MHP'nin güç kaybetmesi Türk siyaseti adına büyük kayıp

MHP'nin güç kaybetmesi Türk siyaseti adına büyük kayıp

Ülkede demokrasinin var olması için önce "Parti içi demokrasi" olması lâzım. O da bizde yok tabii… Yalnız MHP'de değil, hiçbir partimizde yok!

1980'li yıllarda Turgut Özal döneminde çıkarılan Partiler Kanunu, genel başkanlara neredeyse diktatör yetkisi veriyor!

 İşte MHP…

Genel Başkan Devlet Bahçeli daha önce kendisine çetin rakip gördüğü Meral Akşener'i sudan sebeplerle MHP'den attırmıştı. Meral Akşener gitti ama geride onun kadar güçlü rakiplerden biri de Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ idi.

Özdağ, bir internet sitesinde çıktığı iddia edilen demeci nedeniyle Disiplin Kurulu'na verildi. Kurul, Devlet Bahçeli'nin adamlarından oluşuyordu. Hemen ihraç kararı verdiler. Vermeseler şaşardım!

Ümit Özdağ'ın partiden atılmasına sebep olan söz şöyle: "Biz düşük profilli değil, yüksek profilli, yüksek karakterli bir genel başkan arıyoruz!"

* * *

Sözler sert olabilir ama yanlış mı?

MHP'yi, iyi ve akılcı muhalefet yaparak iktidara taşımak için yüksek profilli bir genel başkana ihtiyaç yok mu?

"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" misali Ümit Özdağ, MHP'den ihraç edildi.

Partilerin liderleri, karşı fikirlere tahammülsüz kişiler olursa o ülkede demokrasi kesinlikle gelişmez!

MHP'nin diğer Başkan adaylarından Sinan Oğan da Devlet Bahçeli tarafından partiden attırılmış fakat o bir hukuk mücadelesi sonunda yargı kararıyla MHP'ye dönmüştü. Aynı şekilde Ümit Özdağ ile Meral Akşener de yargı kararıyla partiye geri dönebilirler.

MHP'nin her geçen gün biraz daha güç kaybetmesi Türk siyaseti adına da büyük kayıptır. Partide yaşanan çeşitli olaylar, yönetimi ellerinde bulunduranların sadece kendi koltuklarını ve kendi çıkarlarını düşündüklerini gösteriyor. Bu daha da üzücü bir durumdur.

Rahmi Turan Sözcü

***

En çok AKP'liler karşı çıkmalı

------

Hiçbir iktidar sonsuza kadar sürmez

------

AKP ile MHP'nin üzerinde anlaşmak üzere oldukları anayasa metni, adına Cumhurbaşkanlığı sistemi de deseler, benzerlerine otokratik ülkelerde rastladığımız başkanlık sistemi öneriyor. İlk günden beri AKP cenahından en çok duyduğumuz şey, konunun Recep Tayyip Erdoğan'ın adının üzerinde tartışılmaması gerektiğiydi.

(...)

Partisinin de başına geri dönecek Cumhurbaşkanı'nın seçeceği milletvekili adaylarıyla aynı seçime girmesi, başkan kim olursa olsun yasama organını o kişinin vesayeti altına sokar. Bu ister Recep Tayyip Erdoğan olsun, ister Kemal Kılıçdaroğlu, ister Devlet Bahçeli. İsimlerden bağımsız olarak bu sistem, otoriter bir yönetim yaratır, Meclis vasfını kaybedip tek adamın sözünden çıkamayacak duruma gelir. Kuvvetler ayrılığı tamamen biter, bütün güç Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın da yarısını bizzat atayacak olan başkanın eline geçer. Kimse kusura bakmasın, isimlerden bağımsız olarak söylüyorum ki bu sistem tek adam rejimi yaratır.

(...) Hiçbir iktidar sonsuza kadar sürmez, bunu aklınızda tutun. Recep Tayyip Erdoğan da sonsuza kadar başkan kalmayacak. Onun için bugün Recep Tayyip Erdoğan için biçtiğiniz bu gömleğin, bir başkasının elinde sizler için de deli gömleğine dönüşebileceğini aklınızdan çıkarmayın...

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Yargı bağımsızlığına el Fatiha

-------

AKP'nin MHP'ye götürdüğü anayasa değişiklik taslağı, adı "Cumhurbaşkanlığı" da olsa, bizzat AKP sözcülerinin dediği gibi, tam ve güçlendirilmiş başkanlık sistemi... Başkana tek adam yetkileri veriyor.

(...) Özetle bakarsak...

* Başkan seçimi Meclis seçimiyle birlikte yapılacak. Böylece milletvekili adayları başkan olacak kişinin himaye ve gölgesinde Meclis'e girecek... Başkan partisiyle ilgisini kesmeyeceği için milletvekillerini bugün de olduğu gibi bizzat belirleyecek

* Bakanlar Meclis dışından alınıyor, başkan tarafından belirleniyor. Meclis'in bakanları denetleme, hesap sorma yetkisi yok.

* Başkan'ın sayısız kararname çıkarma yetkisi var. Kararnameleri kim denetliyor? Kimse... Başkan kanunlara ve Anayasa'ya aykırı kararname de çıkarabilir. Engel yok...

* Başkan HSYK, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay gibi yüksek kurumların üyelerinin yarısını belirleyecek, Meclis de diğer yarısını.

Meclis'te çoğunluk büyük olasılıkla Başkanın partisinden olacağı için yüksek yargının üyelerinin dörtte üçü Başkan'a bağlı olacak demektir.

Böylece yargı bağımsızlığı diye bir kavram da kalmayacaktır.

Melih Aşık Milliyet

***

"2. Cumhuriyet" Bahçeli eliyle kuruluyor!

-------

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli "tarihi değiştirecek" bir süreci başlattı.

"Dönüşü olmayan nehir" akıyor.

Açıklanan anayasa değişiklikleri adı "cumhurbaş-kanlığı" olsa da "başkanlık sistemi" omurgasıyla yapılanmayı gösteriyor.

"Meclis hükümeti" ve onun üzerinde inşa edilen 93 yıllık "parlamenter sistem" devri kapanıyor.

Yerine Türkiye'nin hiçbir deneyimi, geleneği olmayan "başkanlık sistemi" devri başlayacak.

...

Devlet yönetiminde ikinci milat...

"Yeni Türkiye" söylemi bu kez gerçekle örtüşecektir.

Hatta...

"Yeni Türkiye" diyenlerin yanı sıra belki "ikinci cumhuriyet" ifadesinin de kullanılacağı söylenebilir.

(...)

Belki de ileride tarihin "2. Cumhuriyet" diye yazabileceği sisteme geçiş için ciddi "güvenceler" ihtiyacı vardır.

"Kuvvetler ayrılığı" özellikle "tarafsız ve bağımsız yargı" ile ABD başkanlık sistemindeki "başkanın gücünü" sınırlayan "denge/kontrol" mekanizmaları, Yasama Meclisi'nin güçlendirilmesi bunlardan başlıcaları.

Yazının başında değindiğim "tarihi değiştirecek" sürecin startını veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "bu güvencelerin her biri üzerinde özenle, kararlılıkla sonuç almaya odaklı müzakereler yapması" büyük sorumluluğudur.

Güneri Cıvaoğlu Milliyet

***

Artık kaçışı yok

-----

Günahı da, sevabı da, vebali de o partinin olacak!

------

İktidar partisi teklifini sundu..

Top MHP'de..

(...)

MHP'nin hangi maddeleri kabul edeceği, hangi maddelere itiraz edeceği henüz belli değil..

Mesela.. Sistemin omurgası olan cumhurbaşkanı seçimiyle milletvekili seçiminin aynı anda yapılmasını kabul edecek mi?

Ederse, sistemin adı farklı olur..

Etmezse, iki seçim ayrı tarihlerde yapılsın diye ısrar ederse, sistemin adı farklı olur..

***

Mesela.. Cumhurbaşkanına yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi verilmesini kabul edecek mi etmeyecek mi?

Ederse sistemin adı farklı olur..

Etmezse sistemin adı farklı olacak..

Uzatmayalım.. Böyle çok madde var..

Top MHP'de, sistemin adını MHP koyacak..

Mehmet Tezkan Milliyet

***

PKK neden Kandil'de

------

IKBY Başkanı Mesut Barzani sık sık PKK/PYD ile kendi peşmerge güçleri arasında bir ilişki yokmuş, hatta rakiplermiş havası yaratıyor. Son olarak adamları; PKK'nın Irak'ta Sincar'da "DAEŞ'le mücadele" adı altında 2500 militan bulundurduğunu adeta şikayet eder gibi açıkladı.

Sormak lazım; PYD/PKK "Kobani'de IŞİD'le çarpışıyoruz" dediğinde neden Barzani ve peşmerge yardıma koştu? Sormak lazım; Barzani istese PKK'yı Kandil'den söküp çıkaramaz mıydı? Herkes mi Türkiye'yi saf buluyor, "FETÖ bizi aldattı" dendiği için mi yapıyorlar, anlamak çok zor!

Güngör Mengi Vatan

Karikatür Latif Demirci Hürriyet

medkar.gif