Metal yorgunluğu değil bu, final yorgunluğu…
Metal yorgunluğu falan değil bu, final yorgunluğu ve bahse konu yorgunlar için eğer tamamen iptal etmezlerse öyle ya da böyle, erken ya da değil seçim var… Ve aslına bakarsanız yazılar akmaya başladı… Yapımcısından senaristine, makyözünden, suflörüne, başrolünden figüranlarına kadar binlerce isim akıyor perdeden… Perdede zuhur edecek son kelime bildik bir kelime; 'son'…
Metal yorgunluğu falan değil bu, final yorgunluğu…
Ayaklar altına alınmış bir millîliğin millî futbol takımı gibi genel durum aslında. Ruh yok, heyecan yok, enerji yok, disiplin yok, taktik yok, kazanma azmi yok, ciddiyet yok, sorumluluk yok, yok da yok… Yumurta topuklu Sicilyalı Fatih Terim'in büzdüğü dudakları ve gazıyla çalışmayan millî takım, Karpatların ihtiyar Luce'siyle de, ordusu bulunmayan, bizim herhangi bir kasabamıza denk bir ülkenin karşısında darmadağın… Millîlerimizde başarısızlığın, dağılmanın, rezilliğin bir emâresi yok, gülmeye devam ediyorlar, sanki şampiyonluğu ilan etmiş ve maç skoru hiçbir istatistiği etkilemeyecekmiş gibi lâubaliler…
Ülkeyle çok fazla senkronize bir durum bu…
Görevden alınan veya alınamayan belediye başkanlarını konuşuyoruz günlerdir…
Sandıktan değil ama kedilerin girdiği trafolardan çıkan bir belediye başkanı belirliyor gündemimizi; alındı, alınmadı, alındı, alınmadı papatya falları açıyoruz günlerdir… Ve o herkesle dalga geçer gibi Twitter'dan açıklama yapıyor, "Müze hakkında bilgi verdim"…
Ne müzesi?
Türk demokrasisinin sergileneceği bir müze olmalı bu müze…
Metal yorgunluğu falan değil bu, final yorgunluğu…
Final oynayacak tâkatten, moralden, enerjiden, ruhtan, heyecandan, moralden, taktikten, azimden, ciddiyetten, sorumluluktan uzaklaşmış bir siyasetin ve kadrolarının final yorgunluğu bu…
Bir 23 Nisan Başbakanı, nasıl tekzib edilirim korkusuyla açıklama yapmaya çekinen bakanlarıyla yönetemeyen bir hükümet bir kişinin ağzına bakıyor. İstifa var, evet istifa var, istifa yok, evet istifa yok, görevden alma var, hayır yok, MTV zammı mâkul, hayır mâkul değil, TEOG kalkmalı, evet kalkmalı zaten biz TEOG yüzünden geri kaldık…
Çâresizler…
Yağ bitti, un bitti, ateş söndü…
Buradan helva çıkmaz artık…
Ne istifaya zorlamalarla, ne görevden almalarla değişebilecek bir durum yok…
Çünkü maya tutmadı…
İlişkileriniz iflâs etti. Sandıktan aldığınız millî irâdeyi "alnı secdeli" diyerek paylaştıklarınız devletin ve milletin canına kast etti ve sizi kandırdı. Barzani'yi kongrelerinizde alkışladınız, "Türkiye sizinle gurur duyuyor" diye sloganlar attınız, MegriMegri türküleri çığırdınız ama, maaşlarını verdiğiniz Barzani de sizi hayal kırıklığına uğrattı. Esad'la birikte tatillere gidiyordunuz, kanlı bıçaklı oldunuz. Benzerî çok örnek var...
Fikirleriniz iflas etti, dış politikanız iflas etti, içeride kamplaştırdığınız siyaset iflas etti, ekonominiz iflas etti, on beş yılda açtığınız bir tek fabrika yok, duble yollarınız ve köprülerinizdeki taahhütlerinizi fakir fukara vergileriyle ödüyor, açılım politikanız iflâs etti, terör devam ediyor. Ve artık sunacağınız hiçbir çözümün millette karşılığı yok, inandırıcılığınız tükendi…
Kadrolarınız iflas etti. Yıpranmamış isimleriniz yok, kimisi FETÖ bağlantılı, kimisi akçeli işlerle…
Metal yorgunluğu falan değil bu, final yorgunluğu…
Ve o finali oynayacak kadronuz yok…
Hangi takımla çıkarsanız çıkın sahaya, finali kaybedeceksiniz…