…MHP'yi mahkeme kapısındaki partiye dönüştüren süreci karmaşık komplo teorilerinden önce siyasetin yalın gerçekleriyle değerlendirmek gerekiyor.
Bu yalın gerçek, 7 Haziran seçiminde MHP'nin 80 olan sandalye sayısının 1 Kasım'da 40'a düşmesi.
"MHP üzerinde oynanan oyunlar", "paralel müdahale" gibi partinin içini karıştırmaya dönük çabalar olduğu yönündeki değerlendirmeleri yok saymamakla birlikte asıl meselenin MHP'nin siyaseten zayıflaması ve bunun yarattığı kırılganlıkla doğrudan ilgili olduğunu göz ardı edemeyiz.
Bu nedenledir ki muhalif kanattaki Meral Akşener, Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan'ın başlattığı kurultay mücadelesi, Yargıtay kararıyla da olsa sonuç verdi.
"Siyaset başarıdan anlar" düsturu geçerli olmasaydı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin karşısında yer alan muhaliflerin partinin tabanından, yanından, yöresinden destek alabilmesinin, bunun bir rüzgâr estirebilmesinin imkânı yoktu.
MHP, önümüzdeki sıcak konjonktürde, nihai olarak, "etken mi edilgen mi?" olacağını da belirleyecek kadar kritik bir süreçten geçiyor…
Serpil Çevikcan Milliyet
*
Partinin iki lokomotifi "hassasiyet" istiyor
MHP'nin yarınki tüzük kurultayının 'heyecanını' pek hissedemedik Mersin'de. Bölgede MHP'li iki belediye başkanı var: Hüseyin Sözlü (Adana) ve Burhanettin Kocamaz (Mersin). Ülkü ocaklarından gelen Hüseyin Sözlü'nün beklenmedik şekilde aday olduğu sızdırıldı ancak genel merkezden gelen 'uyarılar' sonucu adaylığını geri çekti.
Bölgedeki MHP'lilerin 'abisi' durumundaki Burhanettin Kocamaz ise partinin bütünlüğü noktasında hassasiyeti bilindiğinden tüm adaylara aynı mesafede durduğu ifade ediliyor. Ancak, Devlet Bahçeli'nin de gerekli anlayışı göstermesi gerektiğini vurguluyor. İki başkanın çevresinden söylenen; "Bu seçimden sonra da MHP var olacaktır, yine bir arada olacağız."
Yalçın Bayer Hürriyet
*
PKK, TC'YE DÜŞMAN DEĞİLMİŞ!
PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti'ne düşman olmadığını yetkili bir ağızdan öğrendim. Hükümet de böyle mi düşünüyor bilmiyorum ama bu kişiyi, devletin en yüksek memuru olarak Muş'a atadıklarına göre aralarında bir fikir ayrılığı olmasa gerek.
Muş Valisi Seddar Yavuz'un açıklaması bu yönde çünkü. Şöyle diyor:
"Mübarek ramazan günü bunların din, iman, İslam ile ilgileri yoktur. Bunlar ümmet düşmanıdır. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanı olmaktan çok ümmet düşmanıdır."
Belli ki bu Vali de siyasal İslamcı tiplerden biri. "Ümmetin birliği" meselesi İslamcı ütopyanın olmazsa olmazlarından biri. Gerçeklerden o kadar kopuklar ki Hz. Muhammed'in vefatından beri "bir ümmet birliğinin" olmadığının bile farkında değiller. Muaviye'yi, Yezid'i filan hatırlamıyorlar…
Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet
*
Bir kendisini akıllı sanıyor!
Öyle anlaşılıyor ki HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kendini çok akıllı, kendisinden başkalarını saf zannediyor. Geçen gün Belçika'da BBC'ye konuşurken bunun son örneklerinden birini verdi. Şu sözlerle;
"Bizim hiçbir şekilde sivilleri hedef alan terör eylemleriyle hiçbir alakamız olamaz. (Bu tür eylemlere) HDP'nin hoşgörüsü olamaz."
Lafa şöyle üstünkörü bakarsanız; aman ne güzel, Selahattin Demirtaş teröre karşı çıktı, dersiniz...
Ama biraz dikkatli bakınca varacağınız sonuç tam tersidir; Demirtaş sivilleri hedef alan teröre karşı olduğunu söylüyor. Ama asker ve polisi hedef alan terörü eleştirmiyor, böylece dolaylı olarak onaylıyor...
Melih Aşık Milliyet
*
Demokraside mutabık kalınmazsa
"Anayasa" garantör olamaz
….Demokrasinin temel kurum ve kuralları mutlaka anayasada yer almalıdır.
Zaten anayasalar da, bu demokratik temel ilkeleri belirten toplumsal mutabakat metinleridirler.
Sözü edilen o toplumsal mutabakat yoksa, anayasaların da kıymeti harbiyesi kalmaz.
…Evet, gerçi anayasalar rejimlerin garanti belgesi yerine geçen güvenceleridir, ama onlar da ancak o konuda bir toplumsal mutabakat olduğu zaman güvence olabilmektedirler.
Yani, demokrasilerde anayasalar olduğu için toplumsal mutabakat oluşmuyor, ama toplumsal mutabakat oluştuğu için anayasalar var olabiliyor….
Ali Sirmen Cumhuriyet
*
Buz kestik
Rusya ile ilişkiler buz kesti! Suriye ile ilişkiler buz kesti! İran ile ilişkiler buz kesmek üzere! Almanya ile anlaşmazlıklar sürüp gidiyor! ABD ile aramızda ihtilaf eksik olmuyor!
"Komşularla sıfır sorun" diye yola çıkıp bütün komşular ile ilişkileri "buz kestirmek" akıl kârı olarak görülebilir mi?
Görülemez elbette!..
Zeki Ceyhan Milli Gazete