MHP'de beklenen karar!
Halk bunu görmüyor mu sanıyorlar! MHP'de olağanüstü kurultayın iptal edileceğini herkes biliyordu. Çünkü "Muktedir" böyle istedi.
Balgat'takiler Beştepe'dekine dönüp ne demişti: "Sen beni gör, ben seni göreyim. Tek adam mı olmak istiyorsun? Tamam. Anayasa değişikliği için eksik sayını tamamlamak benden. Üstelik referandumda da, seçimlerde partime bile yapmadığımı yapacağım, sana 'evet' oyu toplamak için mitingler düzenleyeceğim. Yeter ki, şu olağanüstü kurultayı iptal ettir."
Balgat o kadar yalvardı o kadar yalvardı ki, insanlarımız "Artık yetsin bu iğrençlik!" demeye başladı.
Tarihe böyle de geçilir: "Koltuk uğruna partisini gömen adam!"
Devletin imkânları halkın cebinden kullanıldığı, dağ taş "evet"le donatıldığı, bütün televizyon kanallarına "evet" türküleri çaldırıldığı, özellikle Güneydoğu'muzda birçok sandığa silme "evet" oyu attırıldığı, son anda "Tepe"dekinin önüne "evet"in yüzde 44'te kalacağı notu konulunca, kanunun açık hükmüne karşı mühürsüz zarfların devreye sokulduğu oylamada yüzde 51'de kalındı. Halkımız, oynanan oyunun farkındaydı.
Adaletsizliğin insanları nasıl ta burasına getirdiğini görün: Kemal Kılıçdaroğlu, "Adalet arıyorum." dedi ve yollara düştü. Ana Muhalefet Partisini adalet için yollara düşüren hükûmet edenler acaba aynaya bakıp: "Neden böyle!" diye soruyorlar mı? Sormuyorlar, soramıyorlar.
Biliyor ki; "Adalet" sadece hanımların isimlerinde kaldı. "Bizim lütfumuzla yürüyorsunuz." demeleri "adalet" tevzisinin kime ait olduğunu göstermiyor mu?
Gazeteler, mahkemenin MHP'nin olağanüstü kongre kararını internet sayfalarında "Mahkemeden flaş karar" başlığıyla verdiler.
Hâlbuki şu şartlarda herkes biliyor ki, bu karar flaş değil... Başlık "Mahkemeden beklenen karar" olmalıydı.
Sen bu kadar yağ çek, adamı "tek" yap, rejimi değiştir, sonra, olağanüstü kongrede alınan kararlar hayata geçirilsin. Mümkün mü?
MHP'de iç muhalefet yeni bir yol haritası çizecek. Dört genel başkan adayından üçü partiden ihraç edildi. Mahkeme kararı bilerek geciktirildi. Bu arada Balgat'takiler il, ilçe kongrelerini yaptılar, üst kurul delegelerini kendilerine göre seçtirdiler.
Geçen gün, Mustafa Çakıroğlu ve İsmail Altun'un verdiği iftarda, bir eski Ülkü Ocakları başkanıyla bir aradaydık. Eski arkadaşımdır. 10 başkan "hayır" için çalışmıştı. Bazı başkanlar Meral Akşener'e destek vermekle beraber, çokluk parti içinde mücadeleyi sürdürmek istiyor. Başkan arkadaşa: "Nereden biliyorsunuz, önümüzdeki olağan kongrede sizin çıkaracağınız adayın destekleneceğini?" diye sordum. O: "Daha önce şimdiki genel başkanı seçenler, sonra muhalefete geçtiler. Aynısı olabilir." cevabını verdi. Hâlbuki Balgat, bu sefer ipleri elinde tutarak büyük kongreye gidecek. Ayrıca partinin bir fonksiyonu kalmadı.
Meral Hanım'ın istişarelerinde ağırlıklı olarak yeni bir parti talebi ortaya çıkmakta...
Tuzun bile koktuğu yerde yeni yollar aranmalıdır.
Ülkü Ocakları başkanları, bunu bilecek tecrübeye sahipler. Bölünmemeli, bir olunmalı.