Mermer ocağına karşı harekete geçen köylülere şok haber!

Mermer ocağına karşı harekete geçen köylülere şok haber!

Antalya’nın Finike ilçesinde yapılan mermer ocağına karşı hukuki mücadele başlatan köylüler aldıkları bir haberle şoke oldu. Bilgi almak için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvuran köylüler, 14 tane daha mermer ocağının açılacağını öğrendi.

Antalya’nın Finike ilçesi Alacadağ mevkisinde yaklaşık 2,5 yıl önce yaşadıkları dağ evinde öldürülen Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu çifti ve bölge halkının 13 mermer ocağına karşı yürüttüğü mücadelede, 1 mermer ocağı mahkeme kararıyla kapatıldı. Diğerleriyle ilgili hukuki süreç ise devam ediyor. Alacadağ’ın arka yüzündeki kısmında, yaklaşık 2 yıl önce Gökbük, Arif, Yeşilköy, Yazır, Çamlıbel ve Ernez mahalleleri muhtarlarının öncülüğünde ekoturizm projesi hazırlandı. Projede sona yaklaşan ve eylül ayında proje için bağışladıkları, cumhuriyet döneminden kalma 26 taş evin restorasyonuyla ilk adımı atmaya hazırlanan köylüler, Yazır Mahallesi’nin karşısında mermer ocağı açılacağını öğrendi. Mermer ocağıyla ilgili bilgi almak için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yazılı başvuruda bulunan muhtarlar, birine ‘ÇED olumlu’, 13’üne de ‘ÇED gerekli değildir’ izni verilmiş 14 mermer ocağı açılacağı yanıtını alınca şok yaşadı. Muhtarlar öncülüğünde gönüllü avukatların da desteğiyle mermer ocaklarıyla ilgili hukuki mücadele başlatıldı.

‘MERMER OCAĞI İSTEMİYORUZ’

6 köyün muhtarı ve köylüler olarak bölgede mermer ocağı istemediklerini belirten Arif köyünün muhtarı Zülfikar Tangut, “Kaymakamlığa, belediyeye, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe verdik. Köylerimizde mermer ocağı yaptırmamaya özen göstereceğiz, mermer ocağı istemiyoruz. Mermer ocağı kurulursa bölgemizde tarım biter. Burada tarihi evler var. Biz 6 köy birlikte kırsal turizm projesi hazırladık. Kanyonlar, nehirler, sedir ormanları, çok güzel bir doğa var” dedi.

‘DAĞIN ÖBÜR YÜZÜ GİBİ MAHVEDECEKLER’

Yeşilköy Mahallesi’nin muhtarı Ramazan Çobanoğlu ise “Burası cennet gibi sedir ormanlarının ve kızılçam ağaçlarının bol olduğu bir yer. Burada ‘Yazır üzümü’ diye geçen üzümlerimiz var. Bölgede bir tane mermer ocağı var zaten ve büyük zarar veriyor. Sedir ağaçlarının yaprakları kurumaya başladı. Biz 1 tane daha zannediyorduk, 14 olduğunu duyunca cinnet geçiriyoruz. Sera üretimi de yapılıyor, 200 dönüme yakın sera var. Dağın ön yüzü zaten mahvoldu. Turunoçava’ya kadar indi mermer ocakları. Eğer bunlar yapılırsa bizim bu tarafı da mahvedecekler. Biz kesinlikle mermer ocağı istemiyoruz” diye konuştu.

‘NEHRİ KİRLETİYOR, ALABALIKLAR ÖLDÜ’

Gökbük Mahallesi’nin muhtarı İskender Altınok da Yazır Mahallesi’nde mermer ocağı yapılacağını duyduklarını, ocağın bütün köylere zarar vereceğini belirterek, “Biz 1 tane yapılacağını zannederken 14 tane olduğunu öğrendik. Burada zaten mermer işleme fabrikası var. Atık su bırakıldığında nehrimiz kirleniyor, içindeki kırmızı benekli alabalıklar öldü. Burada mermer ocağı yapılması tarımı, doğal yaşamı tamamen öldürür. Öyle bir geçim kaynağı da istemiyoruz. 600 yıllık çınar ağaçları var. Biz muhtarlar ve halk olarak tamamen karşıyız” dedi.

BAL ORMANI VE MEŞHUR ENEZ BALI

Bölgede bazı mermer ocağı firmalarının taş kalitesiyle ilgili incelemeler yaptıklarını anlatan Ernez Mahallesi’nin muhtarı Abdurrahman Fırtına, açılmaması için mücadele ettiklerini belirterek, “Açılırsa köy virane olur. Köy halkı olarak istemiyoruz. Bizim burada ‘Enez balı’ diye patentli balımız ve bal ormanımız var. Köylüler kooperatif kurdu. Bölgede hem kırsal turizm hem de bal üretimi ve tarım var. Mermer ocağı açılırsa bunlar biter ve istemiyoruz” diye konuştu.

MUHTARLARDAN ORTAK BAŞVURU

6 mahallenin muhtarları, bölgede birine ‘ÇED olumlu’, 13’üne de ‘ÇED gerekli değildir’ raporu verilen 14 mermer ocağıyla ilgili Çevre Şehircilik ve İl Müdürlüğü ve kaymakamlığa yaptıkları yazılı başvuruda; Gökbük, Arif, Yeşilköy, Yazır, Çamlıbel, Ernez muhtarları olarak kırsal kalkınma ve kırsal turizme yönelik proje başlattıklarını kaydetti. Türkiye’nin turizm cenneti olan Antalya’da Finike ilçesinin sahip olduğu doğal ve sosyokültürel varlıklarının gelecek kuşaklara aktarılması ve turizme kazandırılarak kırsal kalkınmaya da katkı sağlamayı amaçladıklarını belirten muhtarlar, projenin aynı zamanda Finike ve Antalya’nın yöresel yaşamı, doğal ve kültürel değerleriyle birlikte turizmde uluslararası marka olmasına da katkı sağlayacağını söyledi.

2 KANYON VAR

6 mahalledeki Gökbük Kanyonu, Kilepe Kanyonu, Alacadağbeli Yaylası, Ördübek Yaylası gibi alanlarda doğa sporları yapılmasının planlandığı belirtilen başvuruda, “Bu alanlar sık sedir ağaçları bulunan orman varlığına sahip olup yaban hayatı ile bir bütün oluşturmaktadır. Köylerimizde aynı zamanda Cumhuriyet dönemini yansıtan bina ve yapılar vardır. Bunlar köy evleri ve eski değirmen yapılarıdır. Bu bina ve yapılar, onarılarak yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine ve konaklamaya açılacaktır. Konu ile ilgili yatırım ve planlama çalışmaları devam etmektedir” denildi.

BÖLGEYE ÖZGÜ ÜZÜM ‘YAZIR’

Sadece bu bölgede susuz yetişen ve değerli tür olan ‘Yazır üzümü’nün de proje kapsamında geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve turizmde değişik tatlar ile ürünler adı altında kullanılmasının amaçlandığına işaret eden muhtarlar, şunları kaydetti: “Köylerimizin civarında projemize dahil olan alanlarda mermer ve maden ruhsatları verildiği ve bu ruhsatlarla ilgili orman izinleri ve ÇED izinlerinin onaylandığı duyumları alınmaktadır. ÇED sürecinde, ÇED yönetmenliğinin 9’uncu maddesi gereği herhangi bir bilgilendirme toplantısı yapılmamıştır. Yörede yaşayan insanlar olarak buralarda yapılacak maden ocak işletmeciliği hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz.”

Mermer ocaklarının toz ve atıklarının, bitkilere özellikle de ‘Yazır üzümü’ yetiştiriciliğine ciddi zarar verileceği belirtilen başvuruda, “Mermer ocakları ve pasa dökümleri ise peyzaj ve görüntü kirliliği oluşturacağı için kırsal turizmi bitirecektir. Çok değerli ve doğal örtümüz olan sedir ormanlarını yok edecektir. Ekosistemde meydana getirecek tahribat da doğal yaşamı yok edecektir” denildi.

İlgili Haberler