İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin kurulmasında İngiltere’nin teşvikinin ve padişahın arzu ve tasvibinin etkili olduğu anlaşılmaktadır. Kuruluşun asıl amacı ise Türkiye’de İngilizlerin lehinde bir hava yaratmak ve Amerikan taraftarlığına karşı İngiliz taraftarlığını yaymak ve benimsetmekti. Dr. Mine Erol’un değerli araştırmasında belirttiği gibi "Söylenebilir ki bu yüzden Amerikan mandası taraftarları, İngiliz mandasını istemeyenlerin katıldığı bir cephe vasfını da kazanmıştır. Fakat bu her iki gruptan farklı düşünenler de vardır. Bunlar kurtuluş çaresini silaha sarılmakta buluyorlardı. Türk halkının büyük çoğunluğunu bunlar teşkil ediyorlardı."
Atatürk Nutuk’unda bu kuruluşlardan şöyle bahsetmektedir. "İstanbul’da mühim addolunacak teşebbüslerden biri İngiliz Muhipleri Cemiyeti idi. Bu isimden İngilizlere muhip (dost) olanların teşkil ettiği bir cemiyet anlaşılmasın! Bence bu cemiyeti teşkil edenler, kendi şahıslarını ve şahsi çıkarlarını sevenler ve şahıslarıyla çıkarlarının korunması çaresini Loyd George Hükümeti marifetiyle İngiliz himayesini teminde arayanlardır. Bu bedhahların, İngiltere Devleti’nin kül halinde bir Osmanlı Devleti muhafaza ve himaye etmek emelinde olup olamayacağını bir defa mülahaza edip etmedikleri (iyice düşünüp düşünmedikleri) cay-i teemmüldür. (Düşünülecek bir nokta, üzerinde durulacak bir husustur.)
Bu cemiyete intisap edenlerin başında Osmanlı Padişahı ve Halife-i ruy-i zemin (Yeryüzünün Halifesi) unvanını taşıyan Vahdettin, Damat Ferit Paşa, dahiliye nezaretini işgal eden Ali Kemal, Adil ve Mehmet Ali Beyler ve Said Molla bulunuyordu. Cemiyette, İngiliz Milletine mensup bazı sergüzeştçiler de vardı. Mesela: Rahip Frew...
Bu cemiyetin iki cephe ve mahiyeti vardı. Biri aleni (açık gizli olmayan) cephesi ve medeni teşebbüsatla, İngiliz himayesini talep ve temine matuf mahiyeti idi. Diğeri hafi (gizli, saklı) ciheti idi, asıl faaliyet bu cihette idi. Memleket içinde teşkilat yaparak isyan ve ihtilâl çıkarmak, milli şuuru felce uğratmak, ecnebi müdahalesini kolaylaştırmak gibi haince teşebbüsler, cemiyetin bu gizli kolu tarafından idare edilmekteydi. Said Molla’nın cemiyetin açıktan yaptığı teşebbüslerde olduğu gibi gizli cihetinde de ondan daha çok rol oynadığı görülecektir. Bu cemiyet hakkında söylediklerim sırası geldikçe vereceğim izahat ve icabında göstereceğim vesikalarla daha vazıh anlaşılacaktır."
Kâzım Karabekir Paşa da eserinde bu kuruluşun beyanname ve programını aynen yayınlayarak şunları söylemektedir: "İngiliz Muhipler Cemiyeti beyanname ve programını da hatıralarıma yazıyorum. Yeni nesil görsün ki Erzurum’da Millet İstiklali için Erzurum Kongresi’ni toplamak kararını verirken, İstanbul’daki Padişah ve Hükümet ve bunlar gibi millet kanını emmeye hazırlanan tufeyliler (asalaklar) Türk’ün geleceği için nelerle meşgul olmuşlardır.