Fotoğraflar: Alp Eren Kaya
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gündemi değerlendirmek üzere düzenlediği haftalık basın toplantısında soruları cevapladı.
AKP-MHP ittifakına ilişkin Meclis'ten geçen yasalara değinen Akşener, "Hangi kanun geçerse geçsin, insan unsuru varken hiçbir sonuç alamazlar" dedi.
Akşener'in açıklamaları şöyle:
"Uzun süre iktidarla ikili ilişkileri bulunan FETÖ kısa sürede ülke yönetiminde söz sahibi olmuştur. FETÖ’nün her yere sızmasının sorumluluğu iktidara aittir. Hal böyleyken iktidarın bunları yalanlayıp sorumluluktan kaçması insanın aklıyla alay etmek durumuna gelmiştir.
15 Temmuz’da devleti en önemli kurumlarımızı bu millet sokakta kurtarmıştır. Durum böyleyken idareciler milletin övüncünden pay çıkarmaya çalışmaktadır. Elimizdeki acil önlem planımızın ikinci önemli adımı DEAŞ'tır. Mücadele tarihi bakımından bu bela ile mücadele eden en eski devletlerden biriyken, bu sorunla mücadele ederken devlet hafızasından hiç faydalanılmamıştır. DEAŞ yalnızca dini değil milli değerlerimize de zarar veren bir yapılanmadır. Acil eylem planlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.
İktidar partisi istemese de Türkiye iyi olacak. Bunun da iyi kadrolarımızla gerçekleşeceğini bilmenizi isteriz.
ACİL EYLEM PLANLARI
"Zenginlerinin güçlülerinin kaçtığı, çaycının, çorbacının hapis olduğu bir yargı süreci vatandaşın kafasında sulandırmaya ve ciddiyetsizliğe sebep olur. Hukuk bu yüzden çok önemli. Sempatizanlığın ve örgüt üyeliğinin farklı tanımları var. Bunların bankalarına, yurtlarına vatandaşın teşvik edildiği bir dönemin ardından vatandaşların bu şekilde mağdur edilmesini hepimiz biliyoruz. Bunların bir de diyasporası var yurt dışındaki okullarından elde ettikleri güç. Çocuğunu bunların okuluna gönderdiği için vatandaşın iş akdini fes eden kurumun başındaki şahsın bunlarla daha haşır neşir olduğu durumlar gördük.
FETÖ meselesinde enteresan bir mesele daha var. Zamanın da onların yurtlarına gönderilen çocuklarımız şimdi benzeri yurtlara yönlendirilmeye çalışılıyor ve bu da zamanı gelince aynı durumlarla karşılaşabileceğimiz anlamına geliyor.
Bunların önlerine geçebilmek için bağımsız bir şekilde karar vermeleri gerekmektedir. Maalesef bugün TSK’nın operasyonları FETÖ’nün kumpaslarla mağdur ettiği arkadaşlarımız yürütüyor."
KOALİSYON AÇIKLAMASI
"Saray koalisyonu sayısal güçle bu yasaları geçirecek bir konumdaydı o şekilde süreç devam ediyor. Hangi kanun geçerse geçsin insan unsuru varken istedikleri yasayı geçirsinler. Bir sonuç alamazlar. İYİ Parti olarak vatandaşımızın en büyük korkusu olan sandık güvenliği konusunda güvence veriyor. Bu sözü veriyorum çünkü siz sandığı korursanız hiçbir alengirli durum olamaz. Biz mahalle ve apartman temsilcisine kadar vatandaşlarımızı eğitiyoruz.
Sizin inancının her türlü hileyi yeneceğini paylaşmak isterim.
"EV KIZI AYŞE DE KATILABİLİYOR, ODTÜ'DE OKUYAN ALİ DE"
Dini esas alarak terör örgütü konumuna ulaşmış gruplar, birbirlerine geçirgenlikleri var mücadelede. Mesela DAEŞ'in en büyük gücü nereden? Sosyal medyadan. Nereden? Sohbet odalarından. Nereden? Gençlerden. İlkokul mezunu ev kızı Ayşe de katılabiliyor, ODTÜ'de okuyan Ali de gidebiliyor. Dolayısıyla bunların vasat bulduğu alanları tespit etmemiz gerekiyor.
"TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN DÖNENLER İÇİN REHABİLİTASYON MERKEZLERİ KURULMALI"
Aynı şekilde FETÖ terör örgütünde de yurt, barınma ve gıda, sonrasında mezun olduktan sonra iş bulma konularla ilgili olarak o çocukları kendilerine yapıştırdılar. Buraya yapıştıran başka sosyal nedenler de var. Mesela DEAŞ denilen terör örgütünde yenilgi aldıkları yerlerden dönecek insanlar var. Bunları topluma nasıl kazandıracaksınız? Cezalarını hapiste çekecekler ama bugün FETÖ terör örgütü mensuplarının yaşadığı yeniden daha katı terör örgütü üyesi haline getirmeden rehabilitasyon merkezlerinin kurulması gerekiyor. Kadınlar var çocuklar var. Türkiye'den kaç kişi gitmiş belli değil. Bunun çok ciddi bir konu olduğunu, psikoloğuyla, psikiyatrıyla, hukukuyla, güvelik güçleriyle bir bütün olarak çalışılması gerekiyor.
Şimdi Adam DEAŞ'çı, götürmüş yanında karısını, iki tane de küçücük çocuk var. Bitti işleri. Diyelim ki kocası öldü bu kadın Türkiye'ye dönecek. Siz bunları ne yapacaksınız? Dolayısıyla bunlara yönelik çalışmamız sürecek. Biz bunlara acil eylem planı diyoruz. Tüm planlarımızı sizlerle paylaşacağız.
"TÜRKİYE'NİN KURUMLARI VAR, İŞLETİLMİYOR. İŞLETECEĞİZ"
Sosyal adalet veya sosyal devlet dediğiniz şey açını doyuran, çıplağını giydirendir. İstiklal Savaşı esnasında bile bu yapıldı. En zor zamanımızda bile bu yapıldı. Dolayısıyla devletin sosyal devlet olma görevi sebebiyle bunlara çözüm getirmek lazım. Kadın ve Aileden Sorumlu Sosyal Politikalar Bakanlığımızın her iki halde de, terör örgütlerinin çocuklarımıza yönelik baskılarıyla ilgili pek ele avuca gelecek çalışmalar yaptığını düşünmüyoruz.
Türkiye'nin kurumları var, işletilmiyor. İşleteceğiz.