Merkez sağda birleşme ve güç olma çağrısı
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının resmî rakamlarına göre Türkiye’de tam 144 siyasi parti var.
Ünlü tarihçi ve Kayseri eski Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu da “Kutlu Parti” kuruyor ki 145 olacak.
Parti enflasyonu da siyasette zirve yaptı.
Pek çoğunun adını da genel başkanını da bilmiyorum.
Çok partili siyasi yaşam CHP’den ayrılan Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan’ın 7 Ocak 1946 günü Demokrat Parti’yi (DP) kurmasıyla başladı.
14 Mayıs 1950’de CHP’nin 27 yıllık tek parti devri sona erdi.
27 Mayıs 1960’ta demokrasiye askerî müdahale geldi.
Yaşatılan hukuk skandallarına tepki koyarak darbecilerle görüş ayrılığına düşen emekli orgeneral Ragıp Gümüşpala liderliğinde Şinasi Osma, Halit Ağca ve Dr. İhsan Önal 11 Şubat 1961'de Adalet Partisi'ni (AP) kurdular.
Ancak 1961 kara yıl oldu.
16 Eylül 1961'de Hasan Polatkan ile Fatin Rüştü Zorlu, 17 Eylül 1961'de Adnan Menderes idam edildi.
Adalet Partisi liberal muhafazakâr yapısı ile merkez sağda merhum başbakan ve cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in partisiydi.
Türkiye’ye dev yatırımlara imza atan ve “Barajlar Kralı” ve “Baba” lakabı verilen merhum Demirel’in Adalet Partisi’nden kopmalar oldu.
İslamcı kanat, Necmettin Erbakan önderliğinde Millî Nizam Partisi’ni,
Liberal kanat ise Ferruh Bozbeyli önderliğinde Demokratik Parti’yi kurdu.
12 Eylül askerî darbesi ile tüm partiler kapatıldı liderlerine siyaset yasağı konuldu.
6 Eylül 1987'deki halk oylamasıyla siyaset yasağı kalktı.
“Kurtar bizi baba” sloganları ile 24 Eylül 1987'de DYP'nin genel başkanlığına seçildi.
Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi merkez sağı yıllarca iktidarda tuttu.
Ayrıca merhum Turgut Özal’ın siyasi yelpazede dört eğilimi birleştiren Anavatan Partisi merkez sağ iktidarının son parçası oldu.
Değerli okurlarım,
Siyasi partiler elbette demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır.
Ancak 145 parti içinde doğrudan “merkez sağ” diyebileceğimiz tek bir parti yoktur.
Bugün mevcut siyasi yelpazede “merkez sağ” siyasetini temsil etmek için bu hedefleri olan tüm partiler tek bir çatı altında toplanmalıdır.
100 yıllık asırlık çınar CHP, merkez sol ya da demokratik solda yapılanmaktadır.
Demokrat Parti ise tarihî kimliğinden tamamen uzak tabela partisi halindedir.
Bu durumda Adalet Partisi’ni merkez sağda toplanma ve bütünleşme adresi olarak gösterebilirim.
Merkez sağ prensipleri olan Atatürk ilke ve devrimlerini savunan Dr. Vecdet Öz’le görüştüm.
Öz, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi kökenli olan tüm siyasetçiler ile merkez sağda siyaset yapmak isteyen herkesi partisine davet ediyor.
Adalet Partisi’nin Türkiye genelinde köylerde, kasabalarda ve kentlerde vatandaşlar tarafından bilinen ve sevilen bir parti olduğunu vurgulayan Dr. Öz şu çağrıyı yaptı:
“Ey fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür saygıdeğer millet.
Zannetme ki gördüğün normal bir siyaset.
Lütfen sözlerime kulak ver ve dikkat et.
Görmüyor musun, savaştıkları Atatürk ve Cumhuriyet.
Kullandıkları etnisite, din ve cehalet.
Yaptıkları Dârülharp, çaldıkları ise ganimet.
Yöntemleri önce himmet,
Sonra korku, yasak, baskı ve eziyet.
Hedefleri; adında T.C. olmayan yeni bir devlet,
Demografisi tahrip edilmiş vatan ve dönüştürülmüş bir millet.
Dedemin partisi deyip güvendiğin ise işgale uğramış sarı bir muhalefet.
Artık düşünmeyi bırak, sözlerime itimat et.
Yoksa hepimizin sonu esaret ve zillet.
Merkez sağın partisi olsun Adalet.
Haydi Türk milleti Adalet Partisi’ne iştirak et…”
Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz’ün, birleşme ve güç olma çağrısı 2028’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimi için merkez sağın eski gücüne kavuşması açısından çok önemlidir.