Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ‘Vizyon Belgesi’ni açıkladı

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ‘Vizyon Belgesi’ni açıkladı

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Eğitim Bakanlığı 2023 Vizyon Belgesini açıkladı. Selçuk, yaptığı açıklamada amaçlarının çocukları geleceğin dünyasına hazırlamak olduğunu belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Milli Eğitim Bakanlığı 2023 Eğitim Vizyon Belgesini açıkladı.

"Bana şapkadan tavşan çıkaracakmış gibi bakmazsanız sevinirim” diyerek sözlerine başlayan Bakan Selçuk, şunları söyledi:

Bugün yaptığımız açıklamalarla eğitim sistemimiz yarın en iyi eğitim sistemi olmayacak. Eğitim sistemimiz aniden bir dönüşüm yaşamayacak. Eğitim sistemleri 100 tonluk bir vagon gibidir, spor araba gibi döndüremeyiz.

Ancak bir yol haritamız olacak ve bizim sorumluluğumuz çok daha artacak. Çünkü derdiyle dertlendiğimiz milletimize karşı mahçup olmama gayretimiz yükselecek. Bu gerçekten zor bir süreç.

Türkiye’nin eğitim meselesi, dünyayla rekabet edecek bir eğitim kurma meselesi bir bakanın üstünden kalkabileceği bir mesele değil. Çok daha büyük bir liderlik gerekiyor. Bu Cumhurbaşkanı’mızın liderliği.

Bizi üç yıllık yol haritası sunmaya kimse zorlamadı. Özellikle bir taahhüt altına girmek için ekip arkadaşlarımızla birlikte istedik. Aileler, çocuklar, eğitimciler huzursuz olmasın istedik. İlk kez felsefesi, çevresiyle kapsamlı bir eğitim sistemi olsun.

Bizim bir amacımız var. Göz aydınlığımız olan çocuklarımızı geleceğin dünyasına hazırlamak. Bizden ama bizden farklı olan çocuklar yetiştirmek. Burası da çok önemli. Farklı dedik çünkü sistemin bütün bileşenlerini birlikte dönüşüyoruz. Fiziksel, içerik, finansal altyapıyı hepsini birlikte dönüştürüyoruz.

Biz bir millet ödevi yapacağız. Gönül köprüleri inşa ederek yapacağız. Nicelikten niteliğe doğru giden üç yıllık bir perspektifi birlikte gerçekleştireceğiz.

“BİR OKUL MİMARİSİ KURUYORUZ”

Her okulun bir gelişim planı ve modeli var. Her bir okulu anlık olarak yaklaşık 20 küsur parametre üzerinden izlemek ve hangi okulun neye ihtiyacı olduğunu görmemizin mümkün olduğu bir okul bu. Okul yöneticilerinin yetki ve sorumluluklarını kısmen arttırıyoruz. Her okul müdürü açısından çok önem taşıyor. Müdürün yeterliliği çok önemli. Tüm yöneticilerimizin liyakat temelli olmasını istiyoruz. Bir okul mimarisi kuruyoruz. İlkokul, ortaokul ve lise bütünleşik olarak kuruluyor. İlkokulla üniversitenin bağlantısı var. Okullar arasındaki imkân farklılıklarını azaltmak çok önemli. Müfredatla ilgili bir başka şeyi paylaşmak isterim. Genelde müfredatı çıkarır, sonra öğretmen eğitimi yaparız. Aslında müfredatı yazmadan önce öğretmenlerin eğitimini tamamlamak, sonra müfredat yazmak gerekiyor. Daha az ders saati, daha az ders çeşidinin söz konusu olduğu bir müfredattan söz ediyoruz.

Öğretmen yetiştirme de çok kritik. Eğitim fakültelerinin öğretmen yetiştirmenin muhakkak değişmesi lazım. Kaynağı kontrol etmeden sistemi kontrol edemeyiz. O sebeple pilot uygulamadan başlayıp yayarak pilot eğitim fakültelerinin oluşturulması.
Sadece mezun olacak öğretmen adaylarımızın değil, mevcut öğretmenlerimiz için de kritik durumlar söz konusu.

Veriye dayalı eğitim önemli kriterlerimizden biri. Verinin nasıl kullanıldığı çok çok önemli. Bu yüzden de Öğrenme Analitiği Platformu oluşturuyoruz. Türkiye’nin öğrenme haritasının anlaşılması için çok önemli. Veri denetim birimi gibi birimler bunlara destek olacak. Üniversitelerimizde binlerce araştırma yapılıyor ancak bunların hayata konması çok da mümkün olmuyor. Bununla ilgili bir birim oluşturduk. Tüm kademelerde yönlendirme sistematiği geliyor. Çocuklarımızın birçok açıdan tanınabilmesi için bir yapı kuruyoruz. Dolayısıyla bu yapının desteklenmesi gereken ögeleri de öne çıkıyor. Örneğin sınıf öğretmenleri ve diğer bazı branşlar.

“SİSTEMİN NE KADAR İYİ OLDUĞU İLE İLGİLENİYORUZ”

Sınav meselesi önemli bir konu. Biz bu sınava kademeler arası geçiş diye bakmıyoruz. Sınav bizim için muhakkak süratle ikinci planda olması gereken bir unsur. Zamanla sınava giren öğrenci, sınavla girilen okul sayısını, okullarımız arasındaki imkan farklılıklarını azaltırsan, doğal olarak sınav baskısının azalması söz konusu olacak. Sınav sayısı, sınavın adından ziyade, sistemin ne kadar iyi olduğuyla ilgileniyoruz.

Erken çocukluk meselesi, bizim en çok bütçe ayırdığımız, zaman ayırdığımız konuların başında geliyor. İlkokul kritik bir dönem.

Okul Mahalle Spor Kulüplerini kuruyoruz. Türk Eğitim Sisteminin bel kemiği ortaöğretimde kırılıyor. Japonya, Singapur’da birçok ülkede lisede 5-6 ders var. Bizde 15-16 ders var. Bir çocuk bir sene boyunca sporrdan nasıl uzaklaştırılır. Alan seçimini dokuza almak, sossyal girişimcilik dersleri vermek, uluslararası sertifikasyon vermek. Bu ve benzeri birçok şey ortaöğretimdeki kritik noktamız.

Mesleki eğitim en çok sayfayı alan eğitim. Onu islah etmeden sınavlara yığılmayı çözemeyiz. Mesleki eğitimde alan ve dal rehberliğinde bir beceri seti oluşturuyoruz. Dokuzda teorik derslere başlayan meslek lisesi öğrencilerinin niye okulu terk ettiklerini görmek mümkün. OSB, uzay teknolojileriyle, yelkencilik, değirmencilik gibi birçok alanda farklı listeler göreceksiniz. Farklı bakanlıklarımızla konuşup farklı meslek lisesi türleri açacağız. Yurtdışında da meslek okulu açma imkanımız doğacak. Üstün ve özel yeteneklilerle ilgili çok etkin bir çözümleme içindeyiz.

Bütün ilkokullara, ortaokullara, liselere dijital becerinin sızması gerekiyor. Bu sadece okul çağı çocukları için değil yetişkinler için de olacak. 22 yaşını aşmış insanların lise mezuniyetlerini sağlamak için yurtdışında yapıldığı gibi lise diploması verme imkanımız olacak. Bunun için farklı modeller geliştiriyoruz. Hayat boyu öğrenmeyi gerçekten hayat boyu öğrenme şeklinde yapacağız.

Her şey Türkiye’de hazır. Sadece modelleme ve takip çıkarmak önemli.

İlgili Haberler