İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Partideki istifalara ilişkin bir soruya cevap veren Akşener, "Üzüntüm şudur, insanlar bir siyasi organizasyonun içinde yer almaktan vazgeçebilirler, bunu saygı ile karşılarım. Ama açıklamalarında ve beyanlarında koskocaman bir camiayı, yöneticileri, seçmeni, teşkilatları töhmet altında bırakacak ve gerçekten haksız, temelsiz ve insafsız gerekçeler ortaya atarlarsa, bu insanların canını yakar" şeklinde konuştu.
Akşener’in açıklamaları şu şekilde:
"Benim böyle bir bilgim yok. O, bilgiyi veren gazete, o bilgiyi veren televizyon kanalları bazı şeyleri biliyorlar demek ki. Bize de söylerlerse, biz de biliriz. Bizde prensip olarak, ister milletvekili olsun, ister sade bir üyemiz olsun, istifa canımı yakar, çok üzülürüm. Ancak bugüne kadar, istifa etmiş hiçbir arkadaşımızın aleyhinde tek bir cümlem, tek bir kelimem olmadı. Çünkü istifa, tek taraflı bir irade beyanıdır. Üzüntüm şudur, insanlar bir siyasi organizasyonun içinde yer almaktan vazgeçebilirler, bunu saygı ile karşılarım. Ben hep öyle karşıladım. Ama açıklamalarında ve beyanlarında koskocaman bir camiayı, yöneticileri, seçmeni, teşkilatları töhmet altında bırakacak ve gerçekten haksız, temelsiz ve insafsız gerekçeler ortaya atarlarsa, bu insanların canını yakar. İftira kötü bir şeydir.
Ben içeride söyledim, 1997’yi yaşamış bir insanım. Doğru Yol Partisi’nde de bir parmak düğmeye basmıştı. Böyle şeyler yaşanmıştı. Sonuç itibariyle Türkiye’nin bugün geldiği duruma bakıldığında, hürriyetlerin gittiği, ifade hürriyetinin ortadan kalktığı, tek adam rejimin ortaya konduğu bir yönetim anlayışla karşılaşan Türkiye’de, acaba o gün düğmeye basan parmakların ne düşündüğünü merak ediyorum. Sizin de söylediğiniz gibi bazı televizyon kanalları, gazeteler bu istifalarla ilgili bilgi sahibi. Bilgi sahibi olmanın da bir manası vardır. Dolayısıyla, istifaların gerekçelerinin normal karşılanması bizim için mümkün değildir. Umarım, 97’de düğmeye basan parmaklar, bugün Türkiye’nin durumunu görüp hayıflanıyordur."