Milletin çektiği sefalet yeni anayasa melanet…
Elma şekeri isteyen çocuk gibi şöyle tutturuyorlar; Yeni Anayasa isteriz…
Kafalarına göre yeni anayasa yapıp tek adamın gücüne güç katacaklar, elma şekerinin kazığı da yanımıza kâr kalacak.
Devlet Bahçeli, “Ya anayasayı Erdoğan’a uyduracağız ya Erdoğan’ı anayasaya uyduracağız” dedi ve başardı.
Anayasayı Erdoğan’a uydurdu.
Ucube Tek Adam Rejimi de 2018’de yürürlüğe girdi.
Erdoğan bu anayasa ile tatmin olmadı anayasal yetkilerini az buldu yenilerini de istiyor.
Çok daha güçlü ve çok kez aday olabileceği anayasal yetkiler istiyor.
Evren gibi, Saddam gibi, Kaddafi gibi, ya da Suudi Kralı gibi mi olmak istiyor?
16 Nisan anayasasını göz göre göre paspas gibi çiğnedi, çiğnemeye de devam ediyor.
Bakın Recep Tayyip Erdoğan iktidarındaki anayasa ihlallerini tek tek sıralayayım:
-OHAL döneminde çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) OHAL sonrası kaldırmamak.
-15 Temmuz sonrası KHK ile kamu görevinden çıkarılan ancak takipsizlik ya da beraat alarak yargı tarafından, “görevlerine iade” şeklinde kesinleşen kararları bulunan 150 bin kamu görevlisinin bir kısmının görevlerine iade etmemek.
-Anayasada hüküm olmasına rağmen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararlarını uygulatmamak.
-Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulatmamak.
-Meclis’te tüm partilerin oy birliği ile kabul ederek yasalaşan İstanbul Sözleşmesini “Cumhurbaşkanı kararı” ile bir gecede kaldırmak.
-Seçilmiş belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığı veya valilikler aracılığı ile görevlerinden alınması. Belediye meclislerinde yerlerine seçim yapılacağına kayyumlar atamak.
-YSK’nın 16 Nisan referandumunda kanunu çiğneyerek mühürsüz oyları geçerli saydırmak.
-Hâkimlik ve savcılık teminatını çiğnemek.
-Yargıyı siyasileştirmek.
-Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa’nın 101. maddesinin 2. fıkrasını çiğneyerek aday olmak ve 3. kez cumhurbaşkanlığı adaylığını YSK’ya kabul ettirmek.
-Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararlarını uygulatmamak.
-Anayasa Mahkemesi’nin, “1 Mayıs’lar Taksim Meydanı’nda kutlanmalı” kararına uymamak.
-“Kanunsuz emir” vererek 1 Mayıs kutlamalarını İstanbul’da engellenmek.
-Merkez Bankası, BDDK ve TMSF gibi “Başkent” Ankara’da olması gereken devlet kurumlarını İstanbul’a nakletmek.
-“Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini meclise sunar” hükmü çiğnenerek cumhurbaşkanı yardımcısına bütçeyi mecliste sundurmak
Değerli okurlarım,
Muhalefet kapıldı gidiyor bahtının rüzgârına, savrulup düşüyor yeni anayasa tuzağına.
Bu durumda her zaman yaptığım gibi bir kez daha muhalefet partilerini uyarayım.
Yeni Anayasa tuzağına düşmeyin, görüşmeleri derhal sonlandırın.
Öncelikle İktidarın önüne olmazsa olmaz şu şartları net şekilde ortaya koyun:
1-Emeklilerin en düşük maaşlarının asgari ücret olması, maaş göstergelerinin hak ve hukuk çerçevesinde düzenlenmesi ile her ay TEFE-TÜFE’ye göre otomatik artması için mecliste oy birliği ile yasa çıkaralım.
2-Asgari ücretin de her ay aynı şekilde atması için oy birliği ile yasa çıkartalım.
3-Atanmayan öğretmenlerin atanması için oy birliği ile yasal düzenleme yapalım.
4-Siyasi Partiler, Seçim ve YSK yasalarını oy birliği ile düzenleyelim.
Ve Erdoğan ve Bahçeli’ye şöyle çağrı yapın:
Önce gelin bu yasaları Meclis’ten oy birliği ile çıkartalım yeni anayasaya ondan sonra bakalım…
AKP ve Erdoğan 21 yıldır işte bu tuzağı muhalefete ve özgür medyaya kuruyor.
Ortaya bir konu atıyor, hayda muhalefet de özgür medya da bu konuya yoğunlaşıyor ve milletin sorunları, geçim sıkıntıları unutuluyor.
Yeni anayasa mı? Haydi ordan.
Milletin çektiği sefalet, yeni anayasa melanet…
Muhalefeti millet için yapın saray için değil…