MİLLİ MÜCADELEDE FRANSIZ İŞGALLERİ VE TEPKİLER -9-

MİLLİ MÜCADELEDE FRANSIZ İŞGALLERİ VE TEPKİLER -9-

Millî kuvvetler karşısında tutunamayan Fransızlar, Ankara ile uzlaşmak istedi

esat-atalay-001.jpg
Antep civarındaki Büyükaraplar Köyü’ne giren, içlerinde Ermenilerin de bulunduğu yüz elli kişilik bir Fransız müfrezesi evlerin kapısını kırarak mal ve ırza tasallut etmişler, bunun üzerine köylüler civar köylere ve dağlara kaçmışlar, ancak sabahleyin evlerine dönmek isteyen köylülerin üzerine makineli tüfek ile yaylım ateşi açılmıştı.

Milis çetelerinin ilk büyük başarısı 12/13 Ocak 1920 günü Araplar Köyü baskını ile gerçekleşti. 400 kişiden oluşan Fransız kuvvetlerinin tamamına yakını imha edildi. Şahin Bey, emrindeki 100 kişilik çetesiyle Antep-Kilis yolunu kontrol altına almış, Fransızlara büyük kayıplar verdirmişti. Bir kaç defa daha bu yolu açma teşebbüsünde bulunup da başarılı olamayan Fransızlar, Mart ayı içinde büyük hazırlıklar yaparak 24 Mart’ta taarruza geçmişler, nihayet 28 Mart’ta Kilis yolunu açabilmişlerdi.

Şahin Bey’in bu saldırılarda ölümü ve takviye Fransız kuvvetlerinin Antep’e girişi Antep savaşlarında yeni bir safhanın başlamasına sebep oldu. 1 Nisan 1920’de başlayan Türk direnişi Fransızları çok zor duruma sokmuş, Fransızlar nefes alabilmek için Ankara’da Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile mütareke yapmak zorunda kalmışlardı. Bu arada iyice yıpranan Fransızlar zaman kazanmaya çalışıyorlardı. Antep’teki direnişi yıkabilmek için, büyük bir hazırlığın içine girmişlerdi. Nihayet 8 Ağustos günü saldırıya geçen Fransızlar, Antep’e girmeye muvaffak olmuşlardı. Fakat Antep halkının şehri savunmadaki kararlılığı, 11 Ağustos 1920’den 8 Şubat 1921’e kadar büyük gayretlerle devam etti. 6/7 Şubat 1921’de Antepliler, Fransız kuşatmasını yararak şehirden çıkmak istemişler, fakat bunda başarılı olamamışlardı. Fransızlar 8 Şubat’ta şehre tamamen hâkim olabilmişlerdi.

Zeytun bölgesinde son olaylar:

Zeytun bölgesinde bulunan Ermenilerin hükümete karşı itaatsizlikleri sürmekte ve önemli bir problem halini almaktaydı. 23 Mayıs 1921’de Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa 2. Kolordu’ya gönderdiği emirde: “Zeytun kışlasının boşaltılmasıyla İbrahim Uşağı aşiretinin kışlaya yerleştirilmesi ve Ermenilerin silahları alınarak şimdilik civarda oturmalarına müsaade edilmesi uygun görülüyor, bu işin silahla karşılık görmesi halinde gerekli tedbirlerin alınması” isteniyordu. Zeytun Ermenilerine silahlarını terk ederek kışlayı boşaltmaları kaza kaymakamı ve jandarma komutanı tarafından tebliğ edildi. İstekleri üzerine bir tekliflerini bildirmek üzere bir Ermeni heyetinin Maraş’a gitmesi kabul edildi. Ermenilerin gerektiğinde silahla karşı koyacakları öğrenildiğinden ve köylere baskın yapmaları umulduğundan köylülere silah dağıtılmaya başlandı. 27 Haziran 1921’de Zeytun kışlası. Alay tarafından kuşatılarak hükümetin teklifleri Ermenilere bildirildi. Kışla civarında 125 evden ibaret Ermeni halkı hükümetin bildirisini kabul ederek hayvan ve eşyaları ile teslim oldularsa da kışlada silahlı olarak 150 asi kalmıştı. Zeytun’da teslim olan Ermenilerin orada oturmaları doğru bulunmadığından Maraş’a gönderilmeleri alaya emredildi.

Teslim olmayan Ermeniler, yiyecek maddeleri de bol olduğundan direnmeyi düşünmüşler, bu yüzden kışlanın teslimi de uzun sürmüştü. Kışlada iyice sıkıştırılan asi Ermeniler, 29 Haziran gecesi kaleyi terk ederek kaçmaya başlamışlardı. Yapılan takip sonucu bunlardan bir çoğu ele geçirilmiş, yakalanamayan pek az Ermeni ise Kilis’e giderek Fransızlara katılmıştır.

Ankara Antlaşması:

Millî kuvvetlerin bu başarılarını takiben, yöredeki savaşlarda kuvvetlerinin başarı kazanamadığını gören ve Adana ve havalisinde tutunamayacağını anlayan Fransa Hükümeti, Ankara Hükümeti ile uzlaşmanın kendi çıkarlarına daha uygun olacağını anlamış ve görüşmelere başlamak istemişti.