Sözcü'den Ali Ekber Ertürk'ün haberine göre, Bartın Milli Eğitim Müdürü Yaşar Demir, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın açık talimatına rağmen Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün adını genelgeden çıkardı.
18 Mart Çanakkale Zaferi nedeniyle Aile Bakanlığı tarafından hazırlanıp resmi kurumlara gönderilen genelgede, “Bütün kurumlar Türk Bayrakları ve Atatürk posterleriyle donatılacak” talimatı verildi. Müdür Demir ise bu genelgeye dayanarak okullara yolladığı yazıda, “Atatürk posterleri” ifadesini çıkarıp, sadece “Türk Bayrakları ile donatılacak” ifadesine yer verdi.
'İDARECİLİK YAPAMAZ'
CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, İl Milli Eğitim Müdürü Demir hakkında daha önceki görev yerlerinde yaptığı usulsüzlükler nedeniyle 'idarecilik yapamaz' durumda olduğunu belirtti. Demir’in olayının münferit olmadığını söyleyen Yalçınkaya, “Siyasi iktidarın bu tür eylemlere gerekli inceleme, araştırma, soruşturma ve tepkiyi göstermemesi ve bu tür eylemleri gerçekleştirenlerin görevlerine devam ettirilmesi de bu olayları gerçekleştirenleri cesaretlendirmektedir” dedi.
Olayı Meclis’e taşıyan Yalçınkaya, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şunları sordu:
"Bu aleni saygısızlığa karşı nasıl bir işlem yapmayı düşünüyorsunuz; Bu bürokrat, devletimizin kurucu liderinin resimlerini okullara astırmamak suretiyle Ulu Önder’e en hafif tabiriyle saygısızlık yapabilme cüret ve gücünü nereden almaktadır, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkındaki eleştiriler hakaret kabul edilerek onlarca kişi hakkında yasal işlem yürütülürken; Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önderi ve Cumhuriyetimizin kurucusu hakkında kabul edilemez tutum içinde olan, halk arasında kin, nefret ve düşmanlık yaratacak davranışlar sergileyerek laik, bilimsel, çağdaş eğitim anlayışından yoksun bir tutumla idarecilik yapan bir kişi hakkında yasal işlemin başlatılamamış olmasının gerekçesi nedir?’’
'ATATÜRKÇÜLER TERÖRİST YETİŞTİRİRDİ'
Demir, bir toplantıda söylediği şu ifade ile de gündeme gelmişti:
“Beni ziyarete gelen bir arkadaşım, ‘Bizler Köy Enstitüsü Mezunları öğretmenler olarak köylerde dinimize hakaret ettik, eğer 120.000 cami kadrosu bizim elimizde olsaydı kendi iktidarımızı kurardık’ dedi. Bizim elimizde 120 bin cami kadrosu var ama bu imkânlar Atatürkçülerin elinde olsaydı eli silahlı terörist yetiştirirlerdi.”