7 Ocak 1920’de İslahiye’den Maraş’a hareket eden bir Fransız birliği Türklerin saldırısına uğradı. Fransızların Maraş’a kuvvet yollamaya devam etmeleri ve yol üzerindeki köylerde ırza tecavüze kadar varan hareketleri, Türklerin sabrını tüketti ve kendilerini savunmaya mecbur etti. 20 Ocak 1920’de Fransız komutanın, şehrin ileri gelenlerinden bazılarını tutuklayıp, hükümet binasını işgal etmek üzere harekete geçmesi üzerine Türkler, Fransızların üzerine ateş açarak geri püskürttüler. Böylece başlamış olan savaş 23 Ocak’ta Fransızların şehri top ateşine tutmasıyla devam etti. Fransızlar, Ermenilerle beraber Maraş halkını kiliselerden top ve mitralyöz ateşine tutmuşlar, şehirde yangın çıkmış ve bir çok Müslüman ölmüştü. Türkler, Ermenilerle Fransızların bir kale gibi sağlam tahkim ettikleri kiliseyi ele geçirdiler. Bu arada Mustafa Kemal Paşa, 24 Ocak 1920 tarihinde yayınladığı genelge ile Güneydoğu Anadolu ve Kilikya halkına büyük moral veriyordu. Bu genelgede, Kolorduların millî kuvvetleri hemen teşkil ve harekete hazır bir hale getirmeleri isteniyor ve çok önemli olan Maraş harekatının lehte sonuçlanması için de 3. Kolordu’nun, Maraş’a her hususta yardım etmesi rica ediliyordu. 25 Ocak 1920’de kolordulara ve öteki askeri birliklere gönderilen bir yazıda da millî müfrezelerle ufak büyük harekata başlamaya mecburiyyet vardır deniyor ve hemen gerilla tarzında işe başlanması isteniyordu. Türkler bu tarz savunma tedbirleri almaya çalışırken, Maraş’ta Fransız ve Ermenilerin Müslümanlara yaptıkları katliamlar dayanılmaz bir hal alıyordu.
Fransızlarla birlikte Ermeniler halkı katlediyor, ahali şehirden dışarı çıkamıyor, kasaba top ateşiyle tahrip ediliyordu. Ayrıca Maraş’a yardıma gelen ahali de top ve mitralyöz ateşi nedeniyle şehre giremiyordu. 1 Şubat’tan itibaren Maraş’ta savaş daha da şiddetlenmiş, Fransızlar tarafından Maraş çarşısı yakılmıştı. 6 Şubat’ta İslahiye tarafından gelen ve iki topları da bulunan 500 kişilik bir Fransız birliği, Maraş’a 1.5 saat mesafede millî kuvvetler tarafından durdurulmuş, 300 kişilik bir Fransız birliği, bir dağ bataryası ile şehre yaklaşarak bombardımana tutmuştu. Bombardıman 8 Şubat’ta da devam etmiş ve kışlada kuşatılmış duruma düşmüş olan Fransızlara bu şekilde yardım edilebilmişti. Bu arada sayıca ve silahça çok zayıf durumda bulunan Maraşlılar da dayanma güçlerinin son noktasına gelmişlerdi. Fransızların durumu da çok iyi değildi. 11, 12 şubat gecesi Fransızlar, daha fazla dayanamayarak İslahiye’ye doğru kaçmışlardı. Maraş’ta ölen ve yaralanan düşmanın sayısı oldukça fazlaydı. Maraş’ta uğradıkları yenilgi Fransızları derinden etkilemiş, prestij ve moralleri bozulmuştu.
Maraş zaferinden dolayı Heyet-i Temsiliye adına Mustafa Kemal Paşa, 15 Şubat 1920’de, 3. Kolordu Komutanını tebrik etmiş, fakat Fransız ve Ermenilerin bu yenilginin acısını almak üzere harekete geçeceklerini bildirmişti.