"Mevsimlik işçiler" gibi

Her dönemin kendine has etkinlikleri vardır. Okulların tatilinde sünnet mevsimi açılır. Bu iş her yöreye özel güzelliklerle yapılır. Kimi belediyeler bir aradasını organize eder. Çeyrek altın satışları da bu aylarda patlar. Bizim çocukluğumuzda Tıp eğitimli "kesiciler" yoktu. Kendimden örnek vereyim. Babamın görev yaptığı İskenderun'dayız. Oldukça gelişmiş bir yerdi. Ağabeyimle birlikte pehlivan görünümlü "uzman berber"e teslim edildik. Benim yaşım küçük olduğundan çabuk iyileştim. Ağabeyim ise gelişme çağında olmanın dezavantajına yakalandı. Ağzına tıkılan lokumlara rağmen, adama ettiği küfürleri "Yarıkkaya Fırtınası" bile sansürleyemedi. İyileşmesi hayli uzun sürdü. Kıyafetinin önünü tuta tuta oynadığı mahalle futbolunda en büyük darbeyi yedi. Top, "hayati bölge"ye isabet etti. Bir hayli feryat figandan sonra yeniden pansuman yapıldı. Bu sabotaja yol açan şutun benim tarafımdan çekildiğini itiraf etmeliyim. Aramızdaki soğukluk böyle başladı, diyebilirim. Tuttuğumuz takımdan, siyasi görüşümüze kadar hep farklı yönlere gittik.

Müjdeler olsun

Evliliklerimiz dahi değişik yöntemlerle gerçekleşti. Benimki için "flört sonucu" demek doğru olur. Onunki Ata Nine başkanlığında "görücü usulü" yapıldı. Anlayacağınız arama taramanın sonucuydu. O yıllarda Türkiye'de evlendirme yapımları mümkün değildi. Olsaydı mutlaka başvururduk!

Ekranların birkaç aylığına bıraktığı izlenme unsuru yeniden arzıendam etti. Dört kanal bu konuda liderlik peşinde. Sunucudan, stüdyodaki seyircilere kadar ödenen ücretlere zam yapıldı. "Ali-Ayşe", "Fatma-Cahit" -isimler uydurma- "nerde kalmıştık" dediler. Aday adayları kamera eşliğinde çay içmeye gidiyorlar. Erkekler bayanları alnından öpüyor. Alet kapandıktan sonraki gelişmelere tanık olamıyoruz. Sadece tahmin yapabiliyoruz. Zaten, hiçbir buluşma uzun vadeli sonuç vermemekte. Bütün yapımcılara sesleniyorum; "Çıksınlar ortaya. Evlenenlerin isim listesini açıklasınlar". Sonucu şimdiden yazalım "sıfıra sıfır, elde var sıfır".

Ağır toplar

Gözlemlediğim, rekabetin aynen devam ettiği şeklinde. Zuhal Topal'la Star'ın "Çöpçatan" yapımı. Sunuculuk yapan eski oyuncunun bütün organizasyonu program ekibine yıktığı belli. Saat doldurup "hadi bana eyvallah" diyor. Show TV'de Seda Sayan "Evleneceksen Gel"i yıllardır aynı kelimeyle idare etmekte; "Bacııım". Bu da başarılı senelerden kalma "Yetiş Bacım"ı çağrıştırmakta. Şimdilerde yanında taşıdığı Uğur Arslan'ın hep "Ah bu paranın gözü kör olsun" dediğinden şüphem yok. Ne yapsın, böyle yolunu buluyor.

Esra Erol'un dokunulmazlığı var. Merhum kayınpederi Kürt İdris -Özbir- eski dostumdu. Bu alemin en mert ve sözüne güvenilir insanıydı. Esra'nın eşi başta Özbir'in çocukları da aynı kalitedeler. Hani bunları sunucuya torpil diye yazmadım. Kız zaten başarılı. Dalının en iyisi. Topladığı izlenme payı meydanda. Kanal D'nin "Kısmetse Olur"u ötekilere göre yeni sayılır. Kurgusu başarılı. Ekip çalışması güzel. Geçen dönemin "evde kalmış yarışmacıları" ile yola devam etmeleri akıllı seçim. İlk anda Adnan ve Semih'i fark ettik. Adnan'ın biriktirdiği sempati, ratinge hemen yansıdı. Eskilerden birkaç kişi daha aralıklarla eve alınacaktır. Bakalım bulunan yeni kızların içinden "Mehtap" çıkacak mı? Eğer mümkün olmazsa, aynı mikseri kullanabilirler. Tankut'un sözleri kulaklarımda; "Mehtap, sensiz bir ev düşünemiyorum". Sunucu Seda Akman'ın hızlı trafiğine de değinmek istiyorum. Programa başladığında bekardı. Evlendi. Sezon finaline gelmeden boşandı. Ona da yıllar önce Seda Sayan'a söylediklerimi tekrarlayacağım; "Evlilik şart mı?". Seda, onu nasıl bir sondan kurtardığımı iyi hatırlayacaktır. Uyarılarım sayesinde Nihat Doğan'la nikah kıymaktan vazgeçmişti.

***

ÖZEL NOT: Gün geçtikçe tartışma yapımları da karmakarışık hale geldi. "Ondan da olsun, bundan da olsun" düşüncesiyle seçilen konukların çapı tak zıt karakterlerde. Bir tarafa laikler, öbür tarafa antilaikler oturtuluyor. Kapışmalardan geriye kalan isimler sadece FETÖ itirafçıları. Hangi akımın sözcüleri ağırlık kazandı derseniz kesinlikle ulusalcılar cevabını veririm. Vatan Partisi'nin genel başkan yardımcıları iyi laflar ediyorlar. Asker kökenli ve kurmaylıktan gelme oldukları için mi? Seçimde barajı geçebilirler mi? Hiç sanmıyorum. Bu da benim öngörüm.

Yazarın Diğer Yazıları