Bünyamin ÖZTÜRK / ANKARA
Fotoğraflar: Alp Eren KAYA
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye Kadın Federasyonu ve 14 Kadın Derneği Temsilcileri ile genel merkezde bir araya geldi. Türkiye’de kadınların yaşadıkları sorunları birinci ağızdan dinlemek için Kadın Temsilcileri ile bir araya geldiğini belirten Akşener, “Kadın konusunda çalışma yapan insanlar olarak tavsiyelerinizi almak ve yaptığınız çalışmalardan haberdar olmak için sizleri davet ettik. Bu bir siyasi parti toplantısı değildir. Keşke diğer siyasi partilerde sizleri davet etseler ve kadınlar konusunda bazı şeyleri öğrenebilseler“ dedi.
Basına kapalı gerçekleşen toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Meral Akşener, Afrin’de devam eden operasyona ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine şunları söyledi:
“Afrin operasyonu yapılmadan önceki süreçte hataları yanlışları uyarı niteliğinde paylaştık. Bugün itibariyle Ordumuz Mehmetçiğimiz bizim gibi kadınların doğurduğu çocuklar orada mücadele ediyor. An itibariyle elbette ki ordumuzun yanındayız. Burada bir sorun yok. Ama bugünü getiren şartlar konusunda da hükümetin bir öz eleştiri yapması gerektiğine inanıyoruz. Suriye politikasını bireysel bir bakış açısıyla Ortadoğu’nun bataklığına çekilen bir Türkiye var. Türkiye’nin bu hale getirilmesinden sorumlu bir iktidar var. Diğer yandan Suriye’nin toprak bütünlüğünü kabul ederek oradayız biz. Resmi ağızlardan yapılan açıklamaya göre işgal etmeyeceğiz geri döneceğiz deniyor. Dolayısıyla derhal Esad yönetimi ile bir yandan kavgalı görüntü aşağıdan diplomasi yapmanın doğru olmadığını açıktan bir şekilde müzakere başlatılması gerektiğine inanıyoruz. “
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a gazilik unvanı verilmesine yönelik tartışmalara dair soru üzerine ise İYİ Parti Lideri Akşener, şunları kaydetti:
“Uzun yıllar şehit ve gazi ailelerine yönelik vakıf yönettim. Gazilik er meydanında oluşan bir şeydir. Eğer kanunla gazilik çıkarırsak Sayın Erdoğan’ın özelinden ayırarak söylüyorum, o zaman kanunla da şehitlik makamı verilir. Bunların değersizleştirilmesini doğru bulmuyoruz. İktidarın biran evvel dış politikayı iç politika malzemesi yapmasının önüne geçmemiz gerekiyor. Sağduyulu akıllı Türkiye’nin çıkarlarını düşünen bir mantığa geri gelinmesi gerekiyor. Çünkü şu andan itibaren yapılan işler artık ciddi işlerdir. Buna uyulması gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin monşerler diye küçümsedikleri o dış politikası ve o yola iktidarın tez el elden o bakış açısına gelmesi gerekiyor. Bunun anlamı da etrafımızda ki ateş çemberini söndürmekten geçiyor.”