Milli mecburiyet ve MHP!
AKP iktidarının basiretsiz ve akıl dışı politikaları Türkiye'yi, manevi ve tarihi bağlarla bağlı olduğu Orta Doğu coğrafyasından koparmıştır.
Gelinen aşamada AKP, Orta Doğu'da değerli yalnızlığıyla baş başa kalmıştır. AKP iktidarı Türkiye'nin dostuna düşman, düşmanına dost bir siyaset izlemektedir. AKP'nin lügatinde Türk'e ve Türkmen'e yer yoktur. Türkmenlerin, yerinden sökülüp atılmasına bu nedenle sessiz kalmıştır.
AKP yönünden devletler arası ilişkiler kişisel ilişkilerdir. Türkiye-Suriye ilişkisi Erdoğan-Esad; Türkiye-Mısır ilişkisi ise Erdoğan-Sisi ilişkisine bu nedenle dönüştürülmüştür. Devlet ayağa düşürülmüştür.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mısır'da Sisi, Suriye'de ki Esad nefreti Türkiye'nin bu iki ülkeden de dışlanmasına neden olmuştur. Her iki ülkeden de Türkiye, göçmenlerle birlikte çok büyük ekonomik ve politik sorun ithal eder hale gelmiştir.
Türkiye'nin dış politikası ciddi bir açmazla karşı karşıya kalmış ve sürdürülebilir olmaktan da çıkmıştır!
AKP iktidarının iç politikadaki uygulamaları ise giderek totaliterleşmiş, demokratik hak ve özgürlükler baskı altına alınmıştır.
Basın ve ifade özgürlüğü ise paralel paranoyası yüzünden ciddi yaralar almıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başkanlık tutkusu ülkeyi hızla çatışmalı bir ortama doğru sürüklemektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, fiilen başkan gibi davranmakta, anayasayı çiğneyerek siyaset yapmakta ve AKP'ye dört yüz milletvekili istemektedir.
Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri olmayan olaylarla Türkiye karşı karşıyadır!
Ülke; milli çıkarlar aleyhine çalışan iktidar, yazar, siyasetçi ve medya tehdidi altındadır!
Ülkeyi on iki yıldır yöneten AKP, kendisini milli değerlerin dışında ve Türkiye'nin üstünde görmektedir.
Dahası mevcut iktidarın bugün bir de ortağı vardır ve O, İmralı'daki hükümlü Öcalan'dır. AKP, "çözüm süreci" bağlamında terörist başı Öcalan'dan ev ödevi alır hale gelmiştir. Ada'daki hükümlünün on maddelik dayatması Dolmabahçe'de AKP'nin bakanlarının yüzüne karşı okunmuştur!
AKP, milletin teröre karşı verdiği şehitleri ve halkın katlandığı bedelleri yok saymıştır. Yolsuzluktan da suçüstü yakalanmıştır.
Bu durum, iktidarın anayasal, ahlaki ve vicdani meşruiyetini kaybettiğinin açık delilidir. Türkiye basiretsiz ve zorba bir iktidarın kıskacı altında inim inim inlemektedir.
Milli devleti tasfiye planları bütün hızıyla uygulamaya sokulmuştur.
Şartlar vahim, kitleler şaşkın, değerler perişandır.
Meydana gelen olaylar Türkiye'yi bir seçim davası ile değil vatan davasıyla karşı karşıya bırakmıştır!
Tarih, Türk Milletinin önüne yine ve yeni bir vatan ve namus davası çıkartmıştır.
Kuruluş ve Kurtuluş Savaşında olduğu gibi uçurumun kenarına kadar gelmiş bir Türkiye'yi oradan çekip çıkaracak olanlar ancak ve ancak Türk milliyetçileridir.
Türk milliyetçilerinin tek siyasi örgütü de Milliyetçi Hareket Partisi'dir.
MHP, milli bir mecburiyettir. Milletin, milliyetin, Türklüğün, Müslümanlığın, egemenliğin ve bağımsızlığın tek teminatıdır.
Milliyetçi Hareketin iktidarı, bölücü ihaneti ve bilumum şer teşebbüsü daha başlamadan hain kursaklarda tutmaya yetecektir.
Türk milliyetçilerinin iktidarı, ülkedeki yoz politikaları durduracak tek çıkış yoludur.
-Milletin sırtını pek, karnını tok tutacak politikaların tam zamanıdır.
-Türk aile yapısının, milletin bölünmez bütünlüğünün savunulmasının tam zamanıdır.
-Apo'nun hayallerini, çıkar şebekelerinin hırsızlıklarını, bölücülerin sinsi oyunlarını bozmanın tam zamanıdır.
-Türk'ün, Türkçenin, Türklüğün ve üç hilalin öksüzlüğüne son vermenin tam zamanıdır.
-Şirketlere, şebekelere, şımarık bölücülere ders vermenin zamanıdır.
-Türk milletinin onurunu eurolara, dolarlara, çarşaf çarşaf anketlere ezdirmemenin tam zamanıdır.
-Kısacası milli ve ahlaki duruşun zamanıdır.
-MHP'yi iktidar yapmanın tam zamanıdır.
Bu imkânı ve fırsatı kimsenin küskünlük, kırgınlık, aday gösterilmeme bahanesiyle heba etmek hakkı yoktur! Bu nedenle sorumlu davranmanın tam zamanıdır.
Gerekirse kan kusacağız 'kızılcık şerbeti içtik' diyeceğiz...
MHP'yi iktidara getireceğiz. Bunun başka yolu yok!