AKP yalnızca bir siyasi parti değildir. AKP aynı zamanda bir ihale biçimidir, çıkar birliğidir, sivil toplum örgütüdür, yardım kuruluşudur, şirkettir, tarikattır ve devlettir. Kendisini yıllarca zayıf, itilmiş, hor görülmüş ve dairenin dışında tutulmuş olduğunu düşünenlerin rövanş alma hareketidir. Taşra elitlerinin örgütlü gücüdür.
Onlar, daha önce akıllarından dahi geçiremedikleri imkanlara on bir yıllık iktidarları döneminde sahip olan, istediği ihaleyi alabilen, istediğini içeri tıkan, kendisine daha önce yapılanı bu defa kendisi yapan, Türkiye’nin yeni kudret elitleridir. “Kimsesizlerin kimsesi”, olarak kendilerini sunup çok kısa süre içerisinde herkesin efendisi haline gelen bir zihniyettir.
Onlar, on bir yıllık iktidar döneminde, kökten statüsü değişenler, zenginleşenler, merkeze taşınanlar, karar verme mekanizmasının başına gelip oturanlar, AKP’nin elitleridir. Bunlar medyası, gazetecisi, televizyoncusu, bürokratı, akademisyeni, sivil toplum kuruluşu, sendikası, iş adamıyla yeni bir sınıftır.
Adeta Türkiye’nin tepesine, Türkiye’yi tepelemek için oturan bu güruh Türkiye’yi, üzerlerinde her türlü tasarrufu yapacakları özel mülk sanıyorlar. Muhalif gazeteciye, muhalif STK’ya, muhalif bürokrata, muhalif sanatçıya, muhalif iş adamına tahammülleri yoktur.
Kendileri gibi düşünmeyen, davranmayan, konuşmayana yaşam hakkı tanımıyorlar. Devlet imkânlarını, muhalefeti dizayn etmek için kullandıkları anlaşılıyor.
Nitekim devletin istihbarat teşkilatını bile muhalif siyasi partilerle ilişkisi olan şirketleri fişlemede kullandıkları iddia edilmektedir.
Taraf gazetesinin verdiği habere göre CHP’li iş adamlarına devlet ihalelerini vermemek için fişleyen MİT’in aynı yöntemle MHP’lileri de fişleyip, özel telefondan Başbakanlığa bildirdikleri ortaya çıktı. Taraf’ın açıkladığı yeni MİT belgelerine göre, MİT’in fişlemesinden önce devletten ihale alan MHP’ye yakın isimler, şirketlerinin fişleme raporuna girmesinin ardından tek bir ihale bile alamamışlar.
Anaokulundaki çocuklardan, okuyan tüm öğrencilere ve velilerine kadar fişleme yapan, bunları da “Çok Gizli” protokoller adı altında saklamaya çalışan MİT’in, yeni yasayla AKP istihbaratı olacak şeklinde teşkilatlanmak istediğini Taraf gazetesi, belgeleriyle ortaya koymuştu. Gazete MİT ve Başbakanlık arasında bir telefon hattı kurulduğunu, kamu kurumlarına atanacak kişiler ve ihalelere girecek firmalarla ilgili fişleme belgelerinin de bu telefonla “şifahi olarak” Başbakanlığa iletildiğine ilişkin iddialar ortaya atmıştı.
Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Taraf gazetesinde yayımlanan, CHP’li iş adamlarının ve MHP’li şirketlerin MİT tarafından fişlenmesine ilişkin haberlere, “gizli belgelerin ve bilgilerin yayımlanması” gerekçesiyle yayın yasağı getirdi. Haberleri yapan Taraf yazarı Mehmet Baransu hakkında ise 16 yıl hapis cezası istendi.
“CHP’li iş adamları MİT’te fişlenmiş” başlıklı haber 13 Haziran, “MİT fişledi MHP’li şirketlerin işi bitti” başlıklı haber ise 14 Haziran tarihli Taraf’ta yer almıştı. Mahkeme kararında söz konusu haberler hakkında Anayasa’nın 24. ve 26. maddelerinde yer alan “Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması ilkesi”nin ihlali ve gizli bilgi, belgelerin yayınlanması gerekçesiyle soruşturma başlatıldı ve ilgili belgelerin içeriği hakkında yayın yasağı konuldu.
Baransu, çuvallar dolusu gizli askeri belgeleri taşırken, çarşaf çarşaf da yayınlarken kimsenin aklına gizli belge ve bilgilerin açıklanmaması için yayın yasağı koymak gelmedi. Yetkililer, fişlemeler konusunda, açıklama yapacak, hesap verecek yerde bir de hesap soruyorlar. Yasa dışı, bölücü ve ahlak dışı işler yapıyorlar sonra da bunu kamuoyuna duyuranları yargıyla tehdit ediyorlar.
Yeni devletin, AKP’nin ve AKP’linin dışında ekonomide, iş hayatında, akademik hayatta, bürokraside ve kamuda kimseye tahammülü yoktur.
Öyle görülüyor ki MİT, bugün ’şimdiye kadar siz fişliyordunuz, artık fişlemeyi biz yapıyoruz’ diyenlerin istihbarat gücü haline gelmiş!
