Konya bölgesi idi. Konya ayaklanması, Türkiye’nin kurtuluşunu sağlamak amacıyla ve bin bir güçlükle Ankara’da milli mücadelenin merkez ateşini, idarecilerini dağıtmak bakımından İngilizlerce de önemli görülüyordu. İngiliz gizli servisi bu bölgede de büyük paralar harcıyor çabalar gösteriyordu. Bu ayaklanma da, Anadolu’nun diğer çevrelerinde meydana çıkan isyanlar gibi tertiplenmiş ve yürütülmüş bir hıyanet olayıdır.